Nazmiye Gülbaş

Nazmiye Gülbaş

Anneler Günü kimlerin günü?

Anneler Günü kimlerin günü?

Anneler Günü’nün kökeni Sümerler'de bahar kutlamaları ile başlarken, Antik Yunan’da Yunan Mitolojisindeki tanrıça ''Rhea'' adına ve Hz. İsa'nın doğumundan 250 yıl önce Ana Tanrıca ''Cybele'' onuruna bahar aylarında kutlamalar şeklinde yapılmaktaydı. M.S ise 1600'lü yıllarda ''Mothering Day'' şeklinde kutlanmaktaydı. 

Modern manada Anneler Günü ilk kez Anna Jarvis'in 1908 yılında annesini kaybetmesiyle onun anısını yaşatmak için o günü kutlamasıyla başlamış, 1914’de ABD Kongresi'nin onayıyla genişlemiştir. Çeşitli ülkelerde farklı günlerde Anneler Günü kutlamaları devam etmiş.

Annelere armağan edilen bu özel gün! ülkemizde 1955 yılında kutlanmaya başlandı.

Görüldüğü üzere bizden olmayan Anneler Günü, emperyalist kültür sayesinde kutlanırken, kapitalizmin dayatmasıyla halklara tüketimi körüklemekten başka bi'şey değildir.

Maddi çıkar sağlamak için dayatılan Anneler Günü vs günler insanların duygularını istismardan öteye gidememektedir.

Bugün batı toplumlarının anneye verdiği değer, huzurevlerine bırakılan anneleri senede bir kez bu gün vesilesiyle ziyarete gitmektir ancak.

Halbuki kültürümüzde annenin önemi pek büyüktür. Türk topluluklarının geleneklerinde anneye çok değer verilirdi. Uygurlar annelerini, ''anam tuğlu kutlu ağa'' şeklinde adlandırarak onurlandırmışlardı.

Hele de İslam’la şereflendikten sonra ecdadımız anneye pek büyük bir kıymet vermiştir.

İslam’da anneye verilen değer hiç bir kültürde yoktur. Öyle ki Peygamberimiz (sav) Cennet gibi kıymeti dünyevi hiç bir şeyle ölçülemeyecek kadar olan değerin, annelerin ayakları altına serildiğine dikkat çeker. ''Cennet anaların ayakları altındadır'' diyerek anneliğin mukaddesatını vurgulamıştır.

Abdullar ibn Mes'ûd bir gün Peygamber Efendimize kiminle bulunması kime hizmet etmesi gerektiğini sorar. Efendimiz (sav) de üç kez annene şeklinde dedikten sonra dördüncüsünde babana demiştir.

Cenab-ı Rabbül Alemin şöyle buyurmakta:  Rabbin kesin olarak şunları emretti: Ancak kendisine ibadet edin, anne ve babaya iyilik edin. Onlardan biri veya her ikisi senin yanında yaşlanırsa, sakın onlara 'öf' bile deme ve onları azarlama. İkisine de tatlı ve güzel söz söyle. (İsra/23)

Her şeyimizle milim milim, (keler deliğine girecek kadar) takip ettiğimiz sözüm ona modern dünyanın materyalist bakış açısı tüm değerlerimizi alt üst etmekte ve en büyük değersizliği bir değermiş gibi takdim etmektedir. Maalesef ülkemizde de bu materyalist bakış açısı her geçen gün biraz daha benimsenmektedir.

Ülkemizde Mayıs ayının ikinci pazar günü kutlanan Anneler Günü en az bir ay öncesi çeşitli reklamlar ile dayatılıyor. Sanki annelik bir günden ibaretmiş de!.. Öyle reklamlar yapılıyor ki hediye almazsanız sanki kötü bir evlatmışsınız hissi veriliyor insanımıza. Oysa annesine bir Gül bile alamayacak kadar düşkün insanların da yaşadığı bir memlekette yaşıyoruz.

Yıllardır yanlış yürütülen politikalarla erkeklere iş olanağı azalırken, kadınlarımız daha fazla çalışmak zorunda bırakıldı ve çoğu kadın annelikten vazgeçebiliyor. Pek çok anne adayı kariyer ve statü için bu kutsal duygudan feragat etmekte. Ülkemizde yaygınlaşan ''annelik mi, kariyer mi?'' gibi tercihler kadınlarımıza dayatılarak, ikisinin arasında bir tercih yapmaya bırakılıyor. ''Kariyerde yaparım, çocukta'' diyen kadınlarsa çocuklarını kreşlere teslim etmek durumunda kalırken, çocuklarının en ihtiyacı olduğu zamanda yanlarında bulunamıyorlar maalesef.

Birde madalyonun diğer yüzü var, nice zorluklarla büyüttükleri evlatları tarafından katledilen o kadar çok anne var ne yazık. 

Görüldüğü üzere batı kendi maddi çıkarları için Anneler Günü’nü kullanıp tüm dünyada kapitalist sömürüsünü devam ettirirken, bizler anneye verilen değerden bihaber bunu dünyaya duyurmaktan aciziz ve inancımızı yaşamamaktayız.

Batıl batıl çıkarlarını göğe çıkartırken, İslam dünyası en ulvi değerlerini değersizleştirmekte adeta birbiri ile yarışıyor.

Hasıl-ı kelam İnancımızda annelere bir gün değil her gün anneler günü.

Selam ve dua ile...


Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Nazmiye Gülbaş Arşivi
SON YAZILAR