Mısır’ın Kuzey Sina vilayetindeki Bir el abd kentinde Sûfilerin gittiği El- RAVDA Camisi’ne dört arazi aracıyla gelip cuma günü cuma namazında camiyi basan 325 Müslüman’ı şehit eden DEAŞ mı yoksa CİA ve MOSSAD ajanları mı ne dersiniz?

Medyanın bildirdiğine göre terör örgütü DEAŞ’tır, diyeceğinizi biliyorum. Çünkü ilgililer, bunların Müslümanlıkla yakından ve uzaktan hiçbir ilgisi yoktur diye açıklama yaptılar. Bunu ben de kabul ediyorum. Biraz düşünelim, kafa yoralım diye böyle bir soru sordum; kızmadınız değil mi?

Peki, sayın okuyucu, eli kanlı bu örgütü kim kurdu? ABD diyeceksiniz. Çünkü ABD yediği bu naneyi saklamıyor, dünya da bu gerçeği biliyor. Hiç düşündünüz mü ABD niçin kurdu, bu eli kanlı DEAŞ örgütünü? Akdeniz’e hâkim olmak ve Ortadoğu petrol kuyularını kontrolü altına almaktır, öyle değil mi?

Herhalde babasının hayrına değil. Bunu başara bilmek için düşman üretilmesi gerekirdi; üretti ve düşmanın adına DEAŞ dedi. Niçin bu ismi verdi? Müslüman eşittir terörist! damgasını vurmak için. Böylece ilin oğlu bir taşla iki kuş vuruyor. Ne ise sözümüzü uzatmayalım; sadede gelelim.

ABD Rakka’ya kadar alana hâkim olabilmek için PYD’yi silahlandırdı ve DEAŞ’ın üzerine gitti. DEAŞ ile savaştı mı hayır, Rakka ve çevresini ayakta tutan yerli halkı şehit etti ve PYD ile DEAŞ anlaştı görünümü vererek ajanlarını Rakka’dan çıkardı.

Basından öğrendiğimize göre bir kısmını Libya’ya gönderdi. Gayesi, Libya’yı karıştırmak ve istikrarlaştırmaktır; kurt gibi sisli havadan faydalanmaktır. Bir kısmını da Mısır’a gönderdi ki bu katliam gerçekleşti, diye düşünüyoruz. Olamaz mı? Oldu işte onları Mısır’a getiren güç, ABD’den ve PYD’ye silah yardımı yapan diğer ülkelerden başka hangi güç getirebilir?

Bu sebeple bu katliamın arkasında ABD vardır, diye düşünüyoruz. Yarın Libya da bu ajanları kullanabilir, o bir gün başka bir İslam ülkesinde kullanabilir, dikkatli olmak lazım. Sözde stratejik ortağı olan Türkiye’de de kullanabilir, Türkiye çok dikkatli olması gerekir.

ABD’nin ve diğer 19 ülkenin PYD’yi silahlandırmasının sebebi, Türkiye’yi dize getirmek içindir. Bunu başaramadan Akdeniz’e hâkim olamayacağını adı gibi biliyor. Bu sebeple “Cambaza bak cambaza!” Derken pılı, pırtıyı toplayıp malı götürmek istemektedir. Yani Akdeniz’e hâkim olmak istemektedir.

Rusya’nın öteden beri sıcak denizlere inmek istediğini biliyoruz, şimdi de görüyoruz ki ABD sıcak denize inmek istiyor. İslam ülkeleri uyanmaz ise ABD adım adım planını uygular ve Akdeniz’e inebilir!

Bu arada İran da boş durmuyor cahiliye devrinde olduğu gibi Irak’ta Suriye’de ve Yemen’de söz sahibi olmak istiyor. Cahiliye devrinde Bizans İmparatorluğu ile Pers İmparatorluğu (İran) Ortadoğu’da söz sahibi olmak için birbiriyle savaşırlardı, Bazen Bizans İran’ı yenerdi bazen İran Bizans’ı yenerdi.

Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyrulur: “Rumlar, yakın bir yerde yenilgiye uğratıldılar. Onlar yenilgilerinden sonra birkaç yıl içinde galip geleceklerdir. Önce de, sonra da emir Allah’ındır. O gün Allah’ın (Rumlara) zafer vermesiyle mü’minler sevinecektir. Allah, dilediğine yardım eder. O, mutlak güç sahibidir, çok merhametlidir.( Rum:2-5)

Peygamber (s.a.v.) Efendimiz zamanında ateşe tapan İranlılar, Bizanslıları yenince müşrikler sevindiler. Dediler ki; Putperest İran ehli kitap Bizans’ı nasıl yenmişse biz de sizi yeneceğiz dediler ve Müslümanların moralini bozmak istediler bunun üzerine yukarıdaki ayeti kerimeler nazil oldu.

ABD ve PYD’ye silah yardımı yapan diğer ülkeler, “Cambaza bak Cambaza!” diyerek İslam ülkelerini oyalayıp Akdeniz’i götürmesin. Bizans’ın torunları ve Pers İmparatorluğu kurma sevdasına düşen İran ile tarihte olduğu gibi Ortadoğu mücadelesine girme imkânı oluşmasın. Bu arada Rusya da payına düşeni almasın.

Sonuç olarak diyoruz ki ABD’nin, PYD’ye silah yardımını durdurduk, demesi Türkiye’yi ve rehavete düşürmesin, dikkatli olalım. Cambazla uğraşırken Akdeniz’i ABD’ye ve PYD’ye silah yardımı yapan 19 ülkeye kaptırmayalım. 15 Temmuz’da sahneye konulan proje rafa kaldırılmış değil, halen uygulama alanı oluşturmak için geçen cuma günü Mısır’da 325 Müslüman katledilmiştir, diye düşünmekteyiz. Hoşça kalın.