Nurten Selma Çevikoğlu

Nurten Selma Çevikoğlu

 BU  KADİR  GECESİ,  ÖYLE  BİR  GECE  OLSUN  Kİ…

 BU  KADİR  GECESİ,  ÖYLE  BİR  GECE  OLSUN  Kİ…

Efendim yarın gece itibârıyla özlemle, hasretle beklediğimiz ‘Kadir Gecesi’ne nasipse erişceğiz. Bizler şimdiden, hem Kadir Gecenizi, hem Cumânızı mübârek ediyoruz. İçinde bulunduğumuz bu güzel günleri ve geceleri en kâmil şekilde değerlendirebilmeyi yüce Rabb’imiz nasip etsin her birerlerimize inşaALLAH.

Cenâbı Hakk kutsal kitâbında: “Ey imân edenler! Allah’tan korkun O’na yaklaşmaya vesile-yol- arayın…” (Mâide, 35) buyuruyor. Bizi özenle yaratan, bütün yarattıklarından üstün kılan, yüceler yücesi Rabb’imize, mânen yakınlaşma yollarını, insanoğlu aramalı ve bulmalıdır. Bize şah damarından daha yakın olan Allâhu Zül Celal, dünyâyı izzetle, erdemle, ahlaklıca yaşama yollarını önümüze Kur’ânu Azûmüşşan ile koyuyor. Yolları Kur’an ile açıyor, yolları Kur’an ile kolaylaştırıyor. Yollara peygamberleri ile kılavuzlar gönderiyor. ‘Uyunuz’ diyor; ‘kurtuluş buradadır, isyan etmeyiniz felah buradadır’ diyor. Biliniz ki, yolları Kur’an ile kesişenler, Hakk’a yakın olanlardır. 

Allah Teâlâ’nın ‘yapın’ diye emrettiği ibâdetlerin hepsi, Hakk’â yakınlık içindir. İnsanoğlu aklını kullansa, yaşadığı her şeyden Rabb’ine giden bir yol bulabilir. Dağ-taş, deniz-ova-hava, tefekkür-tezekkür, ibâdet-taat, zikir-fikir hepsi hepsi Rabb’e giden yollardır. Namaz-niyaz-istiğfar ve duadan, Rabb’e yol çıkar. Yine nafile ibâdetlerden, teheccüdlerden, seherlerden Rabb’e yol çıkar. Bilhassa herkesin niyam olduğu ancak Hak âşıklarının kıyam olduğu gecelerden Rabb’e yol çıkar. Hem bu yol öyle bir yoldur ki, mümin ihlasla, ihsanla, takvayla, verayla Rabb’ine yöneldi mi, sâdece küçücük bir zaman diliminde dahi, hayat boyu istediği kıvâmı yakalayabilir. Bu hâle, bu kıvâma blhassa içinde bulunduğumuz şu güzel günlerde erişebilene, ne mutlu!

İşte böylesi bir fırsatı yakalama vakitlerindeyiz. Nasipse yarın gece yüce ‘Kur’ân’ın semâlar âleminden, dünya âlemine teşrif ettiği bir kutsî gecedir. Bu gecenin değerine paha biçilemez. Yukarda bahsettiğimiz üzere, ‘Kadir Gecesi’ kulu Rabb’ine yakınlaştırmak, içli içli dualar ettirmek için âdeta Müslümanlara lütfedilmiş bir mânevi bağıştır. Ve Rabbi Teâlâ, bu geceye, bin ayın bereketini ihsan ederek; ‘Bana yakınlaşmak için işte vesile, haydi’ diyor âdeta. Allah Azze ve Celle’nin hayır hazinelerinin sınırı yoktur. O (c.c) Rahmeti Rahmân’dır. Bize karşı çok esirgeyici ve çok bağışlayıcıdır. O halde davranalım, dostlar. Rabb’imizle bu kutsi gece vesilesiyle yakınlaşalım. 

Bu güzel gecede, ‘Kadir Sûresi’nde belirtildiği üzere, arşı âlâ’dan nurdan yaratılmış melekler, dünya semâlarına iner de, inerler. Tan yeri ağarana dek dünya âdeta nurlara gark olur. Yâni mübârek ‘Kadir Gecesi’ bir rahmet yağmuru… Bir selam ve selâmet gecesi… Bu güvenlik, esenlik, huzur gecesi… Rahmet yağıyor, nur doluyor yüreklere, gönüllere… İstifâde etmeli, rahmete yürümeli. Hatta yürümek de ne, koşmalı…

Fakat Cenâbı Hak, bu istifâdesi en büyük olan geceyi, zaman olarak tam belirtmemiş, hangi gece ‘Kadir Gecesi’ bilinmiyor. ‘Arayın’ deniyor bize… Bu kutlu geceyi mübârek Ramazan ayında arayın, son on günde arayın bilhassa tek rakamlı günlerde, arayın deniyor. Büyük bir gayretle, müthiş bir iştiyakla içine 83 sene, 4 ay sığan bir ömürlük getirileri, kazançları barındıran böylesi muhteşem bir geceyi elbette aramak gerek. O sebeple yarınki geceyi en kâmil şekilde, ihya etmek niyâzındayız elhamdülillah. 

Bu kıymetli geceyi bizim için anlamlandıracak, değerli hâle getirecek ne varsa yapmalı, uzlete çekilmeli Rabb ile baş başa kalmalı, itikafı en ciddi boyuta taşımalı. Şöyle bir mahşer provasına durmalı, hayat filmimizi o gün gibi bugünden seyretmeli, pişmanlıkları, utançları, hatâları, günahları ortaya dökmeli, ağlamalı, ağlamalı, aflar dilemeli, özürler arz edilmeli. Tövbeyi dilimize vird etmeli zira daha vakit var, dünyâdayız ve yaşıyoruz. Silkinmeli cânı yürekten toparlanmalıyız. Bu ‘Kadir Gecesi’ bizim yeniden dirilişimize ve uyanışımıza vesile olsun arzusundayız.

‘Kimsenin kaçamayacağı o mutlak olacağına inandığımız mahşer gününde beni dostlarımın önünde mahçup etme Ya Rabbi.’ ‘Arındır beni tüm günah kirlerinden Rabb’im’ ‘Sen’in rahmetin engin ve sonsuz, ne olur beni bağışla.’Hatta bu hususta, Rasûlullah aleyhissalâtu vesselam’dan, imdat dilemeliyiz. O’nun hamd sancağı altında olmayı hayal ederek, O’nun şefaatine erişmeyi istemeliyiz. 

Bu gece öyle bir namaz kılalım ki, o namazımız bizim mirâcımız olsun. Bu gece öyle bir Kur’an okumalıyız ki, okunan âyetlerden vücudumuzun her zerresi hisselensin. Bu gece öyle zikrü tesbihatlar yapalım ki, şimdiye kadar en ihlaslı söylenenlerden olsun, Bu gece öyle tövbeler yapalım ki, kesinlikle bağışlanmış olalım. Sonra da gün ağarırken, bir meleğin kanadının yüreğimize dokunduğunu ürpertisini hissedelim inşaALLAH.  

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Nurten Selma Çevikoğlu Arşivi