Medyadan öğrendiğimize göre, Halkın Demokrasi Kongresi tarafından İstanbul’da düzenlenen, Alevi Konferansı’nda konuşan HDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş, mecburî din dersinin inancın yaşanmasını zorlaştıran bir baskı olduğunu iddia ederek, kaldırılması gerektiğini söylemiştir.

Defalarca söyledik, dersin adı din dersi değil, din kültürüdür. Kenan Evren, eleştiriler karşısında, biz, din dersini kaldırdık, yerine din kültürü dersini koyduk, demişti.

Okutulan din dersi değil, din kültürüdür. Dolayısıyla ikide bir din dersi kaldırılsın, demek abesle iştigaldir. Din kültürü dersi kapsam bakımından yurttaşlık bilgisi dersinden farksızdır. Nitekim Sayın yazar Abdurrrahman Dilipak, din kültürü kitabını incelemiş ve bu din, benim dinim değildir, demiştir.

Bu bağlamda din kültürüne bile tahammül edemeyen malum çevreler, Dilipak’ın, bu, benim dinimdir, dediği din dersi mecburî ders olarak okutulsa, çıldıracaklar herhalde.

Malum çevreler, istese de istemese de çok yakında din dersi mecburi dersler içerisine dâhil edilecek, bununla da yetinilmeyecek şu anda seçmeli olarak okutulan Siyer ve Kur’an-ı Kerim dersi de mecburi ders olarak okutulacaktır. Dahası var, İmam Hatip Lisesi müfredat programı liselerde de aynen okutulacaktır. O zaman bu millet, dinini kısmen öğrenmiş olacak ve bu müfredat programı üniversitelerde de genişletilerek okutulmak suretiyle tamamını öğrenmiş olacaktır.

 Tanzimat ile şer’i mahkemelerin karşısına laik mahkemeler kurularak dinin öğretilmesi ve uygulanmasından tedricen uzaklaşılmış, Cumhuriyet’in ilanıyla şer’i mahkemeler de kaldırılarak maarif sekülerleşmiştir. Bunun sonucu gençlerimiz ideolojilerin birer militanı haline gelmiş ve bugün birbirini yemekten başka hiçbir şey yapmadıkları hepimizin malumudur.

Seküler ve laik görüşlü gençlikle maddi ve manevi kalkınma olur mu? Bu milletin sağduyusu olmazsa çoktan çürümüş, kokuşmuş bir toplum haline gelirdik.

Milletimiz bunca baskı ve zorbalığa rağmen dinin öğrenmeğe ve uygulamaya çalışmış, İmam hatip liselerini ve İlahiyat fakültelerini açmayı başarmış, din kültürünü mecburi ders haline getirmiş, Siyer ve Kur’an-ı Kerim’i seçmeli ders olarak okutulmasını başarmıştır. Pek yakında İmam hatip lisesi müfredat programını liselerde de uygulamaya koyacak ve bu müfredatı üniversitelerde de genişleterek okutmayı başaracaktır; malum çevreler istese de istemese de.

Demirtaş’ın bu şekilde konuşmasının hiçbir mesnedi yoktur. Materyalizmi sahte Alevilik motifleriyle süsleyerek hayata geçirilmeye çalışılması kabul edilir bir şey değildir.

Seçim arifesinde Demirtaş’ın bu şekilde konuşması Alevilerin oylarına talip olarak barajı geçmek istiyor; ama nafile umduğunu bulamayacaktır.

Dinin, Müslümanlara yüklediği misyon, İslâm dinin öğrenilmesine ve yaşanmasına engel olan bütün engellerin kaldırılması ve iman edenin de iman etmeyenin de inancının gereğini yerine getirmesini sağlamak ve mabetleri korumaktır. Hoşça kalın.