Birleşmiş Milletler tarafından 20 Kasım 1989 tarihinde kabul edilen Çocuk Hakları Sözleşmesi; nerede doğduklarına, kim olduklarına; cinsiyetlerine, dinlerine, etnik kökenlerine bakılmaksızın bütün çocukların haklarını tanımlayarak yaşama hakkı başta olmak üzere; eksiksiz biçimde gelişme hakkı; zararlı etkilerden, istismar ve sömürüden korunma hakkı; aile, kültür ve  sosyal  yaşama  eksiksiz katılma hakkını içermektedir.

**

Türkiye sözleşmeyi, 1990 yılında imzalamış ancak 1995 yılında bazı çekincelerle sözleşmeyi yürürlüğe koymuştur.

1. Sözleşme ayrım gözetmeme

2. Çocuğun yüksek yararı  

3. Yaşama ve gelişme hakkı

4. Katılım hakkı olmak üzere 4 temel hak üzerine inşa edilmiştir. Öte yandan Türkiye çocuk hakları içerikli 39 adet uluslararası sözleşme ve protokole imza atarak taraf olma iradesini ortaya koymuştur.

Kuşu ölen bir çocuğa taziyeye giden bir peygamberin ümmetiyiz biz. Peygamber efendimiz her zaman çocuklara önem verirdi.

Çocukların, insanlık geleceğinin teminatı ve geleceğin sahibi olmaları çocuk haklarına gösterilen önem ve özeni haklı kılmaya yeterlidir.

Ülkemizde çocuk hakları, çocuk istismarı ne durumda olduğuna baktığımızda  hiç iç acıcı bir tabloyla karşı karşıyayız.

**

Çocuk İşçiliği Devam Ediyor 2018 yılının “Çocuk İşçiliğiyle Mücadele Yılı” ilan edilmesine karşın çocuk işçiliğini denetleme konusunda etkili bir politika yürütülmediği açıkça görülmektedir. Türkiye’de halen yasalara göre, çalışması yasak olan çocuklar, tarım işçisi çocuklar ve stajyer-çırakların da eklenmesiyle 2 milyondan fazla çocuk işçi bulunmaktadır.

**

Çocuklara Yönelik Cinsel Suç Oranları Artarak Devam Ediyor 2019 yılının ilk üç ayında 483 çocuk cinsel istismara maruz kaldı. Çocuklar kendi yaşam ve tecrübelerinin uzmanlarıdır ve kendilerini etkileyecek kararlarda onlara danışılması gerekmektedir. Her çocuğun kendi düşüncesini ifade etme hakkı vardır ve haklarının en iyi şekilde nasıl korunacağı ve yerine getirileceğine ilişkin tavsiye ve değerli bilgiler verebilirler.

**

Çocukların hiçbir tehlike ve tehdide maruz kalmadan, gelecek kaygısı duymadan, barış içinde ve güvenli bir ortamda mutlu ve özgürce yaşayabilmeleri için çocuklarımıza sahip çıkmalı  ve onları korumalıyız…