Bayramınız Kutlu Olsun!
Tabiat uyanmış, bahar gelmiş ve doğa tüm güzelliğini binbir çeşit rengiyle ortaya sermiş, gözün alabildiği
her yer elvan elvan çiçeklerle donanmış, kuşlar ötüşüyor, böcekler kaçışıyor... Allah cc tabiatta sanatını
sergiliyor ve mis gibi bir hava var. Ancak siz bu muhteşem atmosferden faydalanamıyorsunuz!
Malum salgın yüzünden tam kapanma ile evlere tıkılmış, tabiatın uyanışına uyanamamış, mis gibi havayı
şöyle derin derin ciğerlerinize çekemiyor, oksijen alamıyoruz.
Ne tuhaftır ki, turistler aynı muameleye tabi tutulmuyor ve onlar bizim cennet vatanımızda özgürce,
diledikleri gibi gezebilmekte, yiyip içebilmekteler...o nasıl oluyor? derseniz tam kapanma açıklamaları
sırasında turistler için bu müjdeyi Turizim Bakanı Sayın M. Nuri Ersoy şu sözlerle ifa etmişti:
Kısıtlamalar turistleri kapsamayacak, bu süreçte hiçbir zaman kapsamadı. Yani bizler öz
yurdunda...bir yılı aşkın bir süredir maske takarken, akrabalarımızla aramıza mesafeler koyarken, yaşlı
anne-babalarımızın yanına dahi uğrayamazken elin oğlu-kızı elini kolunu sallaya sallaya ülkemizde
istediği gibi dolaştı/dolaşıyor/dolaşacak(!) demektir.
Aklımda deli sorular... hakîkaten bu nasıl bir virüs ki yerli halka bulaşıyor da turistlere bulaşmıyor?
Nasıl bir virüs ki, kimin turist kimin Türk halkı olduğunu biliyor, o ayrımı çok rahat yapabiliyor?.. mevzu
derin sorular uzun... sadece bununla kalsa iyi Dışişleri Bakanı Sayın Mevlüt Çavuşoğlu'nun çok tepki
çeken sözleri hani sizi işginlendirmiyor değil. Ne demişti Sayın Çavuşoğlu: ''Turistin görebileceği
herkesi Mayıs sonuna kadar aşılayacağız'' sizlerin de aklına direkt; ''Turistler bize fıstık da atacak mı?''
sorusu geliyor mu? Sadece bazılarına mı oluyor böylesi garip haller...
Bu aralar bakanlarımız birbiri ile o kadara güzel o kadar eşgüdümlü halde çalışıyor ki şevk ve azimleri
bizleri ziyadesi ile şaşırtıyor. Bu kadar enerjiyi nasıl buluyorlar? Allah için kimi konularda çok
gayretliler, mesela Sağlık Bakanlığı İçişleri Bakanlığı'na duyurmuş. ''15 Mayıstan itibaren Hong Kong,
Çin, Tayvan, Vietnam,Avustralya, yeni Zelanda, İsrail, Kore, Japonya, Singapur, Tayland,
İngiltere, Lüksemburg, Letonya, Estonya, Ukrayna'dan ülkemize gelecek olanlara Corona Testi
Yapılmayacaktır'', ''Biz öksürsek hemen test olmak zorunda kalıyoruz da bu ülke vatandaşları niçin
ülkemize gireceği zaman test olmuyorlar?'' diyerek acayip sorular falan sormaya kalkmayın! Hele de 7/24
''İngiltere mutantı'' diye çoluk çocuk, yaşlı genç herkese korku salındığı bu zamanda ''İngiliz turistler ya
mutantlı virüs taşıyorsa'', Virüs Vuhan'dan çıkmamış mıydı, Çinlilere de mi test yok? diye aklınızdan bile
geçirmeyin.
Bu haller aklınızı karıştırmasın! Bendenizin aklı yeterince karıştı haddizatında...bilhassa Cumhurbaşkanı
Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın, "Küresel işbirliği içindeyiz'' dedikleri küreseller kimler?
Nasıl bir işbirliği? daha bu sorularıma cevabını bulamazken, bu sıkıntılı soruları aşmaya çalışırken, Sağlık
Bakanımız Sayın Fahrettin Koca "Yeni Dünya Düzenine sert ve hazırlıksız geçiş yaptık." sözlerini
duyduk...haydiii! Tekrar başa dönüyorsunuz bu sefer sorular soruları takip ediyor ve ''Yeni Dünya
Düzeni'' ne demek? diye geçiyor aklınızdan ve ''Merhum Erbakan Hocamızın hep bahsettiği tek dünya
devletine geçiş olan yeni dünya düzeni değildir inşallah'' diyerek sorularla baş etmeye çalışıyor, bunların
tamamen oksijensizlikten kaynaklandığını düşünyorsunuz! Değilse gözümüzün içine baka baka bizi yeni
dünya düzenine sürükleyecek halleri yok herhalde...
Yoksa..?
Velhasıl başlığa bakarak ''Bu kadar cümle içinde bir tane dahi bayram geçen cümleyi geç, kelime yok.''
diyebilirsiniz ve o kadar haklısınız ki...
Turistlere her şey serbestken, bir taraftan ramazanda teravih kılamamış, anne babası aç mı tok mu
gidememiş, iftara hısım akraba eş dost davet edememiş, mukabele yapamamış, manevi yerlere ziyaret
yapamamış, fakir fukara ile hemhal olamamışken... diğer yanda Kudüs işgal altında, Mescid-i Aksa'ya
bomba yağıyor, D. Türkistan'da dindaşlarımız, ırktaşlarımız, kardeşlerimiz her türlü Çin işkencesine
maruz kalıyor vb.gibi sorunların olduğu bir dünyada hangi bayramdan bahsedebiliriz ki söyler misiniz?
Ortada ÖZGÜR ol(a)mayan bir İslam dünyası var. Bölük pörçük... birlik yok! Güven yok! Sevgi yok!Saygı yok!..
Zulüm var! Birbirini tekfir var! Hırs var! Hakaret var! Hıyanet var! Ve maalesef ihanet var! Var oğlu
var...
Şu durumda?..
Keşke yazılarımızda can sıkıcı konular yerine, çiçekli böcekli, börekli çörekli konuları ele alıp bayramı
bayram gibi geçirebileceğimiz şekilde yazılar yazmayı becerebilseydik! Ne yazık ki o kadar kabiliyetli
olamıyoruz...
Hakîki bayramlara ulaşabilmemiz en büyük arzumuz...yine de siz siz olun ve bayramı bayram gibi
geçirmeye gayet edin. Şartlara teslim olmadan bayramın manevi hazzına varın. Ramazan Bayramınız kutlu olsun.
Selam ve dua ile...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.