07 Haziran 2015 genel seçimlerinde herhangi bir parti tek başına iktidara gelemediği için ve kanun gereği 45 gün içerisinde koalisyon hükümeti de kurulamadığı için Türkiye 01 Kasım’da yeniden seçime gidiyor.  Bunun adına ister erken seçim, ister yeniden seçim diyelim fark etmez.

Türkiye büyük bir ülkedir, içerde ve dışarıda sorunları çoktur. Bosna- Hersek gibi Balkan ülkeleri, Arap ve bazı İslâm ülkeleri ve mazlum gayrimüslim ülkeler, Türkiye’nin güçlü bir devlet olmasını, içerde ve dışarıda sözü dinlenen bir ülke olmasını istemektedirler. Çünkü Türkiye inancı gereği mazlumların yanında yer almaktadır; tarih bunun ispatıdır. Mesela Bosna – Hersek Türkiye’nin teröre karşı galip gelmesi için camilerde dua etmektedir.

Bu sebeple, 01 Kasım milletvekili seçimi sonuçları, 07 Haziran seçim sonuçlarından farklı olmalı, benzer olursa ülkemizin sorunları daha da artar. Çünkü içerde ve dışarıda birçok sorunlar vardır.

 07 Haziran seçimlerinden sonra -malumunuz -koalisyon hükümeti de kurulamadı. Partileri tekrar buna zorlamanın bir manası yoktur. Anlaşamıyorlar, anlaşsalar bile Türkiye’de koalisyon hükümetlerinin ömrü uzun sürmemiştir ve tekrar seçime gidilmiştir. İnsan geçmişten ibret almalı ve ona göre hareket etmeli.

Biz, 07 Haziran seçimlerinden önce Türkiye’de koalisyon hükümetlerinin uzun soluklu ve Batı’da olduğu gibi başarılı olamayacağını defalarca yazdık. Refahyol hükümeti başarılı olmuştu, ama iç ve dış mahfiller, bu başarılı hükümetin uzun ömürlü olmasını engellemişlerdir. Neden? Çünkü Refah Partisi’nin büyümesini engellemektir. Refah Partisi tek başına iktidar olmuş olsaydı belki 28 Şubat yaşanmayacaktı; şimdi Türkiye daha ileri bir noktada olacaktı. Suriye, Irak bu noktaya gelmeyecekti.

 Ne ise olanlar oldu. Geçmişten ibret alıp aynı hataya düşmemek gerekir. Yani hangi parti başarılı olacağına inanıyorsak, onu tek başına iktidara getirelim. Takım tutar gibi parti tutmayalım. İcraatını beğenmediğimiz zaman birlikte indirelim ve başarılı olacağını sandığımız partiyi iktidara getirelim.  Böyle olmaz.

07 Haziran seçimlerinden sonra AKP ile MHP koalisyon kursun, bu iki partinin seçmenleri görüş bakımından birbirine yakındır, dedik. Bir okuyucu,  bu iki parti koalisyon kurarlarsa ben MHP’ye bir daha oy vermem, demektedir. Bundan anlaşıldığı gibi AKP ve MHP’nin bir araya gelmesi mümkün değildir.

AKP ile CHP’nin bir araya gelmesi de mümkün değil, çünkü bu iki partinin temelde fikirleri yüz seksen derece zıttır. CHP’nin tarihi misyonu bellidir. % 60’lık blokta bir araya gelemeyeceğine göre, 07 Haziran seçimlerinde bu görülmüştür. O zaman 01 Kasım seçim sonuçları, 07 Haziran seçim sonuçları gibi olmamalı; olursa bundan zararı millet görür yani biz görürüz, mazlumlar görür. Türkiye’nin terörden kurtulması için dua eden milletler görür.

CHP’nin Suriyeli mültecilere karşı tavrı ortadadır. Terör, Sayın Cumhurbaşkanı’nın dediği gibi kolektif çalışmaktadır. PKK, HDP’nin oylarını artırmak için eylemler yapmaktadır. Önceki yazılarımda ifade ettiğim gibi 07 Haziran seçimlerinden önce Diyarbakır’da HDP mitinginde bombanın patlaması, bu partinin oylarını artırmak içindi. ANKARA Garı önünde iki tane canlı bombanın patlatılması da HDP’nin oylarını artırmak içindir. Bu gerçeği biz dile getirmiştik. Ankara Belediye Başkanı Sayın Melik Gökçek de iki gün önce bir televizyon kanalında açıklamıştır.

 Sonuç olarak diyoruz ki, elinizi vicdanınıza koyun ve ülkenin geleceğini düşünerek oyunuzu kullanın. Bu seçimin ülkemiz ve mazlum ülkeler için hayırlara vesile olmasını dilerim.

 Hoşça kalın.