Çoğu kişinin geriye dönüp baktığında ''Şimdiki aklım olsaydı, öyle yapmazdım böyle davranmazdım.'' dediğini duymuşsunuzdur. Esasen böyle denmesi gayet normaldir. İnsan sürekli değişen, gelişen bir varlıktır çünkü. Eğer tersi bir durum olsaydı hiç bir şeyden pişmanlık duymuyorsa insan, asıl o vakit endişelenmek gerekir galiba.

Hz. Peygamber (SAV) şöyle buyurmuştur: "Eğer siz hiç günah işlemeseydiniz, Allah Teâlâ hazretleri sizi helak eder ve yerinize, günah işleyecek (fakat tövbeleri sebebiyle) mağfiret edeceği kimseler yaratırdı." [Müslim, Tevbe, 9, (2748); Tirmizî, Da'avât 105, (3533).]

Görüldüğü gibi insan aciz ve hata yapmaya elverişli yaratılmıştır. Önemli olan tövbe etmek, Allah'ın mağfiretine sığınmak, hatalardan ders çıkarabilmek ve bir daha aynı yanlışları tekrar etmemektir. Şartlar ne olursa olsun hataya geri dönmemektir. İnsan hatalarının, kusurlarının farkına vardığında, aynı hatayı yeniden yapmadığında insan olabilmektedir.

Bu uzun girizgahtan sonra gelelim asıl meseleye.

Geçenlerde Adalet Bakanı Bekir Bozdağ beraberindeki heyetle birlikte HDP'ye anayasa değişikliği ziyareti gerçekleştirdi.

''Ne var bunda, gayet normal?'' diyebilirsiniz. Haklısınız bunda bir şey yok, olması gereken de muhtemelen bu. Fakat daha düne kadar HDP için “PKK’nın meclisteki uzantısı” deyip bugün ''PKK'nın uzantısı'' dedikleri parti ile hiç bir şey olmamış gibi müzakere edilmesi normal mi?

Kaldı ki Selâhaddin Demirtaş hakkında sorulan bir soruya verilmesi en makul cevabı verdi diye Sn. Temel Karamollaoğlu'na yapılan ithamlar, hakaretler normal miydi? Daha anormal olan, bunu yapanların desteklenmesi, teşvik edilmesidir.

Toplumu sürekli kutuplaştırmak, ötekileştirmek baştan beri hep söylüyoruz doğru değildi Peki şimdi ne değişti de HDP önceden legal bir parti değildi de aniden 'legal' oldu?

Partiler arası fikir alışverişi, ziyaretler yapılabiliyorsa Saadet Partisi'ne onca itham onca iftira niçin atıldı/atılıyor. Saadet Partisi'nin politikası yanlışa aynı yanlışı niçin Ak Parti'de yapıyor, yok eğer Ak Parti yapınca doğru ise Saadet Partililere niçin hakaretler edildi/ediliyor?

Saadet Partisi vd. partileri bu şekilde itham ettiklerinden dolayı Ak Partililerin bir özür borçları yok mu?

Partiler kendi aralarında görüşebilir, ziyaretler yapabilir. Haddizatında mecliste bulunan HDP'de Ak Parti'nin çıkardığı yasalar ile meclise girmiştir. Erbakan Hoca daima ''Milli Görüş ve diğerleri'' dediği halde diğer partiler ile müzakereler, koalisyonlar, ittifaklar yapmıştır.

Bildiğiniz gibi Ak Parti ilk kurulduğu, iktidar olduğu dönemlerde önce ''Muhafazakar demokrat'' söylemleri kullanmıştır. Muhafazakar demokrat söylemleriyle merkez sağın oyuna talip olmuştu. Sonrasında seküler-liberal söylemler ve icraatlara imza atarak sekülerleşiyordu( hâlâ seküler icraatlar devam ediyor.) Bir süre sonra ''Kürt açılımı'' yapılmış ve bu Ak Parti'deki milliyetçi kanatta ve MHP'de ciddi rahatsızlık doğurmuştu. Oylar erimeye başlayınca ani bir U dönüşü ile bu sefer ''Milliyetçi muhafazakar'' olmuştu Ak Parti.

MHP ile ortaklıkla beraber birtakım baskıcı icraatlar, artı ekonomik sorunlar, organize suç örgütü liderinin birtakım iddiaları derken hem Ak Parti hem MHP oy kaybetmeye devam etmiş yüzde 51'i yakalaması imkansız hale gelmişti.

Ak Parti bu sefer de '' Muhafazakar devrimci'' diye esasında kimsenin tanımını yapamadığı/yapamayacağı bir söylem geliştirdi. Amaç bir yandan sağın oylarını muhafaza ederken bir yandan da ''Sol seçmenden birkaç oy alabilir miyiz?'' hesabıydı sanırım.

Bunun pek tuttuğunu söyleyemeyiz kendileri dahi ne olduğunu anlayamadıkları bir söylem ile halkın huzuruna çıkamayacaklarını anlamış olmalılar ki, Ak Parti Anayasa değişikliği ziyareti adı altında HDP ile yeniden bir münasebet kurmak istemektedirler.

Buna MHP'nin tavrı ne olacak? Bekleyip göreceğiz. Sn. Devlet Bahçeli'nin olumlu veya olumsuz bir beyanına rastlamış değiliz şu ana kadar. Bakalım ülkücüler ve Sn. Bahçeli bunu içlerine sindirebilecekler mi?

HDP ile tevafukun karşılaştığında dahi diğer partilere demediğini bırakmayan MHP ve Ak Parti'nin milletçi kanadı bu durum karşısında nasıl bir tavır sergileyecekler bilemiyoruz!

Henüz seçim takvimi açıklanmadı, ancak Türkiye seçim havasına girmeye başladı. Ak Parti Şanlıurfa Milletvekili Mehmet Ali Cevheri, Ak Parti'nin HDP için yaptığı “PKK’nın meclisteki uzantısı” beyanlarını yerle bir ederek "HDP’ye gidilmesi değil, gidilmemesi abestir. Mecliste grubu bulunan legal bir parti" demiş ve Ak Parti'nin çizeceği yol haritasının ipucunu vermiştir.

Durum böyle olduğu halde Ak Parti'nin politik zikzaklarına vatandaş yetişememekte ve sandığa giderken kafası karışacağa benziyor.

Bu bağlamda milliyetçi Ak Partililer ve MHP'liler bu durum karşısında ne yapacaklar? Çok yakında göreceğiz.

Selam ve dua ile...