Üç puana sevindik
Giray hoca yine yanlış bir takımı sürdü sahaya.
Hem de inadına.
Son yazımda itiraz etmiştim Giray hocaya.
Hücumda Serhat Akınla, savunmada da Mehmet Çoğumla bir eksik olduğumuzun altını çizmiştim.
“Kendi ayağına kurşun sıkma hocam” feryadıyla da tedirginliğimi dile getirmiştim.
“Mesela Serhat Akın gibi, takıma hiçbir katkısı olmayan, olmadığı gibi, arkadaşlarını da, tribünleri de psikopatlaştıran, geren, tahrik eden bir oyuncuya tahammül etmek nasıl bir ruh halidir, anlamak mümkün değil.
Yine söylüyorum; Giray Bulak’ı seviyorum, ama Konyaspor’u daha çok seviyorum.
Savunmada Mehmet Çoğum’u oynatmakla sol ayağına, hücumda Serhat Akın’da ısrar etmekle sağ ayağına, hataların toplamında ise kafana kurşun sıkmış olmuyor musun sevgili hocam?” demiştim.
Son yazımda bunları söylemiştim.
Kocaelispor maçının kadrosu elime gelince şaşırmadım açıkçası.
Mehmet Çoğum ve Serhat Akın yine ilk 11’de.
“İnşallah başımıza bir çorap örmezler” derken, Mehmet Çoğum 18. dakikada Taner Gülleri’ye yol verdi. Oğuzhan açıyı daraltmasaydı skor 1-1’di.
Hücumda hiçbir etkinliği olmayan Serhat, adamını iki kere kaçırdı, konuk takım iki yüzde yüz pozisyondan yararlanamadı.
Konuk takım oyuncularının beceriksizlikleri işimize yaradı.
Aynı Serhat Akın 50. dakikada zor olanı yaptı, topu kale yerine dışarı attı.
Haftalardır bir şey oynamayan, ama hocanın kuru inadı yüzünden bu takımda forma bulan Serhat Akın, 60’da yerini Fahri’ye bıraktı.
Soyunma odasına giderken kendisine uzatılan eli de havada bırakarak.
Bizim basın tribünü dahil tüm tribünlerden hayli tepki alan Serhat Akın’ın oyun 1-0 iken kenara alınışı umarım bir dayatmanın eseri değildi.
Ben yine de öyle olmadığını düşünüyorum.
Serhat’ı oyundan alan kendisinden başkası değildi.
Bunu bilsin.
***
Kadrolar elime geldiğinde Konyapor’un 18 kişilik kadrosunda altı stoperin olduğunu görmek şaşırttı beni.
Mehmet Çoğum, Ömer Gündostu, İsmail Güldüren, Miloş, Krotachvil ve Serhat Akyüz.
Bunlardan 3’ü sahada, 3’ü de kulübedeydi.
Kadroda ayrıya altı orta saha ve dört forvet oyuncusu vardı.
Acil puana ihtiyacı olan bir takımın, hem de kendi sahasında oynadığı bir maçta 18 kişilik kadronun savunma oyunculardan kurulu olması ilginç geldi bana.
Neyse.
Bu tür maçlarda iyi futbol beklentisi için de olmam.
Konyaspor dün iyi oynamadı, ama kendisine gerekli olan 3 puanı aldı.
Önemli olan da buydu.
Konyaspor ne oynadığını değil, ne oynamadığını yazarsak, sayfada yer kalmaz.
En iyisi galibiyetin tadını çıkarmak.
Ve iyi mücadele edenlerin de hakkını vermek.
Örneğin Veysel Cihan.
Bu takımın olmazsa olmazlarından birisi.
Haftalardır tek başına oynuyor.
Hem de yürekten.
Savunmada ise Krotachvil.
Tam bir profesyonel.
Keşke onun gibi 3-5 daha yaşlı ve yabancımız olsa.
Ve tribünler.
Dün on numara oynadılar.
Sahadakilerle bütünleşmeleri muhteşemdi.
Özetlersem; önemli bir rakipten alınan 3 puanla direncimiz arttı.
Kocaelispor’un havlu atmasına bakarak kimse küçümsememeli bu galibiyeti. Her türlü yokluğa ve yoksulluğa rağmen, şapka çıkarılacak bir direnişe imza atan bir rakip vardı karşıda.
Kazanılan sadece 3 puan değil. Rakipler ile aynı kulvarda koşmanın yarattığı psikolojik coşku, yarın için çok önemli bir sermaye oldu Konyaspor için.
Son yazımda itiraz etmiştim Giray hocaya.
Hücumda Serhat Akınla, savunmada da Mehmet Çoğumla bir eksik olduğumuzun altını çizmiştim.
“Kendi ayağına kurşun sıkma hocam” feryadıyla da tedirginliğimi dile getirmiştim.
“Mesela Serhat Akın gibi, takıma hiçbir katkısı olmayan, olmadığı gibi, arkadaşlarını da, tribünleri de psikopatlaştıran, geren, tahrik eden bir oyuncuya tahammül etmek nasıl bir ruh halidir, anlamak mümkün değil.
Yine söylüyorum; Giray Bulak’ı seviyorum, ama Konyaspor’u daha çok seviyorum.
Savunmada Mehmet Çoğum’u oynatmakla sol ayağına, hücumda Serhat Akın’da ısrar etmekle sağ ayağına, hataların toplamında ise kafana kurşun sıkmış olmuyor musun sevgili hocam?” demiştim.
Son yazımda bunları söylemiştim.
Kocaelispor maçının kadrosu elime gelince şaşırmadım açıkçası.
Mehmet Çoğum ve Serhat Akın yine ilk 11’de.
“İnşallah başımıza bir çorap örmezler” derken, Mehmet Çoğum 18. dakikada Taner Gülleri’ye yol verdi. Oğuzhan açıyı daraltmasaydı skor 1-1’di.
Hücumda hiçbir etkinliği olmayan Serhat, adamını iki kere kaçırdı, konuk takım iki yüzde yüz pozisyondan yararlanamadı.
Konuk takım oyuncularının beceriksizlikleri işimize yaradı.
Aynı Serhat Akın 50. dakikada zor olanı yaptı, topu kale yerine dışarı attı.
Haftalardır bir şey oynamayan, ama hocanın kuru inadı yüzünden bu takımda forma bulan Serhat Akın, 60’da yerini Fahri’ye bıraktı.
Soyunma odasına giderken kendisine uzatılan eli de havada bırakarak.
Bizim basın tribünü dahil tüm tribünlerden hayli tepki alan Serhat Akın’ın oyun 1-0 iken kenara alınışı umarım bir dayatmanın eseri değildi.
Ben yine de öyle olmadığını düşünüyorum.
Serhat’ı oyundan alan kendisinden başkası değildi.
Bunu bilsin.
***
Kadrolar elime geldiğinde Konyapor’un 18 kişilik kadrosunda altı stoperin olduğunu görmek şaşırttı beni.
Mehmet Çoğum, Ömer Gündostu, İsmail Güldüren, Miloş, Krotachvil ve Serhat Akyüz.
Bunlardan 3’ü sahada, 3’ü de kulübedeydi.
Kadroda ayrıya altı orta saha ve dört forvet oyuncusu vardı.
Acil puana ihtiyacı olan bir takımın, hem de kendi sahasında oynadığı bir maçta 18 kişilik kadronun savunma oyunculardan kurulu olması ilginç geldi bana.
Neyse.
Bu tür maçlarda iyi futbol beklentisi için de olmam.
Konyaspor dün iyi oynamadı, ama kendisine gerekli olan 3 puanı aldı.
Önemli olan da buydu.
Konyaspor ne oynadığını değil, ne oynamadığını yazarsak, sayfada yer kalmaz.
En iyisi galibiyetin tadını çıkarmak.
Ve iyi mücadele edenlerin de hakkını vermek.
Örneğin Veysel Cihan.
Bu takımın olmazsa olmazlarından birisi.
Haftalardır tek başına oynuyor.
Hem de yürekten.
Savunmada ise Krotachvil.
Tam bir profesyonel.
Keşke onun gibi 3-5 daha yaşlı ve yabancımız olsa.
Ve tribünler.
Dün on numara oynadılar.
Sahadakilerle bütünleşmeleri muhteşemdi.
Özetlersem; önemli bir rakipten alınan 3 puanla direncimiz arttı.
Kocaelispor’un havlu atmasına bakarak kimse küçümsememeli bu galibiyeti. Her türlü yokluğa ve yoksulluğa rağmen, şapka çıkarılacak bir direnişe imza atan bir rakip vardı karşıda.
Kazanılan sadece 3 puan değil. Rakipler ile aynı kulvarda koşmanın yarattığı psikolojik coşku, yarın için çok önemli bir sermaye oldu Konyaspor için.