31 Mart’ta yapılacak mahalli idareler seçimi için son günlerde iktidardaki tek parti yöneticisi siyasiler başta olmak üzere hemen herkesin dilinde bu cümle var.

“31 Mart seçimleri enteresan bir seçim olacak.”

Belki de bu cümlenin bu kadar sık kullanılması anket yapan araştırma şirketlerinin ilk anket sonuçlarını açıklamaları ile geldi yerleşti dilimize.

1 Nisan günü gerçekten öyle mi olacak hep birlikte göreceğiz.

31 Mart günü ortaya çıkacak olan enteresanlık seçimi kazanan açısından mı, seçimi kaybeden açısından mı olacak onu da göreceğiz.

Mesela AKP’nin mahalli idareler seçiminde elinde bulundurduğu belediyeleri kaybedişi mi enteresan olacak?

Ya da AKP’nin MHP ile milletvekili seçiminden beridir sürdürdüğü ittifakın yön değiştirerek bir partinin şemsiyesinin genişlemesi ile mi bir enteresanlık ortaya çıkacak?

Veya muhalefetin mahalli idareler seçiminde çoğunluğu sağlaması mı enteresanlık olacak?

Tek parti iktidarının bir sonraki seçime daha 4 yıldan fazla zaman kalmış olması bir enteresan sonuç olacaksa bu enteresanlığı sanki biraz farklılaştıracak gibi gözüküyor.

Mesela AKP’nin İstanbul ve Ankara’yı kaybetmesi enteresanlık olacaksa bu enteresanlık milletvekili seçimlerinin yenilenmesine de sebep olmayacaksa nasıl bir enteresanlık bekleniyor acaba?

Ama 31 Mart seçimlerinin sonuçlarının alındığı saatlerde veya günlerde mesela iktidar partisinin İstanbul Belediye Başkanlığını kaybetmesi ile Millet Meclisi Başkanının istifası ile ortaya çıkacak durum enteresanlık olur diyenlere katılmıyorum.

Çünkü aday olan Meclis Başkanının seçimleri kazanmak için yeteri kadar çalışmadığı yani seçimlere asılmadığı basında hayli yer almış olması yönünden bir enteresanlık teşkil etmez.

Veya Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı için gösterilen adayın ittifak hesaplarına rağmen rakibi karşısında yanlış aday olarak tanımlanması ve buna bağlı olarak seçimi kaybetmesini de enteresan olarak görmüyoruz.

Çünkü partisi tarafından ısrarla ve üst üste birden fazla kez Belediye Başkanlığına aday gösterilmiş ve Ankaralılar tarafından da 5 yıllığına seçilmiş olmasına rağmen süresi dolmadan partisi tarafından görevinden alınan bir kişiden sonra Ankara ile hiçbir ilgisi olmayan bir kişinin Ankara için aday gösterilmesinin seçmenler tarafından tepki ile karşılanması da enteresan olmaz diye düşünüyoruz.

O zaman bu seçimlerin enteresanlığı nerede olacak derseniz biz şimdiye kadar girdiği her seçimi kazanması ile övünen tek parti iktidarının seçimi kaybetmesi değil de yine yüzde ellilerin üzerinde bir oranla kazanması olacaktır deriz.

Çünkü seçimleri kazanabilmek için partinin kurulduğu günlerde ortaya koyduğu tüm umdeleri geçen zaman içinde tek tek terk eden bir partinin hala seçim kazanabilmesi enteresandır.

Mesela kendisi artık ittifak yapmadan seçime giremeyecek bir hale gelmiş bir partinin rakiplerini ittifakla suçlaması bundandır.

Ya da henüz tam olarak telaffuz edilmese de bu mahalli seçimlerde tek parti iktidarının asıl rakibi olan Saadet Partisi’nin herhangi bir parti ile ittifak yapmamasına rağmen iktidar partisinin ısrarla Saadet Partisi’nin ittifak yaptığını hem de PKK ile ittifak yaptığını söyleyecek derecede iftiraya yönelmiş olması da bundandır.

İmam Hatip Okulunda okurken bizlere Hz. Peygamberimizin (sav) Hadislerinden öğrettikleri ilk Hadisi Şeriflerden birisi “Münafıklığın alametleri üçtür, bunlardan birincisi kişinin söylediğinde yalan söylemesidir” diye öğretmişlerdi.

Bu ve bunun gibi söylenen sözlerin kişinin inanç ve ahlaki yönünü belirlemesine çok da dikkat edildiğini söyleyemiyoruz artık son yıllarda.

Çünkü kişilerin maddi menfaatleri dini ve ahlaki inanç ve kabullerinin önüne geçeli uzun zaman oldu.

Türkiye’nin en muhafazakâr şehri olarak kabul edilen Konya’mızın her geçen yıl biraz daha bu özelliğinden uzaklaşırken Türkiye’nin en kozmopolit şehri olarak kabul edilen İstanbul’un her seçim döneminde biraz daha muhafazakârlaşması ya da memur şehri olarak bilinen her geçen sene biraz daha Ankara’nın muhafazakârlaştığının iddia edilmesi de bu seçimlerdeki enteresanlık olabilir deriz.

Eğer enteresanlık sadece seçimlerde ortaya çıkacak olan oy oranlarında olacak derseniz o zaman belki de şimdiye kadar hiçbir seçimde ortaya çıkmamış bir oranın ortaya çıkması gerekir ki bu çok zor bir ihtimaldir.

Konya’ya gelince ortaya çıkacak en enteresan durum sadece bir veya iki belediyenin kaybedilmesi ile değil de, iktidarın merkez ve büyükşehir belediyelerinin hepsini aynı anda kaybetmesi ile ortaya çıkar ancak.

Olur mu derseniz tek parti iktidarının iftiraya varan sözlerle rakiplerine saldırmasına bakılırsa zayıf ta olsa ihtimaldir deriz.