Siyasilerin gündemi seçim olsa da, halkın ana gündem maddesi geçim derdi. Hangi sınıfa, hangi meslek gurubuna sorarsanız sorun, insanlar ekonomi ile yatıp ekonomi ile kalkıyor. Eskiden, nasılsın? Diye sorulunca şükür iyiyim diyenler, şimdiler de işlerin tadı yok. Piyasalarda nakit sıkıntısı var. Çarklar dönmüyor. Pazar ve market fiyatları da malumunuz gibi cevaplarla karşılaşıyorsunuz.

Genel anlamda üretici de şikayetçi, tüketici de. Peki, hayatından memnun olan sektör yok mu? Krizi fırsata çeviren, daha çok para kazanmaya başlayan insanlar yok mu?

Elbette vardır.
Kul hakkı nedir bilmeyen, helal kazanç ile haram kazanç arasındaki her hangi fark görmeyenler için hayat kolay.
Vadesi geldiği halde borcunu ödemeyip, elindeki nakiti de faize yatıranlar, döviz her an yükselebilir diye dolar alanlar da yok değil tabi.

Türkiye’de faiz getirisi yüzde 25 olmuş ciddi bir miktar. ABD’de ise  yüzde  2.25 ila  yüzde 2,50 bandında.
Türkiye tam bir faiz cenneti. Cephede yenemeyen Siyonistler paraları ile sömürmeye devam ediyorlar.
İlkokulda 3 Laz Öğrenci Bebeklerin Nasıl dünyaya geldiğini konuşuyorlarmış…
Dursun şöyle demiş: -Pizum ailede bebekleri hep leylekler geturur…
Fadime şöyle demiş: -Bizde bebekler gül bahçesinden çıkar…
Temel de şöyle demiş: -Piz fakiriz…Piz de bebekleri annem kendisi yapayi…
Fakirin işi hep zordu ama, şimdi biraz daha zorlaşmış görünüyor. Allah yardımcıları olsun. Onun düşüncesi ne markette yükselen patlıcan-biber fiyatları, ne de belediye başkanının kim olacağı. O sadece ayakta kalmayı, zorunlu ihtiyaçlarını giderme peşinde. Biriken borçlarından kurtulup rahat bir nefes almak istiyor.  
Yunus Emre’nin dediği gibi; ” malda yalan  mülk de, var biraz da sen oyalan”  diyerek sabır gösteriyor. Metanetli hareket ediyor. Allah herkesin yar ve yardımcı olsun.
Cumanız mübarek olsun. Allah’a emanet olunuz.