Kerem İşkan

Kerem İşkan

Vicdanlarda şaşırmak!

Vicdanlarda şaşırmak!

İlk Müslüman Türk Devletlerinden biri olan Gazneliler, devletinin en büyük ve değerli hükümdarlarından biri olan ve tarihte ilk defa "Sultan" adını alan "Sultan Mahmud", İslamı yaymak için Hindistan´a on sekiz sefer düzenlemişti...

***

İşte bu seferlerden birinde çok şiddetli bir direnme ile karşılaşmış, zafer kazanacağından şüpheye düşmüştü...

***

Tam bu zor durumda iken Allah´a şöyle yalvardı;
***
"Ey Rabbim, bu savaştan galip çıkarsam, aldığım bütün ganimetleri yoksullara dağıtacağım"

***
Neticede, Sultan Mahmud galip geldi ve çok kıymetli ganimetlere sahip oldu...

***

Gazne´ye döndüklerinde elde ettikleri, bütün ganimetleri yoksullara, muhtaçlara dağıtmaya başladı...

***

Fakat bazı vezir ve komutanlar araya girip;
***
"Aman Sultanım ne yapıyorsunuz, bunca değerli ganimetler, altınlar, inciler fakir fukaraya dağıtılır mı, hem onlar bunların kıymetini ne bilecek üstelik devletin hazinesinin bunlara ihtiyacı var..." diyorlardı...

***

Sultan Mahmut bunu Allah´a verdiği sözün gereği olarak yaptığını, kendisi için bir adak olduğunu söyledi adamları yine itiraz ettiler:
***
"Efendimiz, önemsiz olanları dağıtın, değerli olanları hazineye ayırın, bütün memleketin bunlara ihtiyacı var" dediler...

***

Sultan Mahmut´un kafasını karıştırdılar...

***

O zamanda Gazne´de yaşayan, doğruyu ve hakkı, kellesi pahasına söylemekten çekinmeyen âlim ve fâzıl büyük bir zat vardı...

***

Sultan Mahmud onu çağırtıp durumu anlattı ve fikrini sordu...

***

O büyük zat şöyle dedi:
***

"Sultanım, bunda kararsızlığa düşecek bir taraf yok... Çok basit bir tercih karşısındasınız...”

***

Gazneli Mahmud daha bir şaşırdı... “De hele doğrusunu hoca” dedi...

***

Hoca hiç çekinmeden sözünü söyledi;

***

“Eğer Allah´a bir daha işiniz düşmeyecekse, hemen adamlarınızın dediğini yapın, ganimetleri hazineye koyun...”

 

***

“Ama Allah´a tekrar işiniz düşecekse verdiğiniz sözü tutun, adağınızı yerine getirin, ganimetleri yoksullara dağıtın..."

***

Ne zaman başörtüsü zulmü ile ilgili bir mevzuu anlatılsa bu kıssa aklıma geliverir...

***

Başörtüsü ile iktidar olup, on yıldır, başörtüsünü özgür kılamayanlar, “Bir yakınımızın başörtülü gelinini yerlerde sürüklemişler” diye halkı galeyana getirmeye çalıştılar...

***

Oysa ki bunlar vaktinde halkın gazını öyle bir aldılar ki,  başörtüsü mevzuunda bile kimse oralı  olmuyorlar artık...

***

İşleri düşmesine düştü amma çok daha önce adamlarının (!) dediklerini yaptıkları için vicdanlarda şaşırıp kaldılar...

Önceki ve Sonraki Yazılar
Kerem İşkan Arşivi