Recep Çınar

Recep Çınar

15 Temmuz tiyatro öyle mi!?

15 Temmuz tiyatro öyle mi!?

Bugün 15 Temmuz...

Eli kanlı terör örgütünün ülkenin başına “kabus” gibi çöktüğü gecenin ve darbe girişiminin 3. yıl dönümü...

250 insanımızın “ŞEHİT”, binlerce insanımızın “GAZİ” olduğu 15 Temmuz darbe girişimi için, bazı şerefsizler  “tiyatro” yakıştırması, bazı namussuzlarda “kurgu” çamuru atmışlardı...

Bu şerefsizlerin bu düşüncelerinde bir sapma oldu mu, olmadı mı bilmiyorum, ama CHP’li Özgür  Özel’in, eli kanlı terör örgütünün darbe girişimi ile ilgili sözleri, açık konuşmak gerekirse, kendi partisindekilere bile tokat gibi bir cevap olmuş...

Özgür Özel, “15 Temmuz tiyatro miyatro değil, bal gibi kanlı bir darbe girişimiydi. Rejime, Meclis’e, ülkeyi yönetenlere, demokrasiye kast ediyordu” diyerek, 15 Temmuz’da yaşananların kesinlikle bir darbe girişimi olduğunun altını çizdi...

Ki yüzde yüz haklı...

Çünkü, tiyatro olsaydı insanlar ölüme koşup, kendini öldürtmez, tankların karşısına dikilmez, altına yatmazdı...

Tamamen saf duygularla, vatana sahip çıkma adına meydanlara koşarak ve “Vatan-Millet- Sakarya” diyerek şehadet şerbeti içtiler, gazi oldular...

Durur dururken kim, hangi babayiğit ölüme koşar?

Bu insanlar durup dururken değil, vatan için koştular, millet için koştular...

Şimdi soruyorum...

Tiyatro olsaydı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan,  Özel Kalem Müdürü Hasan Doğan’ın cep telefonundan yaptığı yayında “Meydanı onlara bırakamayız. Yaptıkları işgali kısa zamanda ortadan kaldıracağımıza inanıyorum. Kararlılığımızı kimsenin test etmeye gücü yetmeyecektir. Milletime de bir çağrı yapıyorum o da şudur: Milletimizi illerimizin meydanlarına, havalimanlarına davet ediyorum. Milletçe meydanlarda, havalimanında toplanalım ve bunlar, o azınlık grubu, tanklarıyla, toplarıyla gelsinler ne yapacaklarsa halka orada yapsınlar. Halkın gücünün üstünde bir güç ben tanımadım bugüne kadar. Ben de Başkomutan olarak meydana geliyorum” diye halkı sokağa döker miydi?

Tiyatro olsaydı, Erdoğan, en yakın yol arkadaşlarından birisi olan Erol Olçok ve kendi ismini taşıyan Abdullah Tayyip Olçok’u gözden çıkarır ya da 15 Temmuz köprüsüne gönderir miydi?

Tiyatro olsaydı, en azından kulağına kar suyu kaçırmaz mıydı?

Tiyatro olsaydı, 250 vatan evladı ölüme koşar mıydı?

Tiyatro olsaydı; binlerce insan sakat kalır mıydı?

Tiyatro olsaydı, sağcısı solcusu, topçusu popçusu, o koskoca tankların önüne durur, paletlerinin altına yatar mıydı?

xxx

Bekir Bozdağ sevdiğim bir siyasetçi değil...

Bana itici gelen bir adam!

Ama, bu adamın, o gece meclisteki konuşması, “tiyatro” denilen oyunun bir metni değil, tam aksine  yiğit bir vatan evladının hainlere diklenişinin, dik duruşunun bir tezahürüydü...

Tepesine bombalar yağarken, meclis kürsüsünden, “Sayın Başkan, meclis burada dursun, burayı kapatıp aşağıya (sığınağa) gidersek bu millet meydana gelmez, bu millet, 'Meclis bunlardan korktu' der, bizim burada yapacağımız şey burada ölmektir. Gitmek isteyen gitsin Başkanım, milletin huzurunda, milletin yargısında hesap vereceklerdir. Bomba da atsanız buradayız, ne yaparsanız yapın buradayız. Sizi yargının önüne çıkaracağız, millete hesap vermenizi sağlayacağız” şeklinde yaptığı konuşmaya kim ”rol yaptı” derse, hain kere haindir...

Allah bu ülkeye bir daha 15 Temmuz yaşatmasın.

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
Recep Çınar Arşivi