Bir şey konuşurken veya vaatte bulunurken çok dikkatli olmak gerekir. Çünkü ağzımızdan çıkan her söz, çıkmadan önce (içimizde) bizim esirimizdir.

***

Söyleyince çıkınca biz onun esiri oluruz. O sözün meydana gelmesi veya verilen sözdeki olayın oluşup - oluşmamasına göre sorumluluk altına gireriz

***

"Ben bir şey ortaya atayım da, ne olursa olsun, hiç önemli değil. Zaten kimsede bunu takip etmez." Demeyin. Herkes her şeyi takip edip durmaktadır.

***

Ben 2023 Vizyonunun nasıl bir boş, kof hayal olduğunu daha önce yazdığım için bu boş hayalin 31 Aralık gecesiyle ve 1 Ocak sabahıyla değerlendirmek istiyorum.

***

Birincisi: 31Aralık gecesi 2023 vizyonunun iflas ettiğinin göstergesidir. Ya da gerçekten belki de istenen, hedeflenen buydu! 31 Aralık yılbaşı gecesi (bazılarına göre, hatta çoğunluğa göre) ülkenin neredeyse yarısı sokakta vur patlasın çal oynasın Hristiyan ayini yaptılar.

***

Çoğu AKP’li Müslümanlar" 50 tane 100 tane hafız çıkardık. " diye sevinip duruyorlar. Sanki 1960'ların 70’lerin kafasıyla hareket ediyorlar. Sen iktidarsın iktidar! Ben bu milletin dini yanını" Neden güçlendiremiyorum? Neden Allah'ı, peygamberi, dini-imanı, kitabı-Kuranı sevdiremedim? " Hristiyanların yılbaşını değil de neden bizim dini-İslami değerlerimizi sevdiremedim, diye düşüneceği yerde, "ben 50 hafız yetiştirdim diye geriye bir savunma küçük cılız bir savunma mekanizması içinde hareket ediyorlar. Umarım bu hafızalardan bazıları da o yılbaşı kutlamacı Hristiyan âdeti âşıkları arasına katılmamıştır.

***

Kapıdan şer ile giren bir yılın yaşarken veya çıkarken ne hayır getirir ki... Haşa sümme haşa gavur gibi yatıp Müslüman gibi kalkılmaz. Yatışımızda, kalkışımızda, yılbaşı idrakimizde Müslüman gibi olmalıdır. İkili bir hayat anlayışı Allah muhafaza çok sakıncalıdır.

Bir diğer, 2023 Vizyonunun iflası ise, 1(bir)Ocak sabahı ya da 2 Ocak veya bugün 3 Ocak euro aynı yirmi lira civarında, dolar 18-19 civarında, pahalılık had safhada, ekmek 4Tl. Ev kirası 4000 TL, kısacası ekonomi berbat. Her ne kadar Cumhurbaşkanı iyi diye övünse de, dar gelirli, sabit gelirli vatandaş can çekişiyor. Diğer konularda da aynı sıkıntı var. Demek ki bu günü kurtarmak için üç-beş sene sonrasına bir yalandan uyduruk bir tohum atmanın doğru bir yanı yoktur. Bakalım bekleyip göreceğiz, madenlerimizi kendimiz çıkarıp rahat kullanabilecek miyiz? Adaları geri alabilecek miyiz? Eski o şanlı günlerimize dönebilecek miyiz?

***

Zaten baktılar ki 2023 hızlı geldi... "Böyle olmaz" bundan sonra en iyisi muğlak bir ifade kullanalım deyip Türk Yüzyılı dediler." Ey vah..! Bu yüzyıl içinde Türkler de bitiyor demektir.