Düşündüm de...
Sadece on sekiz maddesi değişecek olan Anayasa hakkında bazı kesimler sanki rejim değişikliği varmış gibi lanse ediyor. Halbuki bu halkı kutuplaştırmakta ve halk neye evet neye hayır diyeceği konusunda hiç bir fikre sahip olmadan oy kullanmak durumunda bırakılmakta.
Tek partili sistemden çok partili siyasi hayata geçilmesiyle birlikte kimi siyasi partiler halkı kendi taraflarına çekmek için kutuplaştırma politikası güttüler, bugün bu uç kutuplaştırma politikaları ile millet çıkartılan yasaların ne içeriğini biliyor ne de merak etme ihtiyacı duyuyor. Desteklediği siyasi parti ne diyorsa sorgulama gereği duymadan o yönde rey kullanıyor.
Yeni Anayasa değişikliği teklifinin içeriği hakkında evetçilerin ve kimi hayırcıların esasen pekte fikri yok gibi.
Yeni Anayasa değişikliği teklifinde yer alan on sekiz maddeden bazılarına halkın nazarıyla şöyle bir göz atalım.
Başbakanlık kalkacak.
Bakanları cumhurbaşkanı meclis içinden ve meclis dışından atayabilecek.
Milletvekili sayısı 550'den 600'e çıkartılacak. Tüm yetkiler zaten tek kişide olacaksa milletvekili sayısı niçin 550'den 600'e çıkartılıyor peki?
Cumhurbaşkanı dışarıdan bakan atayacak ise 600 milletvekili neye göre seçiliyor o vakit, Ak Partililer bunu bize referandum bittikten sonra mı izah edecekler?
Eyalet Sistemi getirileceği söylentilerine karşı (söylentiden ziyade Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Adnan Tanrıverdi'nin açıklamaları var bu yönde) halkın bu endişelerini gidermeyi düşünüyorlar mı hükümet yetkilileri?
Milletvekili yaşı 25'ten 18'e düşürülecek.
Allahınızı severseniz daha lise çağındaki bir öğrenciden, askerliğini bile yapmamış birinden halkı yönetmesi nasıl beklenir?
Hadi diyelim ki bu istidat gençlerde var, eğitim sistemimizin durumu ortada iken hangi genç 18 yaşında milletvekili olmak dururken üniversiteye gidip sonunda bir de işsiz kalma riskini göze alarak okuluna devam eder?
Çok büyük bir ihtimal kimileri Fatih Sultan Mehmet'in İstanbul'u 21 yaşında fethettiğini söyleyecektir şimdi.
Evet etmiştir de... o dönem Fatih Sultan Mehmet laik bir ülke yönetmiyordu hatırlatırız.
Fatih Batı tarzı eğitim de almamıştı... İmparatorluk örfi ve şer'i hükümlere göre yönetiliyordu ve benzer şartlar bu dönemin şartlarıyla aynı değildi.
Bugün evlenme yaşı dahi otuzları kırkları aşmışken, bir genç evi idare etme cesareti gösteremezken bunun için kırkını bekleyen gençlere milletvekili seçilme şansı vermekle ne amaçlanıyor olabilir, mümkünse biri bizi aydınlatabilir mi?
Cumhurbaşkanı partili olabilecek.
Cumhurbaşkanının normalde tüm halkın başkanı olması beklenmez mi?
Neden illa partili olacak, düne kadar Atatürk, İ. İnönü, Saddam, Esat'ı eleştirenler neye göre partili cumhurbaşkanında ısrar ediyorlar?
Kuvvetler Ayrılığı prensibi ortadan kalkıyor.
Adalet tek kişinin dudağından çıkacak söz ile sağlanabilecek mi?
Askeri Yargıtay, Askeri Yüksek İdare Mahkemesi ve askeri mahkemeler kalkacak. Zaten 15 Temmuz'dan sonra da askeriyede küçültmeye gitmek için birtakım adımlar atılmıştı. Anlayamadığımız şeyse Türkiye NATO içinde en güçlü askeriyeye sahip ülke iken niçin küçültmeye gidiliyor?
Cumhurbaşkanı üst düzey Kamu Görevlileri atayabilecek.
Onca yıl okumuş alanında uzman kişiler yönetim statülerine göre değil, liyakat dikkate alınmadan ihdas edilmeleri, cumhurbaşkanına yakın kişilerin atanması memuriyette adam kayırmacılığını, rüşveti, torpili gündeme getirmez mi Allah aşkına?
Cumhurbaşkanı hakkında 301 milletvekili imzasıyla soruşturma önergesi verilecek, 360 milletvekiliyle soruşturma komisyonu kurulacak, 401 imza ile yüce divana gönderilebilinecek.
Cumhurbaşkanı ilgili şartlarda OHAL ilan edebilecek.
Yani kısaca tüm yetkiler tek kişide toplanacak, tüm ülkeye tek kişi etki edecek!
Ak Parti kurulurken Erbakan'ın vesayetine hayır diye kuruldu, 2002’de seçimlere ''ortak akıl'' diye gitti ve bugün geldikleri nokta tüm yetkileri tek kişiye vermek için referanduma gitmek.
Ne diyebiliriz ki!
Yeni Anayasa değişikliği teklifi referanduma giderse kimileri hemen evet derken, üstünde biraz düşünecek olanlar hayır oyu verecektir muhtemelen.
Referandumda sonuç ne olursa olsun birbirimizin tercihine saygı göstermek zorundayız.
Haddizatında ''Neye layıksanız öyle idare olunursunuz.'' (Hadisi Şerif)
Selam ve dua ile...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.