Oğuzhan Kara

Oğuzhan Kara

Zafer İnananlarındır

Zafer İnananlarındır

Bizleri yoktan var eyleyen, yarattığı varlıklar içerisinde bize ruh verip bizi canlı eyleyen, yarattığı canlılar içerisinde bize akıl verip bizi insan eyleyen, yarattığı insanlar içerisinde bize iman nimetini verip bizi Müslüman eyleyen Rabbimize hamdolsun. Kıyamete kadar gelecek bütün insanlığa rehber olarak gönderilen liderimiz, önderimiz, Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed’e salat ve selam olsun.

Ey iman edenler! Sizi elem dolu bir azaptan kurtaracak bir ticaret göstereyim mi size? Allah’a ve peygamberine inanır, mallarınızla ve canlarınızla Allah yolunda cihat edersiniz. Eğer bilirseniz, bu sizin için çok hayırlıdır. (Bunu yapınız ki) Allah, günahlarınızı bağışlasın, sizi içinden ırmaklar akan cennetlere ve Adn cennetlerindeki güzel meskenlere koysun. İşte bu büyük başarıdır.” (Saff Suresi 10,12)

Nefeslerimizin sayılı olduğu dünya hayatındayız. Geleceği mutlak olan ve sonsuz olan ahiret hayatına doğru yaklaşıyoruz her an. Günlük koşuşturmalar, manav, market, faturalar derken yaklaşıyoruz geri dönüşü olmayan mahşer gününe. Her bir imkânımızdan hesaba çekileceğimiz yeniden diriliş gününe doğru yol alıyoruz her gün. Klavyeyi tuşlayan parmaklarımızın, meşin yuvarlak peşinde eskittiğimiz ayaklarımızın da hakkımızda şahitlik yapacağı “o güne” doğru yaklaşıyoruz hepimiz.

İnançlı insanlar olarak hepimiz biliyor ve ikrar ediyoruz;

Zerre miktarı da olsa yapılan iyilik veya kötülüğün hesabının görüleceği o gün, mutlaka gelecek. Hangi gün? “Oku kitabını! Bugün hesap sorucu olarak sana nefsin yeter” (İsrâ Suresi 14) denileceği gündür o gün. Kimi yüzlerin ağaracağı, kimi yüzlerin de karacağı gündür o gün. İnsanlardan çoğunun elem dolu bir pişmanlık içinde teslim olacağı o gün, çok da uzak olmayan bir anda, muhakkak gelecek. Dünya misafirhanesindeki imtihan sonucumuzun açıklanacağı ve sonucuna da itiraz edilemeyecek olan hesap günüdür o gün. Ve o gün; Dünya hayatına iken Allah’a (c.c.) karşı gelmekten sakınanların hoşnut olacağı gündür. “Ey iman edenler! Allah’a karşı gelmekten sakının ve herkes, yarın için önceden ne göndermiş olduğuna baksın. Allah’a karşı gelmekten sakının. Şüphesiz Allah, yaptıklarınızdan hakkıyla haberdardır.” (Haşr Suresi 18)

* * *

Yeryüzünde iyi, güzel, doğru, faydalı ve adil olanın yani, hakkın hâkim olması yolunda gayret eden benim canım kardeşim; Asıl başarının Allah’a karşı gelmekten sakınmak olduğunu bilmeli ve saatini zafer zafere ayarlamalısın. Seferden sefere gayret ederken inancından ve idealinden zerre taviz vermeyesin. Allah’ın razı olduğu bir kul olabilmenin en büyük şeref olduğunu bir an bile aklından çıkarmayasın.

Canım kardeşim; Bilesin ki gafil olanlar bilerek veya bilmeyerek yanlış yapıyor olabilirler. Onlar, senin gayretini yok sayıp görmezden gelebilirler. Güdümlerindeki iletişim araçları sayesinde seninle alay da edebilirler. Senin, inançla ve azimle, sırat-i müstekîm üzere yürümene devam ettiğini gördüklerinde planlarını değiştirirler. Nefse hoş gelen süslü kelimelerle ve tekliflerle seni istikamet üzere olmaktan ayırmaya çalışırlar. Sen, Âlemlerin Rabbi olan Allah’a (c.c.) dayanıp dosdoğru olmaya devam edince kazandığını göreceksin. Âlemlerin Rabbi olan Allah’ın (c.c.) bütün planlardan haberdar olduğunu bilesin. “Onlar gerçekten tuzaklarını kurmuşlardı. Tuzakları yüzünden dağlar yerinden oynayacak olsa bile, tuzakları Allah katındadır (Allah, onu bilir).” (İbrahim Suresi 46)

Benim canım kardeşim; Gündemden haberdar olabilirsin, lâkin yapay gündemlerin peşine takılıp gitmeyesin. İyilik ve güzelliğin yaşanması uğruna gayretin dâim olsun. Cazibesine aldandığımız dünya, aldatmasın sakın. Sayılara, anketlere, sosyal medyadaki beğenilerin etkisinde kalarak “çok olan her zaman doğrudur” algısına kapılmayasın. Komşu muhabbetleri, akraba buluşmaları, sabah namazı buluşmaları ve diğer çalışmaların seni, hep, Allah’a (c.c.) yaklaştırsın. Asıl başarının sayı çokluğu, unvan kabarıklığı değil; Allah’ın (c.c.) razı olduğu bir kul olarak bu Dünyadan ayrılmak olduğunu bilesin.

Canım kardeşim; 8 milyarlık insanlık Âleminde, iman eden ve bu imanın gerektirdiği ameli işleyerek, her durumda haktan yana olan ve bütün bu güzelliklerde sebat edenlerin kurtulacağı hakîkatini unutmayasın. Yani bize düşen,inancımızı kuşanarak seferde olmaktır.” Zaferin Allah’tan olduğunu (c.c.) ve zaferin bir nefes kadar yakın olduğunu bilesin. “Gevşemeyin, hüzünlenmeyin. Eğer (gerçekten) iman etmiş kimseler iseniz üstün olan sizlersiniz.” (Âl-i İmrân Suresi 139)

Zafer inananlarıdır ve zafer yakındır. Allah’a emanet olunuz.

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
4 Yorum
Oğuzhan Kara Arşivi