"Zam furyası vatandaşı bezdirdi!"

Saadet Partisi Konya Milletvekili Abdulkadir Karaduman, TBMM'de bir basın toplantısı gerçekleştirdi. Karaduman, ülkenin bir numaralı gündeminin ekonomi ve zamlar olduğunu dile getirdi. Karaduman, ekonominin günden güne kötüye gittiğini, vatandaşlarır günden güne fakirleştiğini ve alım gücünün de günden güne düştüğünü belirtti. Karaduman, “Buna rağmen iktidar, tozpembe hayaller satmaya devam ediyor. Adeta sağanak şeklinde gelen zamlar vatandaşın belini bükmüş durumda” şeklinde konuştu.

MEYVE VE SEBZE BİLE ARTIK TANE İLE SATILIYOR

“Vatandaş elde ettiği gelirle ne faturalarını ödeyebiliyor, ne evine bir şeyler alabiliyor. Ne yazık ki artık vatandaş çarşıya pazara gidemez, markete giremez oldu” diyen Karaduman, konuşmasını şöyle sürdürdü: “ Meyve ve sebzelerin artık tane ile satıldığına şahit oluyoruz, mağazaların ikinci el kıyafet satışına başladığı haberleri geliyor. Salatalığın tanesi olmuş 5 lira, patlıcanın tanesi 6 liraya dayanmış. Akaryakıt fiyatları her gün zamlanıyor, akaryakıt istasyonu tabelaları o kadar sık değiştiriliyor ki buralarda artık 'tabela görevlisi' istihdamına ihtiyaç var neredeyse, aynı şekilde marketler sürekli artan fiyatlar dolayısıyla özel “etiket görevlisi” istihdam etmek durumundadır. Geçtiğimiz yıl bugün; benzinin litresi 7,21 TL, mazotun litresi 6,63 TL , iken bugün benzin de mazot da litre fiyatı 16 liraya dayanmıştır. Özellikle mazot fiyatlarının artışının yeni üretim sezonundaki olumsuz etkilerine karşı mutlaka önlemler alınmalıdır. Mazotun litresi 16 lira, üre gübresinin tonu 15 bin lira olmuşken çiftçi nasıl üretecek? Sorusu mutlaka cevaplandırılmalıdır.”

TBMM'Yİ İŞLEVSİZ HALE GETİRDİLER

Geçtiğimiz günlerde TBMM’den geçirilen iki kanun teklifinden sonra elektrik ve doğal gaza fahiş oranlarda zam yapıldığını hatırlatan Karaduman, şunları kaydetti: “ Zamlardan sonra kilovat kotası yükseltildi, şimdi ise yeni bir düzenleme yapılacağı söyleniyor. Bu durum aslında TBMM’nin işlevsiz hale getirildiğinin, istişare mekanizmasının devre dışı bırakıldığının en bariz göstergesidir. Plansızlığın bir sonucu olarak bir ay önce yapılan bir düzenlemeyi yeniden düzenlemek zorunda kalıyorlar. Ülke deneme/yanılma yöntemiyle, ya tutarsa mantığıyla idare edilmeye çalışılsa da, artık bu düzenin devam etmesi mümkün değildir! Tabi, mevcut durum sadece 1-2 kanunun çıkarılmasıyla meydana gelmedi. Bu zamlar, ülkenin borç, faiz, daha fazla borç, daha fazla faiz sarmalı içerisinde olmasının bir sonucu olarak karşımıza çıkıyor. Bu zamlar ve vergiler; gittikçe artan borçların ve faiz giderlerinin karşılanması için yapılıyor. Bu iktidarın yönetemezliğinin bedeli vatandaşa ödetiliyor. Bakınız, son 4 yılda elektriğe yapılan zam oranı yüzde 370’i geçmiş durumdadır. 2018 Ocak ayında birim fiyat KDV dâhil 44 kuruş iken, 2022 Ocak ayı itibariyle bu rakam 2,07 liraya yükselmiştir. Meskende durum bu. Peki ya işletmelerde? Yine son 4 yılda işyeri elektriğindeki zam oranı ise yüzde 718’i aşmış durumdadır. İşletme maliyetleri artınca, bu vatandaşa zam olarak yansıyor. Zamlar enflasyonu tetikliyor. Sonuç olarak etkilenen, mağdur olan yine vatandaşın kendisi oluyor.”

ENERJİ BAĞIMLILIĞI MİLLİ GÜVENLİK SORUNU

Özellikle AK Parti iktidarları döneminde uygulanan politikalar nedeniyle gittikçe derinleşen enerji bağımlılığının, artık bir krize ve milli güvenlik sorununa dönüştüğünü kaydeden Saadet Partisi Konya Milletvekili Abdulkadir Karaduman, “Bu hususta Saadet Partisi olarak şu önerilerimizin bir an önce hayata geçirilmesinin yaşanan krizin çözümünde önemli bir yol olacağı kanaatindeyiz; TEİAŞ özelleştirme kapsamından çıkarılmalıdır. Enerji alanında özelleştirilmiş kurumlar kısa sürede kamulaştırılmalıdır. Enerji ve enerji üretimindeki hammaddelerin üretimi noktasında yatırımlar yapılmalı ve teşvik edilmelidir. Yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelik yatırımlar artırılmalı, kaynaklar çeşitlendirilmelidir. Başta Enerji ve Maden Kanunları olmak üzere ilgili kanun ve mevzuatlar, tüm paydaşların katılımıyla yeniden hazırlanmalı ve güncellenmelidir. Milli sermaye ile kurulan ve milli güvenliği doğrudan ilgilendiren özelleştirmeler asla yapılmamalıdır. Enerji alanı, kamunun tekelinde olmalıdır. Mali dengenin sağlanması adına özelleştirme ve borçlanma mantığı terkedilmeli, üretim ve Ar-Ge yatırımlarına öncelik verilmelidir” diye konuştu.

MUSTAFA ÜNÜVAR