Kese var doludur, kese var ..!
Ümit Yaşar Oğuzcan’ın bir şiirini paylaşmak istedim bugün size…
***
Günlerden bir gün
Hamama gideceği tuttu
Sadrazam hazretlerinin
Bir yanında birinci veziri
Bir yanında ikinci veziri
Bir yanında üçüncü veziri
Sonra efendime söyleyeyim
Peşkircibaşısı
Nalıncıbaşısı
Sabuncubaşısı
Velhasıl tam dört yüz kişilik kafile
Peştamal takıp girdiler hamama
***
Geçtiler kurnaların başına
Üçer beşer
Sadrazam derseniz
Kuruldu göbek taşına
Yan gelip yattı
Memleketin en ünlü tellakları
Sardılar dört bir yanını
Kimi elini kaptı kimi bacağını
Bir keseleme, sürtme faslıdır başladı
***
Tamam on iki saat
On iki ünlü tellak
İncitmeden keselediler
Hazretin mübarek vücudunu
Öylesine kir çıktı ki sormayın
Her biri nah parmağım gibi
Aman efendim bu ne kiri
Demeye kalmadı
Keselerin altında
Eriyip gitti
Koskoca sadrazam
Bütün maiyet erkanı yerinden fırladı
“Nittünüz” Devletliyi
Dediler tellaklara
Tellaklar cevap verdi:
Biz yıkadık keseledik
Devletlunun kirden ibaret olduğunu bilemedik
Suç bizde değil
Neyleyelim
Kir bitti
Sadrazam elden gitti
***
İzmir'in meşhur *Heccavı Şair Eşref aynı zamanda kaymakamlıklarda yapmıştır...
***
Ege’nin şirin ilçelerinden birinde kaymakamlık yaparken devamlı İstanbul'a telgraf çekmektedir… İlçenin etrafında bulunan dağlarda eşkıya kaynamaktadır ve eşkıya artık ilçe merkezini alenen tehdit etmeye başlamıştır…
***
"Eşkıya kasabayı bastı tez elden asayişin sağlanması için yardım..."
***
Buna mukabil gelen cevap devamlı aynıdır; "İdare-i maslahat ediniz." (hal yolunu kendiniz bulun yada idare edin)
***
En sonunda eşkıya kaymakamlığı basar… Bir fırsatını bulan Kaymakam Eşref malum talebi sadrazama acil bir telgrafla yeniden iletir...
***
Tabi ki gelen cevap aynıdır ; "İdare-i maslahat ediniz"
***
Şair Eşref’in cevabı ise Sadrazama şu olur; "Aman efendim idare çoktan elden gitti… Maslahat ise avucumuzda kaldı."
***
İdare-i Maslahat yapmadan, bizi incitmeden yıkayıp kirden ayıracak sağlam tellaklar lazım…
*Heccav; Hiciv şairi