Fethullah Hallaç

Fethullah Hallaç

Türkistan’da Kasım...

Türkistan’da Kasım...

Türkistan notları köşemizden yeniden merhaba sevgili okurlar! Bu yazıda ele aldığımız konular itibariyle belki de gecikmiş bir yazı olacak ama değinmeden geçmek olmazdı diye düşünüyorum.

Yazımızın başlığında da görüldüğü üzere Ulu Türkistan’da Kasım ayını bir kez daha geride bıraktık.  Kasım, hem yas hem de sevinç günlerini barındırır Türkistan’da. Pek çok tarihi olaydan örnekler verip hatırlamak elbette mümkündür. Ancak üzerinde durmak istediğim iki mevzu var. Bunlardan birisi Karabağ Zaferi, diğeriyse Ahıska Türkleri’nin sürgünüdür.

 

Yıllarca Ermenistan tahakkümü altında bulunan ve geçmişte büyük acıların yaşandığı Karabağ’ı yeniden topraklarına katan Azerbaycan aslında 10 Kasım’a tekabül eden zafer gününü, Mustafa Kemal Atatürk’ün vefatının yıl dönümü olması nedeniyle, yas gününde zafer kutlanmaz diyerek 8 Kasım olarak ilan etmiştir. Bu nedenle her yıl 8 Kasım zafer günü olarak anılmaya başlanmıştır. Bu yıl da büyük coşkuyla bu zafer kutlanarak geride bırakılmıştır.

 

İkinci konu da, geçtiğimiz 14 Kasım itibarıyla 78. yıl dönümünü acıyla yad ettiğimiz Ahıska Türklerinin sürgünüdür. Aslında bir önceki yazımda da ele aldığım Kafkas sürgünlerinin bir parçasıdır Ahıska Türklerinin yaşadıkları da.

 

Ahıska, bugün Gürcistan sınırları içerisinde yer alan kadim bir Türk beldesidir. 14 Kasım 1944 tarihinde kızıl rejim tarafından doğdukları topraklardan koparılan neredeyse 90 binden fazla Ahıska Türkü SSCB’nin çeşitli bölgelerine insanlık dışı yöntemlerle, vagonlarla tehcir edilmiştir. Tarihi kaynaklara göre on binlerce insan bu tehcir sırasında hayatını kaybetmiştir.

 

Bu sürgün sırasında Türkiye’ye ya da başka ülkelere göç eden Ahıska Türkleri de olmuş elbet. Günümüzde Türkiye, Rusya ve diğer Türki Cumhuriyetlerde hayatlarını devam ettiren, sürgün mağduru Türklerin torunları yaşamlarına devam etmektedir. Sürgüne şahit olanlar içerisinde hala hayatta olanlar da var. Türkiye’de pek çok etkinlik düzenlenmekte ve bu tehcir kara bir leke olarak hatırlanmaktadır. Rusya’da yer alan özerk cumhuriyetlerde ve bağımsız Türk Devletleri içerisinde hangi şehre gitseniz mutlaka Ahıska Türkleri ile karşılaşabilirsiniz. Çimkent, Taraz, Türkistan, Bişkek, Taşkent gibi pek çok kadim şehirde muhkim köyleri vardır. Onlar da Türkiye’de olduğu gibi bu coğrafyalarda nenelerinden, dedelerinden dinledikleri acı olayları yad etmeye devam ediyorlar.

 

Konunun hissiyatının anlaşılması adına Yunus Zeyrek tarafından kaleme alınmış bir şiiri paylaşmak istiyorum:

 

Ben Ahıska’yım, ellerin hasıyım,

Orta Asya çöllerinde sürgünler sevdasıyım!

Tütmeyen ocaklarda elleri koynunda,

Binlerce ananın kara yasıyım.

 

Şimdi gurbetten gurbete sürülen benim!

Öz yavrularına çok görülen benim...

Dost hain çıktı, düşman zalim

Ümitleri örümcek ağında örülen benim.

 

Sağır mısın ey Çoruh, Kür, Aras!

Duy beni Ağrı, dinle beni Erciyes!

Hürriyet istiyorum, hürriyet istiyorum!

Yol ver bana Hazar, al beni Kafkas...

İlgili kimseler zaten tarihi sürece dair pek çok detayı biliyorlardır. İlk kez duyanlar ise internet aracılığıyla daha fazla bilgiye ulaşabilirler. Konuyu çok yönlü ele alan belgeseller, pek çok haber sitesinde derlenmiş bilgiseller mevcut. Maksadım ne yazıktır ki yaşanmış bu acı hadiseyi bu köşeden de hatırlatabilmek. Mekanları cennet olsun...

 

***

 

Son olarak geçtiğimiz ay yaşanan önemli siyasi gelişmeleri de paylaşarak yazıyı bitirmek istiyorum.

 

Öncelikle, 11 Kasım 2022 tarihinde Özbekistan Cumhurbaşkanı Şevket Mirziyoyev’in ev sahipliğinde Özbekistan’ın Semerkant şehrinde gerçekleşen Türk Devletler Teşkilatı Devlet Başkanları Zirvesi’nin gerçekleştiğini hatırlatalım. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da katıldığı zirve Türk Devletleri açısından önemli kararların alındığı bir buluşma oldu. Bu toplantının diğer Türki Cumhuriyetlerde de mutlulukla karşılandığını ve gündemin baş meselesi olarak aktarıldığını belirtmekte fayda var.

 

Diğer bir konuysa, 20 Kasım tarihinde Kazakistan’da erken cumhurbaşkanlığı seçimi gerçekleşti. Mevcut Cumhurbaşkanı Kasım Jomart Tokayev büyük bir oy oranıyla güven tazeledi. Tokayev’in seçim sloganları ve vaatleri arasında da birlik, beraberlik ve yeni reformların hızla hayata geçirilmesine yönelik adımların atılması yer alıyordu.

 

Son olarak geçtiğimiz günlerde Moğolistan’da bir karışıklık yaşandı. Haber bültenlerimizde pek fazla yer bulmadı bu konu. Açıkçası çok büyütülecek bir mesele de yoktu. Hayat pahalılığı ve enflasyon dünyanın pek çok yerinde halkı yönetime karşı tepki göstermeye mecbur bırakıyor...

 

Peki Moğolistan’ın ‘Türkistan Notları’ ile ne tür bir ilgisi var? Bu konuya da ilerleyen yazılarımızda değineceğiz.

 

Tekrar görüşünceye dek hoş ve esen kalınız!..

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Fethullah Hallaç Arşivi