Süleyman Küçük

Süleyman Küçük

Dizilerle Dizilenler

Dizilerle Dizilenler

Eskiden büyüklerimiz mektep ve medreselerde bizlere ikaz mahiyetinde olarak “İnsanlar kulaklarından, hayvanlar ise ağızlarından beslenir” derlerdi. 

Bu söz ile büyüklerimiz bizlerde var olan beş duyu organımızın bilinenlerden başka görevlerinin de olduğunu hatırlatarak bedenimizdeki en güçlü olan organ olan dil ile kulaklarımıza sahip olmamız gerektiğini ifade etmişlerdir.

Bu günlerde bu sözü “Beslenme kulaktan, sindirim ise ağızdan başlar” şeklinde anlamak daha doğru olacaktır.

Bu iki organına sahip olanlar genellikle hem kendilerinin hem de başkalarını söylediklerinden emin olurlar.

Şimdilerde bu iki organa bir de gözlerimiz ilave etmek mecburiyetindeyiz.

Söylediklerimiz ile işittiklerimiz yanında gördüklerimizden de emin olmak için gözlerimize da hâkim oma mecburiyetinde olduğumuz bir dönemi yaşıyoruz.

Bunları ifade etmemizin nedeni son yıllarda televizyonlarda yayınlanan dizlerde millete gösterilen davranışlar ile bu davranışlara eşlik eden iffetsizliğe dair sözlerdir.

Konu ile ilgili olarak örnek vermek gerekirse seyretmeye başladığımız televizyon ekranındaki dizilerde insanların dedikodu dedikleri mahiyette bir söz dizisi geçtiğinde insan “Ben dedikoduya karşı diyetteyim” denilmesi gerekiyor.

Yine televizyon ekranında millete dayatılan yerli veya yabancı dizilerin birinde insanların inançları, toplum yapıları ile ahlaki değerlerine saldırır veya aşağılar bir biçimde gösterilen bir sahne olduğunda insanların yine ben “ahlaksızlığa karşı diyetteyim” demesi gerekiyor.

Veya televizyonlarda gösterime giren yerli ve yabancı yapım dizilerde bu milletin aile yapısı ve aile içi ilişkilerine aykırı bir şey ortaya konulduğunda bu defa “ iffetsizliğe karşı diyetteyim” diye bir tavır koyarak ekranını karartması lazım geliyor.

Aksi durumda kulaktan ve gözlerden vücuda yayılmaya başlayan dedikodu, ahlaksızlık ve iffetsizlik zehiri bütün vücuda yayılarak düşünme ve akletme melekelerini etkisiz hale getirecektir.

Çünkü insanın beynine ve kalbine giden his ve düşünce yolları göz ve kulaktan geçmekte hatta tamamen buralardan başlamakta, sonuçta göz ve kulak nereye doğru meylederse ve kalp ve beyin ona göre şekillenmektedir.

Bu gerçek Kuranı Kerimdeki “Hakkında bilgin bulunmayan şeyin ardına düşme. Çünkü kulak, göz ve gönül, bunların hepsi ondan sorumludur.( İsrâ 36)” Ayeti ile insanın kulak(sem’i), göz( basar) ve kalp(fuâd) üçlüsünün kesin surette muhafazası emredilmiştir.

Aksi durumda kulağınızdan giren ve gönlünüzce sindirilemeyen sözler yüreğinizde küf tutmaya sebep olur ve Hz. Allah’a(cc)  ve kadere isyanla başlayan sözler normal gelmeye başlar.

Ekranlardaki dizilerde gözünüzün gördüğü iffetsiz ve hayâsızca sergilen görüntüleri seyretmeye devam etmemizin yan etkileri sonucunda ise gördüklerinize doğru açıdan bakamaz neyin çıplaklık, neyin sanat olduğu konusunda kararsız olursunuz.

Velhasıl geleceğiniz emanet edeceğinizi düşündüğünüz gençlik aile içinde ana babası dâhil kimseye güvenmeyen, aile ortamını sıkıntılı bulan yalnızlığı tercih eden bilinçsiz bir fert olur çıkar.

Dahası kendisini, her şartta haklı gören babasının daima sert ve anlayışsız olduğunu, annesinin ise hep despot olduğunu ima eden bir yapı olur çıkar.

Biraz daha ileri yaşlara gelince ise evliliğine ihanet eden, başı sıkıştığında alkolün sahte cesaretine sığınan, menfaati söz konusu olduğunda ise en yakınındakileri dâhil olmak üzere birilerinin kuyusunu kazan, iş e toplum hayatında ise gerçek yüzünü saklamak için hep farklı maskeler ile dolaşan bir şahsiyet olur çıkar.

Bu günlerde hemen her kanalda farklı bir versiyonu gösterilen milli ve tarihi duyguları yükseltmek adına yayınlanan dizilerle ise ülkede her şey yolunda giderken tüm kötülüklerin sebebinin düşmanlar ve dış güçler olduğu mesajı verilirken olup biteniler hakkında hiçbir fikri olmayan topluluklar hedeflenir.

FARKINDA MIYIZ?

Film ve dizilerdeki maddi açıdan özgür olan kimseye muhtaç olmaz diyerek bireyselleştirilen insanlar uykudan uyandıklarında ellerinde avuçlarında milli ve manevi olarak ne kadar değer varsa hepsini kaybettiklerini göreceklerdir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Süleyman Küçük Arşivi