“Yata git bişiyy olmaz…” mı ?
Köy yerinde, gecenin geç saatlerinde, aşağılarında bulunan ahırdan gelen sesler üzerine, karısı adamı dürtüklemeye başlamış…
Uykuya düşkün olan adam zar-zor gözlerini açarak, hanıma kızgın bir şekilde ;
“Kadın niye dürtükleyip duruyorsun, ne var yine ne oldu..?” diye kızmış…
***
Kadın korku içinde ;
“Kalk herif, kalk…
Ahırdan sesler geliyor, hırsızlar aşağıda birbirleriye tartışıyor duymuyor musun?
Adam umursamaz bir şekilde ne diyorlar diye sorar…
***
Kadın titreyerek devam eder ; “Duymuyor musun, diyorlar ki ;
‘Adamı bağlayalım, keçiyi kesip pişirelim, kadını da alıp dağa çıkalım..’
***
Adam galesiz bir şekilde;
“Korkma aldırma bi şey olmaz, yata git..” der…
Kadın öfkeyle çıkışır;
“Tabi canım senin için ne var, ne gelecekse keçiylen benim başıma gelecek...”
***
Ekonomi…
Terör…
Dış Politika…
Hayat Pahalılığı…
Adalet Sistemindeki tıkanıklık…
Toplumda kökleşmeye başlayan kutuplaşma…
Suriyeli Mülteciler sorunu…
Alternatifsizliğe sürüklenen siyaset…
***
Yazıyoruz…
Anlatıyoruz, uyuyanları dürtüklemeden öteye gitmiyor…
Her endişe verici gelişme, bir öncekinden daha doğal ve sıradan karşılanıveriyor…
Etrafımızda dert ve sorunlarımız dağ gibi yükselirken, ilerde çözümü imkansız hala gelecek meseleler kırk düğüme boğulurken hiç kimseden;
“Yahu ne oluyor Allah aşkına..?” babından tek ses çıkmıyor…
***
Her türlü uyarıya, her türlü dürtüklemeye galesizce, tepkisiz kalanlar, eleştirileri, uyarıları siyasi(!) olarak algılayıp, kulak ardı ederek, oralı bile olmuyorlar…
Siyasetin içinde tuzu kurular çok…
Onlar yukarıdaki fıkradakinden farksız, her daim ; “Bişiyy olmaz yata git..” modunda…
Hızla büyüyen sorunlarımıza, hızla odaklanılamazsa, siyasetçiye ne var, olan her platformda bedel ödeyecek olan DEVLET ile MİLLET’e olacak…