Siz başlığı okuyana kadar geçen bir kaç saniyede Facebook'ta 205 bin ileti paylaşıldı, 23 bin Tweet atıldı, 8 bin 666 adet Snapchat gönderildi, 17 milyon e-posta gönderildi, 47 yeni web sitesi açıldı, 6 saatlik YouTube video içeriği yüklendi, Instagram üzerinden 300 fotoğraf paylaşıldı. Muhtemelen bu yazıyı okumanız bitene kadar bunların kat kat fazlası gerçekleşmiş olacak. 21 bebek dünyaya Merhaba ! ve 9 kişi de Elveda ! dedi. Dünyanın kusursuz ekosistemi bunları şuan için dengeliyor. Hayatımızda ise hiçbir zaman göz ardı etmediğimiz gerçeği şimdi göz ardı ediyoruz. Vermeden aldığımızı sanıyoruz. Ücretsiz sosyal medya hesaplarında dakikalar değil saatler harcıyor ve dünyanın en kıymetli varlığı olan “ Zaman” kavramını unutuyoruz. Suni gündemlerle dünyadan uzaklaştırılıyoruz. Biraz önce saydığım sanal alemdeki etkileşimler olurken bizler dünyaya “ Elveda !” diyen 9 kişiden 6’sının savaş sonucu ölen Müslüman olduğunu bilmiyoruz. Sömürülen ve de hakkına gasp edilen Müslümanın hayatından bihaber sosyal mecrada ki çöplükte günümüzü geçiriyoruz. Biraz abartı oldu mu dersiniz ? Ben size bunlardan bahsederken sizler de bir insan günde ortalama kaç saatini sosyal medyada geçiriyor bir düşünedurun. Bakınız dünyaca ünlü adı bilinen yaklaşık 20 tane sosyal medya içeriği var. Bizim tarafımızdan bilinen ve popüler olanlar bu kadar. Daha saymadıklarımızı siz düşünün.

Ülkemizde sosyal medya kullanım yaşı 6’ya kadar düştü. Evet yanlış duymadınız. Daha okula başlamayan çocuklar sosyal medyada hesap oluşturuyor. Günde ortalama 5 saat sosyal medyada zaman harcıyoruz. Söylemesi çok kolay değil mi ? Her 4.5 dakikaya bir de telefonumuza bildirim gelip gelmediğinin kontrol ediyoruz. Ülkemizde sosyal paylaşım sitelerini kullanma oranı ise 4 yani herkesin ortalama 4 tane sosyal medya hesabı var. Bunun yanında hayatında hiç akıllı telefon, tablet ve bilgisayar görmeyen 2.5 milyarı aşkın insan var.

“Dostum diyebileceğimiz kaç insan var ? “ Sosyal medyayı fütursuzca kullananların bu soruyu kendilerine sorması gereklidir. Araştırmalar yine şaşırtıcı. Ülkemizde buna dair yapılan anket araştırmalarında her 20 insandan 1’inin “Dostum” diyebileceği hiç insan yok. Yapılan araştırmaların sonucunda ise arkadaş çevresi daraldıkça sosyal medya kullanım sitesi ve süresi de o oranda artıyor. Yapılan bu araştırmalar bize gösteriyor ki ; Ülkemizde sosyal medya olarak bilinen şey Asosyalleştiren medyanın ta kendisidir. Her şeyi ölçülü kullanmayı emreden dinimiz sosyal hayatımızı kısıtlamıyor. Faydasız ilimlerin zararından bahsediyor. Bizler ise bize minimum düzeyde fayda sağlayacak mecraya günümüzün en kıymetli saatlerini vererek kendi zamanımızı gereksizce harcıyoruz. Peki sosyal medyaya gerçekten bağımlı mıyız ? Gelin bu soruya beraber yanıt arayalım.

-Sadece bir kaç dakika diye niyet edip saatler harcıyorsanız

-Gece geç saatlere kadar ekran başındaysanız

-Sosyal medyadan uzak kalınca huzursuz oluyorsanız

-İnsanlarla yüz yüze konuşmaktansa internet üzerinden konuşmak istiyorsanız

-Bilgisayar başında uzun süre kalıp fiziksel bir rahatsızlık hissediyorsanız

-Uyku bozukluğu problemi yaşıyorsanız

-İnternet arkadaşlarınız dışında arkadaş çevreniz yoksa

-Sosyal aktivitelerinizde azalma varsa

-İnternet kullanımınız yemek yemenizden daha öncelikli hale geldiyse

-Sürekli halsizlik hissi yaşıyorsanız

-Zamanınızı kontrol etmede zorlanıyorsanız

-Gözlerinizde yanma hissi oluyorsa

-Ellerinizde uyuşma hissediyorsanız

-Çevrenizdekilere ekranda geçirdiğiniz zaman hakkında yalan söylüyorsanız

-Sosyal medya bağımlılığına sahip olanların taşıdığı bir çok niteliği taşıyorsunuz demektir.

Yeşilay’ın verilerine göre sosyal medyada geçirilmesi gereken ideal zaman aralığı şöyledir ; 2 yaşından küçük çocukların internet, TV ya da bilgisayarla münasebetleri uygun değildir. Okul öncesi yaş grubu için günde 30 dakikayı geçmeyecek şekilde internet kullanımı yeterli olmaktadır. İlköğretimin ilk 4 yılında ödev haricinde oyun ve eğlence için günlük 45 dakika zaman ayırmak  idealdir. Daha sonraları için ise 1 saat gayet yeterli bir zamandır. Lise çağında da günlük 2 saat yeterlidir.

-Peki ne yapmalıyız ?

-Sportif ve kültürel faaliyetlere katılın

-Güvenli internet ortamında olun

-Sanal ortamdaki arkadaşlarınızı mutlaka tanıyın

-Uzun süre kullanımı engelleyemiyorsanız muhakkak bir uzmandan yardım alın

Peki neler yapılmamalıdır ?

-Akıllı telefon, bilgisayar vs. kesinlikle çocuğu susturma aracı olarak kullanmayın

• kullanmayın, kullanımlara izin vermeyin

-Teknolojik alet merkezli oda düzeni kurmayın

-Aile birlikte yemek yerken veya çay içerken bilgisayar masasına servis yapmayın aile bireylerinin size katılmasını sağlayın

Bunlar yapılır yapılmaz hemen olumlu sonuçlar alınamayabilir fakat olumlu sonuç almak için bunları uygulamanızı tavsiye ediyorum. Bu minvalde bilinenin aksine kendimizi sosyal medyadan değil asosyal medyadan korumamız gerekmektedir. Haydi herkese Sosyal Günler..