Malum dün seçimler yapıldı, oylar sayıldı galip ve mağlup olan belli oldu.

Galip gelenler bir kez daha galip geldik dediler ve sevindiler.

Mağlup olanlar bir kez daha iktidar olamadık diye hüzünlendiler.

Yalnız ortak bir sevinç var.

Bu arada galipler de, mağluplar da içten içe bir sevinç yaşamaktalar. Neden ve nasıl bir sevinç yaşadıkları birkaç gün içinde galibiyetin ve mağlubiyetin ilk şoku geçtikten sonra yapacakları açıklamalarla gün yüzüne çıkmış olacak.

Ortada bir sevinçli kesim daha var.

Her seçimi bir kazanç panayırına çeviren yazılı ve görsel basının temsilcileri veya iktidar ve güçten yana tavır alanlar.

Daha düne kadar Babıali’nin irikıyım büyük basınına veryansın edenlerin hokkabazlıkla kendilerini dün küfrettikleri yerlere nasıl monte ettikleri böylelikle görmüş oldu bu millet.

İktidar ve muhalefet siyasi parti genel başkanları başta olmak üzere büyükşehir ve hatta ilçe belediye başkanlarının işçilere, memurlara, çiftçilere, köylülere seçim rüşveti olarak vaatte bulunmalarını gördü.

Seçim meydanlarında söylenen sözlerin ve verilen vaatlerin neden normal zamanda yapılmadığını ve sadece seçim zamanında bol keseden atmanın dayanılmaz hafifliğini de görmüş oldu bu millet.

Seçim bitip evli evine köylü köyüne dönüp seçimden sonra geçim telaşı başladığına göre, artık bir kez daha yerele dönme zamanı.

Belediyelerin haksız rekabet oluştururcasına genel seçim için partilerine ve partililerine ağzını açtıkları keselerinin hemşerileri içinde açılma zamanı.

Akademisyenlerin, özellikle de öğretmenlerin siyasi çalışmalardan okula ve öğrencilere dönme zamanı.

Konya tabiriyle paçasını eline alıp kapı kapı gezerek propagandaya katılan ve bu konuda eşlerini ve kardeşlerini sollayan hanımların ve kızların da evlerine dönme zamanı.

Asıl evlerine dönmesi gereken en önemli grup ise seçilen milletvekilleri olmalı.

Siyaset bittiğine göre artık hizmet zamanı diyerek vatandaşın önündeki bütün engelleri kaldıracak çalışmalar için evleri gördükleri parlamentoya dönme zamanı.

Bu arada bizim için de eve ve yerele dönme zamanı.

Yerelin gündemini takip etme ve yerel konularda eksiklikleri ve fazlalıkları yazma zamanı.

Özellikle bundan önce olduğu gibi bundan sonra da birden çok kez ve daha sık olarak yazılacak bir konu daha var.

Hz. Peygamberin(sav) sahih sünnetini ve sahih hadislerini red eden ve bir çeşit modern haricilik diyeceğimiz ve kendilerine Kurancılar denilen sapkın grubun ifsatlarına karşı yazılacaklar.

Bu yazılarda güya öze dönüş fikriyle ortaya çıkıp bozulmuş ve kirlenmiş kavramlarla İslamı temsil etme iddiasında olanların hezeyanlarını ifşa etmeye dönük yazılacaklar olacaktır.

Artık mevsimine göre, ayına ve hatta gününe göre genelden yerele doğru bir projeksiyonla ve önem sırasına göre yazılacaklar bunlar olmalı.

Ve elbette Ortadoğu ile ilgili yazılacaklar.

İçine düştüğümüz veya düşürüldüğümüz bu gaflet durumundan kurtulup inancımızın adaletini Ortadoğu başta olmak üzere dünyaya hâkim kılarak çevremizdeki Müslüman kanını akıtan küresel çaptaki zulüm ile zulüm kaynakları hakkında yazılacaklar.

Seçimden sonraki gündemin bunlar olması gerektiğini düşünüyoruz.