Ahmet Güldağ

Ahmet Güldağ

Dost ve Arkadaşlıklar!..

Dost ve Arkadaşlıklar!..

Hepimizin hayatında yakınlarından bile yakın olanlar vardır. Bizlere huzur verirler…
Önemli bir parçamızdır onlar…
“Dost ve arkadaşlar!..
Onlar zaman zaman neşelenmemiz de, dertlerimizin giderilmesinde büyük payları vardır...
Dostu olmayan, kime gideceğini bilemez!..
Arkadaşı olmayan daha da yalnız kalır!..
***
Sözümüz hakiki dost ve arkadaş içindir.
Bizlere Dost, Arkadaş görünen kişiler de olabilir!..
Gördükçe yüze gülen dost, arkanızdan post oluverir...
Bunlara dost denilmez aslında ama…
Onun menfaatine gelmeyen  bir mesele ortamında!..
Kokusu çabuk ortaya çıkar, dostluk bozuluverir.
***
Dostluklar, yakın ve uzaklarda da olabilir!..
Görüşme aralıkları, yıllar bile kapsayabilir...
Arkadaşlık ise daha bir başkadır!..Kardeşten de yakın olur!..
Ayrılmazlar kalben...
Uzakta olsalar da birbirlerinden...
Gördükçe candan kucaklaşma, sarılma, beraberlik içinde olurlar...
Birlikte otururken, yürürken, gezerken;
Aynı içtenlikle neşelenir veya dertleşirler…
Yardımcı olurlar birbirlerine candan!..
“Arkadaşım için canımı veririm...” deyimi buradan gelir...
***
Birbirleri ile hiç karşılaşmadan dost ve arkadaşlıklarda ortaya çıkmıştır son zamanda.
İnternet vasıtasıyla tanışıverirler. Ancak resimlerini görebildikleri dünyanın dört bir yanında olanlar bir sebeple başlar sonra dost oluverirler.
Burada ki anlatım aşk arkadaşlığı konusu değil ciddi sohbet dostluklarıdır.
***
Kalbimiz de “Arkadaşlık” denilen derin bir duygu vardır. Yüce Yaradan’ın bir lütfudur bu!..
Arkadaş; Nadide bir mücevherdir!..
Olumsuzluklarda sizi güldürür, başarı için cesaret verir. Sizi dinler ve kalbini daima açar!.. 
Bunları perçinleyen pek çok olay vardır yaşamımız için de...
Sadece birini sunayım ve derinliğini anlatmış olayım.
***
GELECEĞİNİ BİLİYORDUM!..              
Savaşın en kanlı günlerinden biridir...
Asker en iyi arkadaşının az ilerde, kanlar içinde yere düştüğünü görür.
İnsanın başını bir saniye siperden çıkaramayacağı gibi bir ateş altındadırlar...
Asker teğmenine koşar hemen;
“Komutanım, bir koşu arkadaşımı alıp geleyim mi?..”
“Delirdin mi?” der gibi bakar Komutan!
“Gitmeğe değmez oğlum. Arkadaşın delik deşik olmuş. Büyük olasılıkla ölmüştür bile. Kendi hayatını da tehlikeye atma sakın!”
Ama Asker o kadar ısrar eder ki, Komutan izin vermek zorunda kalır.
“Peki dene bakalım!” der üzüntü ve tedirginlik içinde
Asker yoğun ateş altında fırlar siperden ve mucize eseri arkadaşının yanına varır.
Yaralı arkadaşını sırtladığı gibi taşır ve birlikte siperin içine yuvarlanırlar.
Komutan koşup yaralıya bir göz atar ve nefes nefese bir kenara yıkılmış askere döner:
“Sana hayatını tehlikeye atmaya değmez dememiş miydim! Bu zaten ölmüş...”
Asker hazırol vaziyetine geçip;
“Değdi komutanım, değdi!” der
“Nasıl değdi, arkadaşın zaten ölmüş, görmüyor musun?” diye birazda çıkışmış olan komutanına
“Gene de değdi komutanım, çünkü yanına vardığımda henüz yaşıyordu...
Ve onun son sözlerini duymak dünyalara bedeldi benim için...”
Ve hıçkırarak, arkadaşının son sözlerini naklen tekrarlar
“GELECEĞİNİ BİLİYORDUM!”
***
Sağlık ve esenlik içinde yaşam dileğimle…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ahmet Güldağ Arşivi