Ligin ilk haftası istemediğimiz sonuç almıştık.

Eskişehir deplasmanında ilk yarısını etkin oynamamıza rağmen kaybetmiştik.

Milli maç arasından sonra oynayacağımız Balıkesir maçı büyük önem arz ediyordu.

Torje ve Rangelov’un etkili futboluyla maçı 2-0 galip bitirdik.

Her ne kadar oyun olarak tam istediğimizi yapamamış olsak bile…

Ama ilk haftalarda alınan galibiyetlerde oyundan çok skor önemli olunca çok mühim değil.

***

Gelelim esas konumuza…

Maçı 42.000 kişilik yeni stadyumumuzda oynadık.

Tam ismi ile Konya Büyükşehir Stadyumu olarak geçiyor.

Sonrasında sponsor bulunup belki ismin başına eklenebilir.

Ama o piyasada bahsi geçen ‘’Pakpen’’ ismi gerçekliğini yitirmiş durumda.

Maçla ilgili detayları stadyum çerçevesinde birlikte inceleyelim.

=>Seyirci olarak ilgi beklenenin altında kaldı.

Bunda en büyük etken e-bilet sistemindeki aksaklıklardı.

Maç öncesi dağıtılmayan Passolig kartları tek girişlik kartlarla takviye edilmeye çalışıldı.

Problem de burada oluştu. Tek gişeden binlerce kişinin kartı verilmeye çalışıldı.

Mağdur olan yine seyirciler oldu.

İnşallah diğer maçlarda bu sıkıntılar yaşamadan sorunsuz seyir keyfine varırız.

=>Tribünlerin ses dağılımı muazzam duruyordu.

Stadın yapısı itibari ile çelik malzeme akustik özellik barındırınca mükemmel ses duyumuna ulaştık.

Sayı olarak az kişi olunsa bile uğultu zamanlarında Balıkesir takımı panikledi.

=>Ve en büyük korkumuz çimler…

Maç öncesi tüm ekibin korkulu rüyası haline gelmişti.

Yetişti, yetişmedi karmaşası sonrası maç günü açıklandığında yeni stadyum ekibi telaşa düşmüştü.

Ama maç günü görüldü ki Türkiye’deki en güzel çim sahalardan biri bizimdi artık.

Ve pazartesi günü yağan yağmur sonrası tekrar inceleme fırsatı buldum.

Çim üzerinde ne bir yanma, ne de bir su birikintisi vardı.

Drenaj sistemi öyle mükemmel yapılmış ki, sağanak yağmur bile su biriktirememiş.

Tüm ekibin ellerine sağlık.

***

Şimdi de kamuoyunun bilmediği gizli kahramanların isimlerini ben kısaca zikredeyim. Belediye ekibinden başlayalım. İnşaat Mühendisleri Ergül Akarsu ve Hakan Samur, Mimar Serap Erdoğan, Makine Mühendisi Zihni Koygun, Elektrik Mühendisi Zekeriya Bulut ve şantiyeyi yaşantısı haline getiren İnşaat Teknikerleri Yasin Ceviz ve Tuncay Keskin, Müteahhit firmadan ise yaşadığı şehri terk edip, Konya için varıyla yoğuyla çalışan Proje Müdürü Talip Güloğlu ve ismini sayamadığım yüzlerce kahraman…

Hepinizin ellerine sağlık.

Konya’mıza böyle güzel bir eser kazandırdığınız için…