Yılmaz Hoca’nın futbol aklını sorgulamak haddim değil… Her yiğidin bir yoğurt yiyişi vardır… Buna da saygı duymak lazım…
Hoca’nın son basın toplantısında söyledikleri “doğrudur” ya da “yanlıştır” gibi bir değerlendirmede bulunmam mümkün değil… Kalan haftaların dilimlere bölünmesi, toplamından 21 puan alınması, bu 21’in de Konyaspor’u ligde bırakacak olması, kulağa hoş geliyor elbette…
Bu planlamanın oyuncuları psikolojik baskıdan da kurtaracağını, dolayısıyla kaybedilen bir maçtan sonra yıkım olmayacağını, bir sonraki maça futbolcuların daha hırslı hazırlanacağını, bunun da başarıyı getireceğini söylemeye çalıştı Yılmaz Vural…
Eyvallah…
Bu düşünceler Yılmaz Vural’ın düşünceleridir…
Saygı duyarım…
Vural’ın bu düşüncesi beraberinde büyük bir sabrı da gerektiriyor… Bütün mesele de bu camia, bu sabrı gösterebilir mi?  Çünkü, sadece yönetici ve futbolcuların değil, tribüne gelen insanların da psikolojisi altüst oldu, şu geride kalan 21 haftada…
Lafı şuraya getirmeye çalışıyorum…
Bugün oynanacak İstanbul Büyükşehir Belediyespor maçının kazanılması, camianın pskilojisini düzeltmek  anlamında da çok çok önemli… Ben de dahil olmak üzere, çoğunluk, bu maça bir sezonun yükünü omuzlayacak bir maç olarak bakıyoruz… Doğrudur ya da yanlıştır… Ama bu bir gerçek… Yılmaz Hoca mantığıyla, camianın çoğunluğu ise duygularıyla bakıyor meseleye…
Şu da bir gerçek ki, havada uçan kuştan tutun da, yerdeki karıncaya kadar herkesin oynayacağı, dahası Konya’nın sahaya ineceği bir maç olacak İstanbul Büyükşehir Belediyespor maçı… Sezon başından bugüne kadar yaşanan bütün olumsuzlukların, kaotik ortamların, halının altına süpürülüp, iyi hamlelerle kazanılması gereken bir maç olacak…
Konya, bugün takım olmalı… Konyaspor sahaya takım gibi çıkmalı, takım gibi oynamalı, takım gibi kazanmalı… Konyaspor’un İstanbul Büyükşehir Belediyespor maçını kazanabilmesinin birinci şifresi kesinlikle bu olmalı…
Elbette kolay bir maç olmayacak…  Ama Konya dünü unutup,  bugün bütünleşirse, işlerin daha kolaylaşacağını düşünüyorum…  Yılmaz Vural ve oyuncular da bunun bilincindedir mutlaka… Oyuncuları da ateşleyecek, maça daha iyi konsantre olmalarını da sağlayacak olan tribünlerdeki coşkulu destektir…
Öncelikle İstanbul Büyükşehir maçını kazanmalıyız…  Bu maçın kazanılması Karabükspor maçı öncesi çok çok önemli… Bu maçtan kazanılacak sadece 3 puan olmayacak,  rakiplere psikolojik bir travma da yaşatacak…
Kısacası, İstanbul Büyükşehir Belediyespor’dan alınacak 3 puan, psikolojik coşku ve güven ortamının sağlanması anlamında da Karabükspor maçı öncesinde de çok önemli bir sermaye olacak… Dolayısıyla da bu sermayeyi elimizin tersiyle itip, kaybetmemek lazım…
Yani…
Yanisi şu; Bugünün işini yarını bırakmamalıyız…
Ya da demiri tavında dövmeliyiz…
Meseleyi özetlersem; Yılmaz Vural’ın takıma sinerji getirdiği, futbolcuların moral motivasyonunun tavan yaptığı, camiada umutların yeşerdiği bir gerçek… “At sahibine göre kişner”den yola çıkarsak, Konyaspor’un düne oranla daha derli toplu, kazanmaya yönelik, 1-9-1’lerden kurtulacağı bir anlayışla sahaya yayılacağını düşünüyorum… Yılmaz Vurallı Konyaspor’un ilerleyen haftalarda, seyir zevkinin de yüksek olacağı maçlara imza atacağını hissediyorum… Umarım bugün hem seyir zevkinin yüksek olduğu hem de Konyaspor’un kazandığı bir maça göz tanıklığı yaparız…
Başkasını bilemem, ama bende umutlar yeşerdi…