Soğan mı, TOGG’mu?
Listeler belirleniyor. Türkiye Mayıs ayı içerisinde seçime gidecek. Yeni seçim kanunu gereği tartışılan birliktelikler ve ittifaklar seçim sürecine damga vurdu.
Sayısız çatışmalar olmasına rağmen birlikte giremez denilen bütün kitleler birbirini sindirerek seçime girmeye karar verdi. Sistem gereği yaşanacak ittifak düzeni, öyle görünüyor ki koalisyonların bitmediğinin garantisi olacak. Keşke yeni sistem böyle olmasaydı.
Seçim kanunu incelendiği zaman hükümet kanadını zora sokacak gibi duruyor. Genelde hükümet kendisini riske sokacak hamleler yapmazdı ancak bu sefer planlar tutmadı.
Geçmiş yılların unutulmaz siyasetçilerinde söylenen bir söz vardır. “Boş tencerenin yıkamayacağı iktidar yoktur.” Şimdi bir taraf manavlarda yaşanan alım gücünü konuşurken diğer taraf yerli otomobil ve insansız uçaklardan bahsediyor. Asgari şartlarda evinin geçimini düşünen ortalama bir vatandaş içinde elbette soğan daha ilgilendirici. Ülkemize bakacak olursak soğanın ilgilendirdiği insan daha fazla. İlk bakışta bunu görmek mümkün.
Kolay kredilerden veya borçlanmalarla dolu yatırımların hesabını yapmaktan önce kira ve faturalarını sıkıntısız ödemeyi düşünen vatandaş sayısı kesinlikle fazla.
Fakat konuyu diğer taraftan ele alırsak uyum içerisinde çalışacak bir muhalefet tablosu mevcut mu?
Azınlık kalmasına rağmen birleştirici nitelikte olan, geçmişte bunları başarmış kitleler muhalefette mevcut. Fakat hepsi öyle değil. Uyumsuz ve geçimsiz kitlelerde mevcut.
Top hala hükümetin ayağında, yapılan daha kapsamlı geri dönüşler belki topu gol yapar. Yoksa yıllardır insanların tiye aldıkları Kemal Kılıçdaroğlu memleketin yeni başkanı olur. Tepeden tırnağa koşturması gereken iktidar partisi bilgiçlik yapmaya devam ederse vatandaş durumun en iyisini bilir, gereğini yapar.
Türkiye insanı her zaman uzaktan izlemeye devam eder. Ancak zamanı gelince gerekeni yapmasını bilir. Hiç alakası yok gibi görünen çoğu esnafın sokaklarda yürüyen tankları durdurmayı bildiğini müşahede etmiştik.
İktidarı muhalefeti hepsi toparlanıp rasyonel işlere imza atmalı. Bir tarafta belirsiz görevlendirmeler, diğer tarafta soğan dururken arabalar krediler konuşulursa memleket yine çıkmaza girer. Yirmi yıllık tecrübeli yönetim havayı değiştiremezse, yıllardır seçimlerde imkansız görülen kişi gelir ve yener.