Esat Ergener

Esat Ergener

Devletlü Sultanlar Devleti

Devletlü Sultanlar Devleti

Bilge Kral Aliya’nın en sevdiğim değerlendirmelerinden birisidir, “Ben olsam, Müslüman Doğu'daki tüm mekteplere ‘eleştirel düşünme’ dersleri koyardım. Batı’nın aksine, Doğu bu acımasız mektepten geçmemiştir ve birçok zaafın kaynağı budur.”
Peyderpey hatırlatmaya çalıştığım ve üzerine düşünülmesi için çaba gösterdiğim konulardan birisidir bu aslında.
Tabi her noktada olduğu gibi, eleştiri hususunda da aşırılıktan yana bir tavrımız olduğu aşikar.
Ama buradaki tek fark, iki taraflı bir aşırılığın olması.
Ya sonuna kadar, ölümüne savunuruz bağlı olduğumuz fikriyatı, kişileri, kurumları, yapıları.
Ya da “Gözünün üstünde kaşı var!” diyerekten, her türlü kulpunu bulur, eleştiririz.
Yani yine şaşırmayacağımız üzere bir ayarımız yoktur.
Peki neden yine bu konuya geldim?
Her ülkenin, kültürün, şehrin bir konjonktürü, bakış açısı, hassas noktaları vardır, ayrı mesele.
Ancak gelmiş geçmiş, yeryüzünde hata yapmama ihtimali en yüksek olan kişi olan Efendimiz (SAS) dahi sahabeler tarafından eleştirilebilmiş ve bu durum bize kadar anlatılmış ise, bir yerde bir sıkıntı var.
Ya sahabe efendilerimizde (haşa) ya da bizde.
Vereceği hizmet, reklam, yardım vs kesilecek diye başta mülki idarelerin başında olanların ve emaneten görevi yürütenlerin her dediklerine “En iyisini devletlü sultanımız bilir!” modunda olmak ne kadar doğru?
En nihayetinde hepimiz bulunduğumuz yerlerde emanetçiyiz.
En başta Konyalı mülki amirlerimiz de bunun pekala farkındalar. Ya da biz öyle ümit ediyoruz.
E o zaman neden hizmet etmeye gayret eden bu kişilerin biz haklarına giriyoruz?
Daha iyi hizmet edebilmeleri için yapıcı eleştirileri neden yapmıyoruz?
Türkiye’nin, Konya’nın ve ilçelerin kronik sorunlarını neden dile getirmiyoruz?
Veya dile getirmekten neden korkuyoruz, çekiniyoruz?
Mesela ülkemizdeki ekonomik sıkıntılar, %300 artan kiralar, kontrolsüz bir şekilde büyüyen ve adeta bir kanserli hücre halini alan göçmenler.
Veya Konya’mız açısından uzun yıllardır sözü verilmesine rağmen hiçbir ortam ve platformda dile getiril(e)meyen çevre yolu sorunu, otopark sorunu, Metro projesi, kangren haline gelen sivil havalimanı, trafik magandası haline gelen kimi şöförler, dolmuşçular, taksiciler vs vs
Ya da taşra ilçelerimizin kolayca çözülmesi mümkün olan ama asla üzerine eğilinmeyen noktalar…
Bunları kimse konuşmazsa nasıl olacak, nasıl düzelecek, bilemiyorum.
Ve buradan ilan ediyorum, bu sorunları yeri geldikçe, tutarlı, itidalli ve yapıcı şekilde gündeme getirip eleştireceğim.
Dilsiz şeytan olmamak için takatimin sonuna kadar çalışacağım, yazacağım.
Emin olun benim gibi on tane deli olsun her şey çok daha güzel olur.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Esat Ergener Arşivi