İran İslam Cumhuriyeti
Yıl 1978 Ekim, Kasım, Aralık ayları; İran'da İslamcı gruplarla hükumet görevlileri(Şahın askerleri) karşı karşıya gelerek olaylar oluyor. Biz de/ben de 18 yaşında İHL'de okuyan İslamcı bir genç olarak olayları arkadaşlarla O günün basın yayın organlarından dört gözle izliyor ve takip ediyoruz. Babalarımız yine umutsuz: “Bir şey olmaz, hiçbir yerden kıpırdatmıyor zalimler, bunlar da bir şey yapamazlar...vs.” şeklinde umutsuz değerlendirmeler yapıyorlar. Olaylar iyice şiddetlendi (Detaylara girmiyorum) tabi Aradan birkaç ayda geçmişti, Şubat 1979'da Humeyni Fransa’dan İran'a geldi. ABD'ye rağmen, Şah’a rağmen, küresel emperyalizme rağmen geldi ve çok kısa bir zaman sonra ülkenin adını İran İslam Cumhuriyeti olarak değiştirdi.
Biz havalara uçuyoruz ve sloganlar atıyoruz: “Şah, Butto Hüveyda sıra bizim masonda...”
üç yıl sonra Şubat 1982'de Hama katliamındaki İran'ın tutumuyla; İran'dan buz gibi soğuduk. Üç-beş yıl neredeyse aleyhinde bir tutum aldık.
Ancak ABD emperyalizmi bütün şiddeti ile Şii-Sünni ayrımı yapmaksızın İslam dünyasında zulmüne devam etmekte ve tek kafa tutan da İran’dır.
Biz tekrar onun Şiiliği, hatta Şii fanatizmine rağmen; üstelik Caferi olup kıble ehli oluşunun ötesinde; dünya hafızlık yarışmalarında hep birinci gelişi, hacca en kalabalık grup olarak katılmaları, aşırı Şia gruplar gibi sahabeye saldırmamaları bağlamında İran kafamızda bir yere oturdu.
Daha sonra ehli kıble olup Müslüman olmaları Mazlum, müstezaf olmaları, emperyalizme karşı olmaları, özellikle ABD ve İsrail’e karşı çıkması, komşu ülke olup dayanışma noktasında beraber olmak, ekonomik işbirliğinde en iyi Partner olması (ve çok menfaatimize olması...vs.) Bizi bu dost ülke İran'la seviyeli bir sevgi, destek olma ve dostluk kurmaya yöneltti.
Bundan sonra bu günlerde İran: “Helal olsun İran'a” dedirtecek işler yapıyor. İsrail'e füzeler atıyor. “Efendim boş yere attı... vs.” Yahu İslam dünyası 5-6 senedir “One Minute” türküsü söyleyip seviniyor, şuradan bir Müslüman ülke bir mantar tabancası patlasa insanlar memnun kalacak.
Biz yine İran'a dönecek olursak; El Kassam Tugaylarını donatıp silahlandıran da o. El Kassam Tugaylarının tek sığınağı ve onların teşekkür ettikleri tek ülke. Ayrıca attığı füzelerin İsrail'in önemli yerlerini (Havaalanı) imha ettiği de biliniyor.
Tekrar söylüyorum helal olsun Şii İran'a! İsrail'in korkulu rüyası oldu. Küçümseyenler alternatifini göstermek zorundalar. Bir de Allah'tan korkmak lazım; lanetli kavim, Allah ve peygamber düşmanı, insanlığın yüz karası, kan emici, bu gruba taş atan çocuklar bile susan, duran, kınayıp kınayıp oturanlardan daha iyidir. Bütün İsrail'e karşı çıkan gösteri yapan Avrupalı, ABD'li, Afrikalı, Koreli, hatta İsrailli vatandaşları bile tebrik ediyorum.
İranlılar bizim Mümin kardeşlerimizdir. Biz onları seviyor ve İsrail'i yenip gebertmesi için dua ediyoruz.
İran'ı eleştirenlerin kimin ağzıyla konuştuklarından kuşku duyuyorum. İsrail'i korumak size mi düştü, be hey ahmaklar!..
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.