Nazmiye Gülbaş

Nazmiye Gülbaş

Covid 19 ile Geçen Bir Garip Yıl

Covid 19 ile Geçen Bir Garip Yıl

Çin'nin Vuhan şehrinde 2019'un son aylarında başlayan, 2020'nin 11 Mart'ında Türkiye'de görülen Korona virüse bağlı COVİD19 salgınının üstünden tam bir yıl geçti. Tüm dünyada Covid 19 salgını nedeniyle yaklaşık 1 milyon 700 bin kişinin yaşamını yitirdiği ifade edilmekte. Ülkemizde yaklaşık 30 bin kişinin Covid 19 nedeniyle hayatını kaybetmiş olduğu söyleniyor.

Bazı araştırmacılar Türkiye'de 2019 ve 2020 yılı ölen insan sayısı istatistiklerinde 2019 ve 2020 arasında pek bir farkın olmadığını söylüyorlar. Ne kadar doğru ne kadar yanlış TÜİK'in 2020 istatistik rakamları gelince belli olacak.

 

Bir yıl içerisinde toplumsal yaşamımızda neler oldu, hayatımızda ne gibi değişiklikler meydana geldi hatırlayalım isterseniz. İlk zamanlardaki sokağa çıkmaya yasağı biraz esnetilip sokak kısıtlamasına gidilse de pek serbest dolaşamadık maalesef. Maske zorunlu olduğu için nefes alamadık. Hâlâda alamıyoruz. HES kodu olmadan mesela hiç bir yere girilemiyor artık. Aşı için şimdilik zorunlu değil dense de aşı olmayanların yurt dışına, hatta yurt içinde şehirler arasında seyahat kısıtlamasına gidilmesi talebi var. Bu bir yıllık sürede yaşadıklarımızdan yola çıkarak aşının zorunlu olup olmayacağı hakkında siz de bir fikir sahibi olabilirsiniz.

 

Mesela bir yıl boyunca fabrikalar, atölyeler çalışır vaziyette faaliyetlerine devam ederken, lokantalar kapatılmıştı.

 

Oteller açıktı, kafeler kapatılmıştı. Sıradan bir kafede çay veya kahve içtiğiniz zaman salgına yakalanma riskiniz olurken, otellerin böyle bir risk taşımıyor olması ne kadar ilginç değil mi?

 

Turistler ülkemizin yer yerinde maskesiz rahatça gezdiler, gezebilmekteler. Halbuki bizler dilediğimiz gibi sokağa çıkamadık. Kısıtlama olmadığı zamansa maskesiz çıkmak yasaktı ve para cezasına çarptırıldı maske takmayanlar. Kimi hukukçular bu cezaların Anayasa ihlali olduğunu ifade ediyorlar. Hukukçu olmadığımız için yorumlamadık...

 

Otobüs firmaları yarı yarıya düştü uçaklar ful uçtu. Şehirler arası otobüs firmaları yan koltuğu boş bırakmak zorunda kalırken uçaklarda tam doluluk oranına bakıldı.Üstüne üstlük uçaklarda mesafe olmadığı gibi ilk zamanlarda maske bile takılmamıştı. Halen de uçaklarda yan yana rahatça uçabiliyorsunuz.

 

Tanınmış kişilerin cenazelerine devlet erkanından ve halktan pek çok kimse katılabilmişken, sıradan gariban insanların cenazesine önceleri en yakın aile fertleri bile katılamazken Kasım ayından sonra 30 kişi sınırlaması getirildi. Düğünler de aynı yasaktan nasibini aldı.

 

Uludağ, Erciyes gibi kayak merkezlerinde insanlar vur patlasın çal oynasın maskesiz mesafesiz hıncahınç tatil yaparken, fakire fukaraya gelince misafirliğe gitmek yasaktı. En yakınlarını aylarca, belki yıl boyunca göremedi insanlar. Ve görüşememeye devam ediyorlar...

 

Zincir marketler her gün açıkken, küçük esnaf ve semt pazarları hafta sonu kapalıydı. Küçük esnafa hafta sonu yasaklaması getirmek haksız bir rekabeti yanında getirmiş olmadı mı? Sorduğunuz vakit tedbir deniyor...iyide bu virüsün marketlerde bulaşmayacak, esnafın dükkanında bulaşacak diye bir kuralı mı varmış?

 

Yine ilk zamanlar camiler kapandı, AVM'ler açıktı. Hala bile bazı camilerde cemaat sınırlaması varken AVM'ye HES kodunu gösterdiğiniz zaman rahatlıkla lebalep girebiliyorsunuz.

 

Covid dolayısıyla bu yıl Sudi Arabistan hariç hiç bir Müslüman ülke vatandaşı hac yapamadı. Fakat ne hikmetse Papa Hazretleri! ta Vatikan'dan Suriye'ye ziyarete geldi. Üstüne üstelik Papa'nın maske bile takmadığı görüldü. Sizin de içinizden ''Bu virüsün kastı Müslümanlara mı'' diye sormak geçmiyor mu?

 

Evde aynı yatakta yatan aynı sofrada yemek yiyen aynı ortamda aynı malzemeleri kullanan karı koca, özel otomobillerinde birlikteyken maske takmak zorunda bırakıldı.

 

Bu bir yıl içerisinden dünyada bir tane devlet başkanı veya ünlü birinin covid nedeniyle öldüğünü duymadık. Ancak verilen ilaçlardan bir günde 16 hapı birden yutanların kalp krizinden öldüğü söylentilerini duyduk sürekli. Artık komplo teorisi mi, gerçek mi bilemiyoruz.!..

 

İşin en tuhafı ise Ak Parti 5 bin kişilik kongreler yaptı. Kongrelere gelenler takdir edildi teşekkür edildi, bununla övünüldü, lakin ne hikmetse diğer partilere kongre ve toplantılar yasaklandı. Yine Korona virüse Ak Parti kongresine giriş yasağı mı getirildi acaba?

 

Velhasıl bu tuhaf olaylar listesi uzar gider.

En iyisi burada bırakalım da virüs yüzünden başımızı derde sokmayalım.

 

Selam ve dua ile...

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Nazmiye Gülbaş Arşivi