Demokrasimizde ilk adım
Demokrasiye adımı tam attırmaya sebep olan 14 Mayıs 1950 Milletvekili seçimleri olmuştu.
Seçim sonuçları sadece Devletin resmî radyosu olan Ankara radyosu, ilk saatlerde CHP kazanıyor dese de…
Sandıklar sayıldıkça geceye doğru DP oylarını da haber vermeye başladı ve hakikat ortaya çıkıverdi!
***
Radyo gece yayınını 24 de kapattığından bundan sonrası haberleri vermek ayaklı gazetelere düşüyordu!
Bu günün cep telefonu nerde? Şehir evlerinde bile çok kısıtlı olan telefon, ilçe ve köylerin bazılarında pilli manyetolu telefonların bulunduğu muhtar odası, nahiyede Jandarma karakollarında haber alınabiliyordu.
Bırakınız Köy ve nahiyelerinin yol yoksunluğu, vasıta mafiş ligi yanında, bazı ilçelerin bile İl'e ulaşan iyi bir yolu olmadığından, oylar hayvan nakliyesi vasıtasıyla saat değil birkaç güne varan yolculukla ulaşmakta idi.
Şehirlerde ki sırça köşklerinde oturanlar bunları bilemezdi elbet.
Gelin seçimden evveline giderek bendeniz zamanın gazete ve duyumlardan öğrendiğim oluşumların özetlerine bir göz atalım.
***
CHP ileri gelenlerinden Faik Ahmet Barutçu. Seçim öncesi söyle diyordu: "Ankara'ya gelirken yol üstü illerdeki Valiler ile, parti yetkilileriyle, Milletvekili adaylarımızla ve parti müfettişlerimizle konuştum. Hepsi sonuçtan güven duyuyordu. Yüzde altmış oranının altına inenini görmedim. Yalnız Yozgat Valisi İhsan Sabri Çaglayangil: "Köylü herkese, her gelenin kendisine, başvurana vaat ediyor. Bakalım hangi yana söyledikleri gerçektir ve hangi yanı aldatacaktır. Köylünün zekâsı işliyor" diyordu."
***
Önce ki Başbakanlardan Şükrü Saraçoğlu'na göre, "CHP, üçte iki çoğunlukla iktidarda kalacaktır!" derken partinin ileri gelenlerinden Cevad Dursunoglu "en az üç yüz beklemekteyim…" demekte Başbakan Şemsettin Günaltay'la, CHP Genel Başkanvekili Hilmi Uran ise "iktidar oylarını aynen muhafaza edecekler…" kanısında olup seçimden büyük çoğunlukla çıkmayı umuyorlardı.
CHP'liler den Avni Doğan "tulum" çıkaracaklarını söylerlerken, Cumhuriyet gazetesi başyazarı Nadir Nadi: "CHP yirmi yedi yıldır oturduğu iktidar yerinde rahat rahat kalabilecektir…" diye belirtiyordu başyazısında.
Seçim sabahı İstanbul gazeteleri belki hayatlarında ilk defa geç baskı yaptılar. O zamanlar bir saatte basan son sistem rotatif nerede gezerdi!
***
Seçim sonu yazarlardan Yazar Fahir Giritlioğlu şöyle diyordu "CHP'liler seçim sonuçları hakkında hep hatalı tahminde bulundular. Onlar, seçimi büyük ekseriyetle kazanacakları kanaatinde idiler." O günden bu güne de her zaman öyle oldu ve devam etmekte.
***
Bugünlerin "Nisbî" sistemi ile değil de,1957 seçimleri sonuna kadar devam eden ve ekseriyet usulü ile yapılan seçimden medet uman CHP'liler umduklarını bulamamış oldular.
Resmi olmayan haberlere göre bütün yurtta DP ezici çoğunluk oyları ile 408, CHP 69 Milletvekili kazanırken meşhur siyasi hatiplerimizden popüler kişi olan Millet Partisi Genel Başkanı Rahmetli Osman Bölükbaşı tek başına Kırşehir'in milletvekilliğini kazanmış oldu.
***
Herkes şok olmuştu. Seçim sonu ilgili hatıratlarında bakınız neler diyordu önemli kişiler?
Faik Ahmet Barutçu hatıratında "İlk düşen Kocaeli listesi oldu. Nihat Erim sarsılmış durumdaydı. Başbakan Şemsettin Günaltay atıp tutuyordu başlangıçta. Umutsuz olmak doğru değil" dediği halde
Sonradan kendi kendine dolaşmaya ve düşünmeye başladı: "Altı ay sonra biz onlara gösteririz, altı ay oturamazlar" Başbakan bağıra bağıra konuşuyordu. Pasa, (İsmet İnönü): "Biz elli kişi olarak Meclis'e girsek, yine bize koalisyon önerirler. Kabul etmeyeceğiz. Abartmayayım ama bir yıl sonra duruma bütünüyle egemen (hâkim) –(Torunlar da hep o kanaat ve düşüncede devam etmekteler ya)- olacağız. Bize teslim olacaklardır" diyordu
***
Konu ettiğim gibi DP Genel Başkanı Celâl Bayar da seçimden böylesine bir zaferle çıkacaklarını beklemediklerini yıllar sonra bile Yazar Nazlı Ilıcak'a gerçeği söylüyordu..
"İktidarı düşünüyorduk, ancak bu kadar büyük bir çoğunluk beklemiyorduk. Zaferin böyle büyük olacağını hayal edememiştim"
Doğru veya yanlış bilemiyorum. Basında çıkmış olan bir haber ne yalanlandı ne de doğrulandı.
"İsmet İnönü'nün seçim neticesini öğrenince Çankaya köşkü penceresinden Ankara'ya doğru: "Nankör Millet!" diye bağırdığı" iddiası yayınlanmıştı.
***
Şöyle denildi veya düşünüldü yanında "İnönü ve Ordu İktidarı DP ye teslim etmez …" haberleri ayak gazetelerinde çıksa da, öyle bir oluşum olmadı.
Bütün söylentilerin aksine İsmet İnönü şu sözleriyle atmış oldu.
"Ben Cumhurbaşkanlığından istifa ediyorum. Bundan böyle Muhalefet Partisi Genel Başkanı olarak Milletime hizmet edeceğim." Diyerek 22 Mayıs 1950 de TBMM oyları ile seçilen ve ilk sivil Cumhurbaşkanı olan Celal Bayar'a görevi devretti.
***
Böylece asıl demokrasi başlamış ve devam olasılığı içine girmişti.
***
Sağlık ve esenlik içinde yaşam dileğimle…
***
NOT:
Hafta sonu tebdili hava olarak Antalya'nın bir yerleşimine gideceğim
Gittiğim yerde maalesef İnternet imkânıolamadığından yazılarıma Kasım ilk haftasına kadar ara vermiş olacağım.
Dualarınızla selamlar.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.