A. Galip Doğan

A. Galip Doğan

Fıkhi meseleler

Fıkhi meseleler

DİŞ KAPLAMA VE DOLGU KONUSU 

Diş kaplatmanın gusle manisi var mıdır?

İnsan için sağlık önemlidir. Bazı ibadetlerde sağlığı olanlara ibadet farz olur. Oruç’ta Hac’da olduğu gibi.

DOLGU: Dişlerde hazırlanan kavitelerin (çürük dişi doldurmak için dişin üzerinde bazı esaslara uyularak hazırlanan boşluk) geçici veya sürekli olarak kullanma işine denir. Diş dolgusu çok çeşitli olmasına rağmen temelde diş organının çürümüş kısmının tedavisi için kullanılan malzemedir.

KAPLAMA: Dolgu yapılan dişin korunması için yapılan metalik bir korumadır.

Dolgunun Fıkhî yönden incelenmesi: Hanefi mezhebinde abdeste ağzın içi sünnet olmasına rağmen gusülde farzdır. Şafi mezhebinde ise sünnettir. Diş dolgusu cebire benzemektedir. Cebire; Kırılan kemik üzerine bağlanan bir tahtadır veya yara üzerine sarılan gazlı bez, yara bandı gibi. Bunları çıkarma, açmak tehlikeli olduğunda üzerine mesh edilir. Bu da aynen yıkamak gibidir. Kaynak (Serahsi 1952-1/73-74 ila Molla Hüsrev 1317-1/38) Netice olarak diş dolgusu diş organının dolgu yapılan kısmın kaplanarak dişin korunmasıdır. 

“Allah bir kimseye ancak gücünün yettiği şeyle yükümlü kılar.” (Bakara süresi ayet 286)

“Allah uğrunda hakkıyla cihad edin o sizi seçti ve dinde üzerinize hiçbir güçlük yüklemedi.” (Hac süresi-ayet 78)

Peygamberimiz (sav) şöyle buyurur “Kolaylaştırınız zorlaştırmayınız, sevdiriniz nefret ettirmeyiniz.”

Dişleri çektirerek imha etmek bir zorluktur, güçlüktür, tedavi ettirmeyi de Peygamberimiz (sav) tavsiye etmektedir.

Konu ile ilgili olarak; Prof. Dr. Hayrettin KARAMAN şöyle diyor “Bu kaplamanın gusle manisi var gibi gözükse de zaruretten dolayı ağız içi yıkandığı zaman kaplamanın altına su girmesine gerek kalmaz dolayısıyla farz yerine getirilmiş olur. (Kaynak- İslam’ın ışığında günün meseleleri kitabı sayfa 286) Yani dolgunun üstü yıkanması altının yıkanması gibidir. Bu hususta kayıtlar vardır.

Molla Hüsrev (1317-1/17) Bu konuda El-Ezher Üniversitesi Fıkıh Âlimlerinin diş dolgu ve kaplama yaptırmanın caiz olduğunu, gusle mani olmadığına dair fetvaları vardır. (Kaynak- fetvalar  El-Ezher 1495-304) Fıkıhta bir kaide vardır. Eşyada asıl olan ibahadır, nasla yasaklanmamışsa o mubah kabul edilir.

“Allah size kolaylık diler, zorluk dilemez” Bakara-185

Gusülde ağzı yıkama; Dinimizde bir takım zaruret, bir takım kolaylıklar sağladığı malumdur.

Zaruret sadece insanı ölüm derecesine getiren durumlar değildir. Diş çürüyüp apse yaparsa kalbe, romatizmaya bir takım organlara zarar olur, apseli bir diş çekilir apse vücuda dağılırsa ölümle bile karşı karşıya gelinebilir. Bunun içindir ki Hanefi fukahası böyle durumlarda bazı yerlerin yıkanmadan kalabileceğine fetva vermişlerdir. Prof. Dr. Hayrettin KARAMAN’ın (İslam’da zaruret hali Diyanet dergisi Cilt-8 sayı 111 sayfa-162)

Bu konuda ihtilaf diş kaplatma ve dolgu olmayıp dişlerin Altın telle kaplatmasındadır.

İmam-ı Azam; “Altın telle kaplatmak mekruhtur” der. Diğer imamlar İmam-ı Ebu Yusuf ve Muhammed  “Mekruh değildir” derler. Kaplama ve dolguda ihtilaf söz konusu değildir.

İmam-ı Azam’a göre; Altın çivi tel kullanmayı mekruh görürdü fakat gümüş tel olmasında bir sakınca görmezdi, bunlardan da anlaşılıyor ki dolma, kaplama diş yaptırmada her hangi bir sakınca yoktur. (Kaynak-Fikri Yavuz, İslam ilmihali sayfa-57)

Siyer-i kebir, (Mebsud-Cilt-1 Sayfa-127-132) Diş yaptırmaya veya kaplamaya dair açık fetva vardır.

Eski Afyon Müftüsü Celal Yıldırım Delilleriyle İslam Fıkhı Cilt 4-Sayfa-64 şöyle der. Diş yaptırmanın kaplatmanın ve doldurmanın caiz olduğunda başta İmam-i Azam olmak üzere bütün Müçtehitler ittifak etmişlerdir muhalefet eden olmamıştır.

Sallanan bir dişin altında gümüşle diğer dişe altınla bağlanmasında bir sakınca yoktur.

İmam-ı Muhammedin görüşü de budur. Diş doldurma, kaplatma, keyfi olmayıp bir ihtiyaçtan bir zaruretten olmaktadır. Nasıl yara üzerine sargı yapılıyor, kırılan kol, ayak alçı ile nasıl sarılıyorsa üzerine yapılan mesh yeterli ise dişte aynıdır. 

Gürer ve dürer adlı meşhur eserde Cilt-1 sayı 71 şöyle denmektedir. Takma veya kaplama dış yaptırmakta her hangi bir mahsur yoktur. Gümüş, plastik buna benzer şeylerle kaplatmakta da bir sakınca yoktur. Şu kadar vardır ki gösteriş veya süs için yaptırmak doğru değildir. 

Prof. Dr. Cevad Akşit hoca şöyle der. Ağızda çürük diş olduğu zaman ağrıyıp ağrımamasına bakılmadan kaplama veya dolgu yapılabilir.

Şeyhul İslam Hasan Hayrullah Efendinin fetvasında da kaplama veya dolgu yapılan dişte gusle manisi yoktur. 

Diyanet İşleri Başkanlığı da fetva yayınlayarak şöyle demektedir. Çürüyen dişler birçok hastalığa sebep olması bakımından dolgu yapılmasında bir sakınca yoktur. Başkanlık mecbur olmadıkça altın kullanmanın doğru olmadığını bundan kaçınılmasını tavsiye etmektedir. Hatta diş takılırken abdestsiz olmanın da bir mahsuru yoktur.

 Örnek; Ashaptan Fraca İbni Esad bir savaşta burnu kesilmişti, çirkin görünüm arz ettiği için cemaate sık gelemiyordu, Peygamber (sav) Efendimiz gümüşle burnunu kaplattı, sonra oksitlendiği için koku yaptı, yine cemaate çıkamıyordu, bu defa Efendimiz (sav) kokmayan maddelerle kaplat buyurdular. O da altınla burnunu kaplattı, Efendimiz (sav) Fraca’nın burnunun altınla kaplandığını gördü ama bir şey söylemedi, eğer haram olsaydı men ederdi bu da takriri bir sünnettir.

Dua ve Selamlar.17.04.2019

İletişim-Tel:0332-3524213 veya 05057721593-94

Posta:[email protected]                                     Ali Galip DOĞAN

Facebook: Ali Galip Doğan                                                     İrşad Vakfı Başkanı

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
A. Galip Doğan Arşivi