Lige uzun bir aradan sonra merhaba dedik. Geçen seneden kalan taraftarın beklentisi bu sene daha da yükselmiş durumda. Yarım kalan UEFA aşkının bu sene tamamlanması tek dilekleri. Yeni stadımıza, bilinçli taraftarımıza çok yakışır bence de Avrupa Kupası. Stadımızı Dünya’ya tanıttık şimdi ise sıra taraftarımızda.

UEFA Kupası’nda oynamak kolay değil. Anadolu kulüpleri için en kolay yol Türkiye Kupası şampiyonu olmaktan geçiyor. Fakat ciddi yatırım yapılacak bir kupa olmaktan çıkmış durumda. Yani astarı yüzünden pahalıya kaçıyor. Şampiyon takım yaklaşık 2 Milyon Lira civarı para ödülü kazanıyor. 13 maç üzerinden hesaplarsak; maç başlarıyla ödenen para daha fazla. Ligde ise ilk 6 hedefi mevcut kadromuzla zor görünüyor. Bakalım sezon sonu ne olur?

***

Maça dönecek olursak, sahada ilk yarı gezinen bir takım vardı. Daha doğrusu bir grup yeşil-beyaz giyinmiş topluluk desek daha doğru. Stoper Dossa haricinde kimse ne yaptığını bilmiyor gibiydi. Uğur İnceman takım kaptanı olarak herkesi peşinden sürükledi. Kendi kötü oyununu takıma aşılamış gibiydi. Her neyse.. İsimlere takılı kalmak istemiyorum.

İkinci yarı ise tabir-i caizse “Aykutsilin” vurulmuş gibiydi. Uğur-Halil İbrahim ve Vedat-Selçuk değişiklikleri olumlu manada yansımış, özellikle Halil İbrahim yıllardır bu ligdeymiş gibi oynadı. Tek eksik gol kalmıştı, o da karambol topunda Dossa’nın vuruşunda geldi. Kötü oyunla alınan bir puan iyidir.

Esas mevzuumuza gelelim. Geçen seneden beri devam eden kaleci sorunumuz devam ediyor. Geçtiğimiz sezon ilk yarıda forma giyen Kaya ve Belec kötü maçlar çıkarmış, takımın alt sıralarda kalmasında en büyük etken olmuşlardı. Kaya Fenerbahçe maçında, Belec ise Galatasaray maçında ciddi hatalar yaparak “böyle kaleci mi olur?” dedirtmişlerdi.

Yeni sezona yine kaleci transferi ile başladık. Serkan Kırıntılı ismi takıma katıldı. Kariyerinde Fenerbahçe apoleti olan bir kaleci, kalemizi korur diye düşünüyorduk açıkçası. Ya da ben düşünüyordum diyeyim. Akhisar Belediye Gençlikspor’a karşı Kaya’yı görünce şaşırmadım değil. Şaşkınlığım, yediğimiz golde endişe haline dönüştü.

Devre arası alınan Felguerias, sene başı takıma katılan Serkan ve senelerdir takımda olan Kaya ile üç kaleciye sahipken böylesine problemler bilinçsizlikten meydana gelir. Yanlış transfer politikası, yanlış yönetilen teknik ekip ve takımın içinde yanlış giden bir şeyler olmalı ki böyle dikkatsizlikten, umursamazlıktan pozisyon verilsin, goller yenilsin. Yanlış anlaşılmasın ben yanlış gidiyoruz, yönetim hatalı, Hoca hatalı demiyorum. Ancak böylesine hataların nedeni içsel problemlerden çıkar. Yoksa saydığım kalecilerin potansiyeli bu kadar az değil!

***

Torje ve Djalma’nın kiralık sözleşmeleri bittikten sonra yenilenmedi. Yerlerine gelen isimlerin taraftarda bırakacağı etkiyi, takıma yapacağı katkıyı herkes merak etmekte. Akhisar maçında bir kısım yeni isimleri izledik. Meha, Dossa ve Bajic maça 11’de başlarken, Halil İbrahim ve Selçuk Alibaz yedekten oyuna dahil oldu.

Tek tek isimleri irdelemektense takıma yaptıkları genel katkıya baksak daha doğru olur sanki. Meha, potansiyeli olan fakat takım kötü durumdayken sorumluluktan kaçan bir isim gibi geldi bana. Oyun sıkıştığında bakıyorum Meha’ya topa en uzak noktada. Yapılan ataklarda ise topla uzun süre oynayıp kontratak düşüncesinden uzak durdu. Anlayacağınız topla oynamayı seven, biraz bencil birisi. Bajic henüz 21 yaşında ve esas mevkisi “Football Manager” tabirinde “Yardımcı Forvet”. Yani geriye gelen, top alıp ileriye çıkmaya çalışan ve çift santrafor oynayan takımlarda “Pivot Santrafor” oynayan forvete pozisyon hazırlayan oyuncu. Bajic, geldiği takımda da bu mevkide oynamış. Geldiği ilk maçta tek santrafor oynatıp, destek gelmeyince çok fazla sahada görünmedi. Yorum yapmak için birkaç maç daha izlemek lazım. Dossa hakkında tek söyleyeceğim şey; doğru transfer. Fazlasını o zaten sahada gösteriyor. Selçuk, Emrecan, Sissoko ve Traore isimleri için uzun süre var ve forma şansı bulduklarında daha iyi gözlem yapılabilir.

Halil İbrahim Sönmez. Trabzonspor altyapısından yetişmiş, Orhangazispor’da profesyonel olmuş, Gebzespor, Sandıklıspor derken yolu geçtiğimiz sene Konyaspor ile kesişmiş bir isim. Sözleşme yapıldıktan sonra Anadolu Selçukspor’a kiralanmıştı. Orada geçirdiği başarılı sezon ve etkili sene başı kampıyla takımda kaldı. 25 yaşında ilk defa Süper Lig forması giydi. Buna rağmen forma giydiği 45 dakikada etkili bir futbol ortaya koydu. Yaş olarak genç sayılmaz ama takımın genç umudu deniyor. Biz de öyle diyelim.

***

Velhasıl kelam, takım iyi yolda ilerlemiyor. Kamuoyu takım daha hazır değil, 1-2 ay içinde hazır hale gelir deniyor. Sene başı kampını beraber geçiren takıma 1 ay daha süre verilsin. İnşallah saç baş yolarak maç izlemeyiz.

Hakkımızda hayırlısı…