Mehmet Ali Uz

Mehmet Ali Uz

Vefa Duygusu Üzerine

Vefa Duygusu Üzerine

Geçen Pazar günü arşivi karıştırırken, Mustafa Ataman merhumun kestiğim bir yazısı geçti elime. Yazı, 2 Aralık 1997 tarih ve “Dostlara Açık Teşekkür” başlığını taşıyordu. Merhum bu yazıyı “75. Basın Yılında Mustafa Ataman” adlı kitabımın neşrinden sonra hem fakire, hem de kitapla ilgili olarak köşelerinde yazı yazan dostlarına teşekkür babında kaleme almıştı.

Merhum, malda-mülkte, şan ve şöhrette gözü olmayan, özü sözü doğru mükemmel bir insandı. Bu kitabın neşrinden son derece memnun olmuştu. Mustafa Ataman ağabey yazısına:

“Ömür boyu devam ettiğim meslek hayatıma dair her ne şekil ve surette bir kitap yazılmasını, yazılacağını hiçbir zaman aklıma getirmemiş, hayal dahi edememiştim. Ama takdirde varmış ki Cenab-ı hakka şükürler olsun, bunu bana nasip edip gösterdi.” Diyerek başlamış ve yazısını şöyle bitirmişti:

“… Özellikle biz Anadolu basın mensuplarını en ziyade sevindirip memnun eden husus madde değil, bu kabil manevî teşvikler ve takdirlerdir. Onlardan gurur duyar, gösterilen ilgi ve iltifatlara daha ziyade lâyık olmaya çalışırız.

Birkaç sene evvel yazdığım bir şiirin ilk dörtlüğü şöyle idi:

 

Ma’rifet sanmıştım yazı yazmayı

Okuyup düşünüp kafa yormayı

Kendim muhtaç iken akıl satmayı

Aldanmışım meğer boş imiş!

 

Bilmem o günlerde nasıl bir ruh haleti içerisinde idim ki, öyle yazmışım. Ama o dörtlüğün son mısraını şu şekilde değiştirmeyi düşündüm:

 

Anladım ki sonu meğer hoş imiş.”

Mustafa Ataman ağabeyin şiirinde değişiklik yapabilecek boyuttaki memnuniyet ve mutluluğu, benim bilhassa yaşayan insanların sağlıklarında kıymetlerinin takdir edilmesi gerektiği düşüncemi takviye ediyordu. Onca olanlara ve başıma gelenlere rağmen bu düşüncemi hiç kaybetmedim.

Dünyada az da olsa, insanları mutlu etmek, mutlulukları paylaşmak kadar güzel bir şey olabilir mi? O zamanlar benim mutluluğum, merhumun mutluluğundan kat kat daha fazla olmuştu.

Bunları niçin yazdım? Geçen haftalarda Türkiye Yazarlar Birliği Konya Şubesi’nin 15’nci kuruluş yılında, 15 ilim, kültür ve sanat adamı için tertip ettiği vefa gecesinin önemini ifade etmek için. Bu ve buna benzer faaliyetler, Mustafa Ataman merhumun da ifade ettiği gibi bunlar, manevî bir teşvik, vefa duygusunun ifadesi ve gelecek için de örnek bir davranıştır.

Konya Aydınlar Ocağı’nın, Yazarlar Birliği Konya Şubesi’nin, kendi başına İhsan Kayseri dostumuzun zaman zaman bu konuda yaptığı çalışmaları takdirle karşılıyoruz.

Ahmet Köseoğlu, Alı Işık dostlarımıza ve emeği geçen herkese teşekkürler…

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mehmet Ali Uz Arşivi