Yemsiz Hayvancılık
Dünya yeni teknolojilerle tanışıyor. Her geçen dakika yaşantımıza yeni kelimeler bile ekleniyor. Bu yüzyıl Türkiye için unutulmaz oldu. Yeni uygulamalar elbette ileri nesiller tarafından çok konuşulacak. Yüzyıl böyle devam ederse benim neslime anlatılan yazar kasa hadisesine ek olarak bu nesillere yem çuvalı hadisesi eklenebilir. Köylüde sabır taşları çatlamak üzere...
Dünya yeni teknolojileriyle tanışırken elbette ülkemiz boş durmuyor. Hayvana yem vermeden nasıl bakılabilir üzerine hummalı çalışmalar yapılıyor. Malum kış aylarının gelmesiyle kırsal bölgelerden kapalı alanlara alınan hayvanlar ahıra girer girmez bir haftada 50 lirayı bulan yem zammıyla karşılaştı. Bu durum hayvancılık yemsiz nasıl yapılır sorusunu akıllara getiriyor. Elbette yapılamaz.
Üretici tarladan kaldırdığı kaba yemine müşteri bulamazken kesif yemlerde bu derece yükseliş olması ileri nesillere ancak fıkra olarak geçer.
Genetik ve sürü yönetimi olarak sürekli kıyaslamalar yapılan Avrupa ve Amerikan hayvancılığı bu parite devam ederse bizim skalamızdan çıkar. Çünkü anaç hayvanların kesime gönderilmesi furyası aynı hızla 3 yıl daha devam ederse hayvancılık sektöründe lig düşmüş olacağız. Aslında ülkemiz coğrafi olarak bu zenginlikte ve konumda olmasaydı bu kadar hatalı uygulama sonrası tüm hayvanların sonu çoktan gelmiş olacaktı. Allah’tan biz değil yerimiz gayet iyi. Hayvancılık sektörü kendi kendini yöneterek bu günleri gördü…
Banka faizlerinin yüksek olması, tek tık ile ciddi getiriler sağlayan elektronik yatırımların yaygınlaşması hayvancılıkla uğraşıp sürekli stres altında üretim yapmak yerine daha rahat para kazanmayı teşvik ediyor. Belki kişisel olarak bu kazanç herkes tarafından tercih edilse bile toplumun çoğunun bu yöne yönelmesi üretimin düşmesine sebep oluyor. Üzerine kripto para borsasından beter hale gelen yem piyasası bu yüzyılı yaşanmaz hale getiriyor.
Geçen sene yazdıktan sonra bu sene tekrar bu konuyu yazıyorsam elbette çözümün ithal hayvan getirmek olmadığını öğrenmiş olmak gerekiyor. Bir seneden beri ben aynı konuyu konuşuyorsam elbette çözümün alakasız kişilere esnek kredi verip hayvan aldırmak olmadığını bilmek gerekiyor.
Sorunu ve çözümün yanlışlarını hala görmüyorsak gelecek yüzyıl yine aynı konuları konuşacağız demektir. Benden söylemesi…