Süleyman Küçük

Süleyman Küçük

2019 değişik bir yıl oldu

2019 değişik bir yıl oldu

Geride bıraktığımız her yıl için insanların aklına çok farklı şeyler gelirken bu yıl çok değişik oldu dediğimiz yıllar olmuştur.

2019 yılı da hem içteki hem de dıştaki olaylar nedeniyle bu değişik dediğimiz yıllar zümresine dâhil oluverdi.

Suriye’den Libya’ya kadar savaş konuştuk.

Akdeniz’in göbeğinde ise enerji savaşlarını yaşadık.

İçerisi ise galiba dışarıdan da karışık oldu geçen sene.

Muhalefete göre içerideki karışıklığın ve başarısızlığın, iktidara göre ise ekonomik ve siyasi başarılarla dolu olan 2019’un baş aktörü açık ara Cumhurbaşkanı oldu.

Cumhurbaşkanından sonra kim gelir sorusunun yine açık ara cevabı ise müstafi başbakan Davutoğlu olur inancındayız.

2019’un başarılı veya başarısız geçmesinin temel sorumlusu olarak maalesef bu ikiliden başkası görülmedi ve bir süre daha görülmeyeceğe benziyor.

Çünkü bu güne kadarki söz ve davranışlarından anlaşıldığına göre her ikisi de süreye oynuyor.

Önlerinde de eğer zamanında yapılacak olursa ilk seçimlere kadar daha 3 yıl zaman var ve bu nedenle ellerindeki kozları henüz tam olarak ortaya koymaya niyetli değiller.

Cumhurbaşkanı ve çevresine göre bu ülkedeki her tür başarısızlığın temelinde danışman olduğu günden beridir yanlış strateji uygulayan müstafi başbakanın hatalı kararları yatıyor.

Hatta bazı kişiler müstafi başbakanın en başından beridir bir gizli ajandası olduğunu ve bu ajandaya dikte ettirilen emirleri uygulamaktan başka bir özelliğinin olmadığını falan iddia etmekteler.

Tabi buna karşı olanlar da tam tersi şeyler söylemekteler.

Bizim gördüğümüz kadarıyla ise en başından beridir müstafi başbakanın en büyük sıkıntısının devleti hakkıyla tanımamaktan doğan devlet tecrübesinin olmamasıdır.

Bu hatanın yanına bir de siyasete dâhil olmadığı zamanlarda Cumhurbaşkanının nasıl biri olduğunu ve yapmak istediklerini tam olarak hatta yeterince tanımama bilgisizliğini eklediğinizde başarılı olamayacağını önceden kestirenlerin yaptıklarını da ekleyebilirsiniz.

Bize göre müstafi başbakana karşı AK Partilerdeki inanılmaz öfkenin oluşturulmasında ve gittikçe artacak tarzda yönetilmesinde Cumhurbaşkanının kendi eliyle başbakan yaptığı bir kişinin kendisine karşı çıkmasına olan öfkeden daha çok Cumhurbaşkanının etrafındaki kadronun payı var.

Kendi halinde bir akademisyenken dış politikayı hem teorik olarak hem de pratik olarak en iyi ben bilirim konumuna getirilirken müstafi başbakanın etrafında pervane olanların bu günlerde geldiği nokta konusunda bir siyasetçi için en zor durum değerlendirmesi yapmaları Türkiye’de siyasetçiler için stratejik derinliklerden daha çok siyasetteki derinliklere dikkat edilmesini göstermesi açısından oldukça manidardır.

Türkiye 2002’de iktidar değişikliği sebebiyle uyanmak istemediği bir rüya görüyordu.

Rüyada gördükleri ile önceden beridir hayal ettiklerini birleştirince çok farklı beklentiler içine girmişti milletimiz.

Bunca geçen yıl süresince önüne konulan ve aslında kısa süreli gündem değiştirmekten öte bir işe yaramayan yerli yolcu ve savaş uçağı, helikopter, tank ve en son da otomobil üretimi gibi enstrümanlarla bu hayallerinin bir kısmının gerçekleştiğine inansa da esasında hala da hem rüya görmeye hem de hayal kurmaya devam ediyor diyebiliriz.

Bu zaman zarfında hayal kırıklığı yaşanmadı mı derseniz, kendi adına müstafi başbakanın şahsından daha fazla devlet görevlisi olan şahıslar konusunda hayal kırıklığı yaşayıp da bu hayal kırıklığını en yakın arkadaşlarına bile ifade edemeyen çok kişi tanıyorum.

Seçimin ne zaman yapılacağı az çok belli olduğunda eminiz ki bu kişilerin bir kısmı bu hayal kırıklıklarını cesaretle dile getirebileceklerdir.

Bizce 2019’un geçen yıllardan çok daha değişik olmasının temelinde böyle bir hayal kırıklığının varlığı yatıyor. 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Süleyman Küçük Arşivi