Bugün dost ve müttefik olarak vasıflandırdığımız ülkelerin, yüz yıl önce Devleti Aliyye i Osmaniye’yi neden yıktıklarını çok iyi anlamamız gerekiyor.

Bir asırdan beridir emperyalist kan emici batılıları bizlere masum göstererek batı medeniyeti, demokrasi, cumhuriyet, çağdaşlık ve ilericilik diye uyutulan milletimizin nereden nereye geldiğini düşünmenin tam sırasıdır.

Kurtuluş savaşının herhangi bir aşamasında olmayan, savaştan sonra bir gecede kimlik verilerek vatandaş yapılan ve 2. Dünya savaşında ise hitlerin zulmünden kurtarma bahanesi ile vatandaşlık hakkı verilerek devletin belli kademelerinde ve üniversitelerde görev verilenlerin artıklarının söyledikleri de mi görülmedi?

Müslüman milletimizin bin yıl boyunca kurduğu medeniyetin bütün eserlerini ayaklar altına alıp, bunların yerine haçlı batılıların kanunlarını, yasalarını, kültürlerini, hayat tarzlarını ikame etmek isteyenlerin tv deki görüntüleri yeterli olmadı mı?

Dini reddeden yönetim biçimlerini, kılık kıyafetlerini, takvimlerini, harflerini, şapkalarını, danslarını, içkili şaraplı balolarını, velhasıl bütün pislik fikirlerini ve kokuşmuş ideolojilerini devlet millet hayatına ikame etmeye çalışanlara karşı arkanı dönme devam edecek misin?

Kendi inanç, örf ve adetlerini benimsemeyen milletimize en azından taklit etmeyi bu millete zorla dayatan, uymayanları darağaçlarıyla, hapislerle, zindanlarla yok etmeye çalışanların inançlarını reddetmenin dininin gereği olduğu öğrenilip öğretilmeyecek mi?

Müslümanları sürgünlerle, işkencelerle, katliamlarla tehdit eden, hayatını İslam'a, Kur'an'a ve Müslümanlara buğz ve düşmanlık etmekle geçirmiş, selanik dönmesi veya kripto sabataist yahudi ile tasmalı İngiliz kölelerinin kime nasıl hizmet ettiğini ve bu milleti nasıl bir narkozla uyuttuğu ile ilgili tarihi bilgileri görmek için gözünü ne zamana kadar kapatacaksın?

Bu necip milletin tarihine, kültürüne, dinine, inancına, millî ve manevî değerlerine düşman olan bu güruhun yapıp ettiklerine daha ne kadar sessiz kalınacak diyorsun?

Ya İslam âlimi, kanaat önderi, dini cemaat şeyhi, STK temsilcisi olarak gördüğün veya hakkı olmadığı halde aklı başında birisi zannederek sözüne itimat ettiğin kişilerin şuursuzluklarına “bunun bir bildiği vardır” şaşkınlığı ile onay vermeye devam edeceksin?

Ya da bu gün emperyalist batı ülkelerinin açıkça işgalci siyonist rejimi desteklediklerini açıklarlarken senin desteklediklerinin seslerini çıkarmamaları sana garip gelmiyor mu?

Dahası kendi basiretsizliklerini örtmek için adlarına İslam ülkeleri denilen acizler topluluğunun sadece kınamakla sonuçlanacak toplantılarını beklemenin bir acziyet belirtisi olduğunu anlatan da mı olmadı sana?

Bir asırdan fazladır uyumakta olduğun derin uykudan uyanma ve aklını başına alma zamanı gelmedi mi?

Olup bitenlere hala mı seni ilgilendirmiyor diyerek kayıtsız kalacaksın?

Dün yahudiye gösterdiğin toleransın bu günlerde Filistin’de nelere sebep olduğunu gördüğün halde daha ne kadar tolerans göstereceksin?

Ya da bgün Filistin’de ve Gazze’de yaşanan soykırıma karşı sessiz kalman sonucunda Siyonizm inancı gereği işgalcinin yarın kapına dayandığında mı cehalet ve ataletinin nelere sebep olduğunun farkına varacaksın?

Kutlama adı altında İslam Dinine ve Müslüman Milletimize olan düşmanlıklarını türlü hezeyanlarla dile getirenlerin söyledikleri kafanıza dank etmedi mi hala?

Sizi hiç bu güne kadar hiçbir şey uyandırmadı ise son bir haftada atılan nutuklar, söylenen sözler ve yazılanlar, çizilenler uyandırmalı artık.

Cumhuriyet bayramı adı altında söylenen sözleri hatta sizin de söylediklerinizi, bir kez daha iman ve akıl süzgecinden geçirin ve kendinize gelin.

FARKINDA MIYIZ?

• Müslümanlık lafla olmaz ve kendisine Müslümanım diyene maddi ve manevi sorumluluk doğurur. Bu sorumluluk;
• Gazze'deki bir avuç Müslümanın direnişi karşısında Müslüman geçinen pek çok kişinin huzurunu kaçırır.
• Filistin’deki Müslümanların yıllardır yerlerini terk etmemeleri rahat odalarında çalışma yapmayı cihad etme zanneden akademik kadroyu da rahatsız eder.
• Müslümanlığı ile övünen ancak bu güne kadar kendilerinden hiçbir fedakârlık eseri görülmeyen aksine her zaman risk almaktan kaçınarak lafla peynir gemisi yürütenlerin de uykularını zehir ediyor.
• Batının topyekûn siyonist işgalcinin arkasında durduğunu görünce sessiz kalanların samimiyetlerinin sorgulanmalarına sebep olur.
• Hiçbir Müslüman ülke somut adım atmadı sözünün arkasına sığınanların kendilerinin herhangi bir şey yapmamalarının mazereti olamayacağını gösterir.

Aslında Gazze direnişi bu haliyle en çok Müslümanların hayrına oldu ve bir avuç Müslümanın siyonist işgalci rejimin dış destek almadan da yenilebileceğini gösterdi.