Dr. İbrahim Büyükeken

Dr. İbrahim Büyükeken

Yıkım trolleri!

Yıkım trolleri!

Sosyal medya artık hayatımızın bir gerçeği haline geldi. Sosyal medya kullanımının artmasıyla internet bağımlılığı da yaygınlaşmaya başladı. Bazıları 'akıllı telefonları'yla yediğini içtiğini paylaşıyor, camilerde yer bildirimi yapıyor. Sosyal medya ile birlikte kitap okuma oranı ise her geçen gün düşüyor. Bugünlerde tramvaylarda, otobüslerde kitap okuyan birini görmeniz neredeyse imkansız. Herkesin elinde bir telefon yaşlılara ve kadınlara yer veren bile yok...

**

"Sosyal medya çıktı mertlik bozuldu" diye klişe bir söz bu ara çok yaygınlaştı. Çok doğru ve yerinde bir söz. Sosyal medyada yediğini içtiğini paylaşanlara artık bir sözüm yok. Yedikleri içtikleri de onların olsun. Ama sosyal medyada iftira, yalan dolan furyası aldı başını gidiyor. Maaşlı tröller muhalif gördükleri herkese küfür ve hakaret ediyor. Konya'da da mantar gibi türeyen bu sanal trolleri kim yönetiyor? Kimlerden para alarak, bu işleri yapıyorlar? Bir kısmını biliyoruz...

**

Bu alçak troller, sevmedikleri insanın geçmişini, geçmişte ne yaptığını, geçmişte ne yazdığını araştırıyor. Sevmedikleri, şahsi kinleri olan insanlar iyi bir makama geldiyse hemen geçmişte yazdıklarını, ne yaptıklarını twitterdan paylaşıyor. Bunu da büyük bir maharet ş gibi sunuyor. İşin aslı sosyal medyada her yaptığımız birileri tarafından kayıt altına alınıyor. Resmen fişleniyoruz. Hem de bir alay sanal çapulcu tarafından. Yarın bir kamu kurumunda görev alacak olsak, geçmişte ne yazdığımızı masamıza koyacaklar. Masamıza koymasalar sosyal medyada paylaşacaklar...

**

Böyle ortamda aslında yazmanın da bir anlamı yok. Gazeteci özgürce yazamıyor, akademisyen özgürce konuşamıyor. Herkeste bir tedirginlik var. Liyakat yerine, sadakat ve yalakalığın prim yaptığı bir ülkede yazsan ne çare! Haklı bir eleştiri yazısı yazan gün gelir o yazıyı önünüze getirirler. Diyorlar ki: "Yazmayın, eleştirmeyin! Sürekli bizi övün!" Çünkü söz konusu cenahın artık en ufak bir eleştiriye bile tahammülü kalmamış...

**

Sosyal medyanın yıkım trolleri, özellikle gazetecileri takip ediyor. Onların ne yaptığını, ne yazdığını sürekli kayıt altına alıyor. Bu troller, Konya'da çok aktif. Twitterde sevmedikleri insanlar hakkında her türlü iftirayı atacak kadar alçak ve şerefsiz. Paralı trolleri anlıyorum. Ne kadar tasvip etmesek de onlar bu işten para kazanıyor. Bazı gazetecilerin bir siyasi partinin basın müşaviri gibi hareket etmesine ise anlam veremiyorum...

**

Paralı troller, biraz adam olun. Gerçek isminizi kullanın. Öyle garip garip takma isimlerle sosyal alemde birilerinin geçmişini deşeleyerek, geçmişte ne yazdığını paylaşarak, erkeklik olmaz. Unutmayın; "İnsanların geçmişi çöplüktür, çöplüklerle de köpekler ilgilenir." Şerefsizlik yapmayın, namussuzluk yapmayın. İnsanların ekmeğiyle, insanların geleceğiyle oralarda oynamayın. Biz de biliriz; milletin geçmişte ne yazdığını paylaşmayı. Ama bize yakışmaz hainlik yapmak. Ama siz efendilerinizin önünüze attığı üç kuruş para için şerefinizi, kişiliğinizi, karakterinizi satıyorsunuz...

**

Yukarıda da bahsettiğim gibi sosyal medya çıktı, mertlik bozuldu. Sahte isimlerle insanlara her türlü iftirayı atabilecek bir ekip ortada. İşin acı tarafı bu işleri yapan kişilerin kendilerini sosyal medyada "dindar" insanlar olarak tanıtması. Akılları sıra dine hizmet ettiklerini sanıyorlar. O küçük beyinleriyle dinimize zarar verdiklerini anlamıyorlar. Biri sevmeyebilirsiniz, yazdıklarımızdan rahatsız olabilirsiniz. Tepkinizi adam gibi ortaya koyun. Sadece bir adam olun. Başka bir şey istemiyoruz...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Dr. İbrahim Büyükeken Arşivi