Müdür Nalbantoğlu sadece kültür üzerinde değil ağaçlandırma üzerinde de dururken…

Kurulan karayolları cami yapımı derneğine de ilgi gösteriyordu.

Yol yapım şefimiz Halim Furtun Samsun bölgesine tayinini istemişti.

Tayin emri geçte olsa geldi. Böylece ondan ayrılıyorduk.

Konya’da ki çalışmaları sırasında her işlemde beraber oluyor gidilecek yerlere beraber gidiyorduk.

Bana “Ahmet burayı sen idare et başkasına gerek yok müdüre de söyledim” demişti.

***

Gittiğinin birkaç gün sonrası Müdür Nalbantoğlu beni çağırarak.

“Ahmet Yol Yapım Şefliğini vekâleten sana veriyorum. Ağır bir yük olduğunu biliyorsun ve yapacak kabiliyettesin.

Yalnız hayli işlemlerin var. Cemiyet, basın vb. gibi çok çalışıyorsun.

Bu çalışmayı azalt beynini zorluyorsun.” Tembihinde bulunmuştu.

***

Haklı ve yük ağırdı.

Bana bağlı olarak Afyon- Emirdağ yolu, Ankara yolu, Ereğli yolu, Afyon Sandıklı yolu ve ihaleli Banaz yolu şantiyeleri mevcut oluyordu.

En büyüğü ve önemli olanı da, Afyon Emirdağ yolu olmakta idi.

Çünkü Ankara’yı kısa yoldan karayolu olacak olan İzmir’e bağlanması ile ilgili idi.

Günler şantiyeleri dolaşmakla geçiyordu.

*** 

Birkaç yıl sonra belediye seçimleri başladı.

Müdür Nalbantoğlu memleketi olan Erzurum’a belediye başkanı olmak isteyince…

CHP’ye Erzurum Belediyesi için aday adaylığına başvurdu.

Böylece o da bölgeden yani müdürlükten ayrılarak Erzurum’a gitti.

***

Yerine Mehmet Kınaş gelerek bölge müdürü oldu.

“Biz yol yapıyoruz. İlk işimiz odur. Kültür işleri boş zamanlarımızda olur” diyerek ilk işi kütüphaneyi bodrumdaki bir yere nakletti. Rahmetli Selçuk Es de ayrıldı.

Bendeniz. Zaman zaman şantiye durumları için bilgi veriyordum.

Yeni Meram Gazetesi’nde yayınlanan karayolları sayfasını da kapatmış olduk.

***

İki büyük problem çıkmıştı ortaya.

Birisi Afyon – Emirdağ yolu yeni güzergâh üzerinde Köroğlu Beli vardı.

Bu yer de zemin kayalık ve sert idi.

Buradan geçecek yol eğimi %9 olmakta bunu düşürmek için uğraş vermekte idik.

O zamanlar D9 dediğimiz ufacık dozerler bu günkülerin ancak onda birini yapabilirdi.

Çare için Ankara genel müdürlükten de elemanlar geldi ama çare bulunamıyordu başka yerden gitmek.

Gelen heyete. Burada hayli bir patlatma işlemi ile aşağıya kadar indirmeye çalışalım dedim.

Olur mu olmaz mı derken kabul ettiler.

Ve üç ay devamlı patlatma yaparak kayaları aşağıya yolladık.

Yol eğimi %7 olabilmişti ve kabul görerek bizi tebrik ettiler.

***

İkinci problem Banaz yolunda heyelan vardı toprak kayıyordu.

Heyelanı yapan yerden çıkmakta olan su meydana getiriyordu.

Suların çıktığı yamaçta kanallar açıp bu kanallara boru koyarak suyun direk aşağıya gitmesini sağlamayı teklif ettik.

Kabul ettiler ve yol yıllardır karşılaştığı heyelandan kurtuldu.

Üçüncü problem Sandıklı yolundaki dere boğazında idi.

Boğaz dar ve dere vardı.  Karşı yamaçlardan yol yapmak ise mümkün değildi. 

Çünkü heyelan mıntıkasıydı.

Çareyi dereyi menfezle kapatıp üstünü yola ilave etmekle olabilirdi. Teklif kabul edildi ve Türkiye’de ilk kez orada dere kapalı olarak yol yapılmış oldu.

***   

Gelecek yazıda buluşuruz inşallah…

***

Sağlık ve esenlik içinde sevdiklerinizle yaşam dileğimle…

Ahmet Güldağ Yol Yapım Şefi Vekili