Al Sana ‘Anadolu İrfanı’
‘Hamile Gamze’yi kuma olarak yanında tutan Yurdagül ve eşi Murat Dinç canlı yayında’
‘Kocası Kadir’in ihanetini ve çatı katında saklanan Elif’i canlı yayında öğrendi.’
‘Kocası Erol’u bıraktı, Arif’e kaçtı, Babası Erol, gözyaşları içinde feryat etti.’
‘Evli olan kızımın kendisi gibi evli olan sevgilisi Serhat ile tanışmak istiyorum.’
‘Kocam Hüseyin, kardeşim İbrahim’in karısı Pınar ile kaçtı.’
***
Yeterli mi? Örnek olması nedeniyle kafi sanırım.
Bunlar gündüz kuşağı programlarında KJ denilen alt yazılar. İlişkilerdeki karmaşıklık nedeniyle olayı anlamak için iki kez okuduğum oluyor. Daha ilginçleri de var. Kim kimi aldatmış, kadın kime kaçmış, adam hangi akrabasına yürümüş… Tüm detaylar canlı yayında anlatılıyor. Bir çocuğun olası 4 babasının bulunduğu ve büyük bir şehvetle canlı yayında gen testi sonuçlarının açıklandığı bir Türkiye gerçeği.
Bunlar, Esra Erol’un, Didem Arslan Yılmaz’ın, Ece Üner’in ya da Müge Anlı’nın gündüz kuşağı programlarından kesitler. İnsanımızın ferasetli, vakur ve dürüst tarafını anlatmak için kullanılan ‘Anadolu İrfanı’nın tam tersini ve ironik halini bu programlarda bulabilirsiniz.
Programın konukları, İzmir’den Diyarbakır’a, Antalya’dan Samsun’a, Konya’dan Ağrı’ya kadar Anadolu’nun birçok şehrinden geliyor. Kiminin seküler (dünyevi), kiminin muhafazakar yaşam tarzı var. Kiminin başı kapalı, kimi dekolteli. Kimi kentli, kimi köylü. Yani tam Anadolu renkleri.
Radyo Televizyon Üst Kurulu’nun ‘evlilik’ programlarını kaldırmasının ardından, aldatılma öykülerinin yer aldığı gündüz kuşakları önemli izlenme oranına sahip.
Dedikodunun yaygın olduğu ülkemizde, bu tür sansasyonel ‘ihanet’ programları büyük ilgi görüyor.
Komedyen Cem Yılmaz’ın dediği gibi: ‘Hani bizdik marjinal.’
Ama anlaşılıyor ki; bu programlar bir acı gerçeği tüm çıplaklığıyla gösteriyor. Yaşananlar o kadar da istisna değil. Medya da toplumun aynası.
***
Kimileri tarafından ‘çürümüşlük’ olarak lanse edilen bu hayatların televizyon ekranlarında yer alıp almaması ciddi şekilde tartışılmalı.
Bu toplum, daha iyisini hak ediyor.
İbrahim Tatlıses’in hangi kadını dövüp, hangi kadını aldattığıyla ilgili haberlere maruz kalan bir neslin bireyi olarak, bu programlara son verilmesi gerektiğini düşünüyorum. Bu programlar kaldırılırsa elbette ‘ihanet öyküleri’ bitmeyecek. Ancak bu yoz kültürün varlığı bir kenara, özel hayatların medya malzemesi yapılması son bulacak.
Yazıdan sonra televizyonu açıp ‘belgesel izleyeceğim’ dersem inanmayın. Türkiye ortalamasını yakalamak için ‘Masterchef’ yeter bana.
Herkese iyi seyirler.
KONYA ÜNİVERSİTELERİ İLK 1000’DE BİLE YOK
28 Eylül’deki ‘Konya Üniversitelerinde Düşüş Sürüyor’ başlıklı yazımın ardından, birçok akademisyen aradı. Konya üniversitelerindeki sorunları dile getirerek, bilimsel çalışmaların yetersizliğinden söz ettiler.
Akademide gayretle ‘bilimsel çalışma’ yapan öğretim üyelerini ayrı tutuyorum. Ancak kurumsal olarak Konya’daki 5 üniversitenin hali ortada. Bilimsel çalışma ve tercih edilme alanında kan kaybetmeye devam ediyorlar.
Son haberler bizim tespitimizi doğrular nitelikte. Dünyanın itibarlı derecelendirme kuruluşlarından olan Times Higher Education, ‘Dünya Üniversite Sıralaması 2023’ sonuçlarını açıkladı. Türkiye ilk 500'de 3 üniversite ile temsil edildi. 1799 kurumun sıralandığı listede 61 üniversite ile temsil edilen Türkiye'nin en başarılı üniversiteleri 401-500 bandındaki Çankaya, Koç ve Sabancı oldu. Listeye Ortadoğu Teknik Üniversitesi 501-600 arasından girdi. 601-800 arasında ise Bahçeşehir Üniversitesi, Hacettepe Üniversitesi ve İstanbul Teknik Üniversitesi yer aldı.
Listede Selçuk Üniversitesi, Necmettin Erbakan Üniversitesi, Konya Teknik Üniversitesi, Konya Gıda ve Tarım Üniversitesi ile KTO Karatay Üniversitesi yok.
Rektörlerden bu ‘kötü tabloyu’ tersine çevirmelerini bekliyoruz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.