Teşkilât-ı Esasîye Kanunu ve Değişimler
Geçtiğimiz Pazar günü ilk adı “Teşkilât-ı Esasîye” olan Anayasanın son değişimleri tarihte ilk defa TBMM’ce hazırlanan taslağın halk tarafından onaylanması oldu.
Şöyle bir geçmiş tarihe bakarsak;
Osmanlı Devleti’nde Meşrutiyet kuruluşu evveli bir anayasası bulunmuyordu ki Padişah ve vezirlerince alınan kararlar tatbik ediliyor gibi görünse de…
17 Şaban 1223 (7 Ekim 1808) de “Sened-i İttifak”, 3 Kasım 1839 da “Gülhane Hatt-ı Hümayunu (Tanzimat Fermanı)”, 18 Şubat 1856 da “Islahat Fermanı”. 1875 de “Adalet Fermanı”, gibi yaklaşık işlemler ortaya çıkarken…
Meşrutiyetin kuruluşu ile 1876 da “î” olarak ilk Anayasa başlangıcına sahip olunuyor.
Son hazırlanan Yasa zamanın Mebusan meclisince diğerleri ise Sultan ve vezirleri tarafından tanzim edilerek okunduğu görülmekte. Osmanlı Devleti yerine Türkiye Cumhuriyeti kuruluşu sonrası yapılan Anayasa’lar olarak…
1921-1924 arası - "Teşkilat-ı Esasiye Kanunu" yani 1921 Anayasası
1924-1960' arası 1924 Anayasası - (3115 sayılı kanun, 4695 sayılı kanun)
1962-1980'arası 1961 Anayasası
Ve 12 Eylül Anayasası adıyla şöhreti olan son 1982 Anayasası (4709 sayılı kanun, 4777 sayılı kanun) tatbikata konulmuş olmakta.
***
Bu Anayasaların Türkiye Devleti olarak ilk olan1921Anayasası. TBMM Başkanı Mustafa Kemal Paşa tarafından teklifle cumhuriyetin kabulünden evvel olmakta.
Cumhuriyetin kabulü ile yeniden tüm yazımı yazılan Anayasa daha çok kurulmuş olan CHP Tüzüğü’nü içermekte.
O zaman zaten tek parti olan CHP Mebusan Meclisi tarafından onaylanmış olmakta. Bu hususta bir kayıt da konularak “CHP tüzüğü Anayasayı teşkil eder” kuralı konmuş olmakta.
Bu şekilde 1924 yılında Türkiye Büyük Millet Meclisince “1924 Anayasası” kabul edilmiş olmakta.
1961 ve 1982 Anayasaları ise. Birincisi sözde Kurucu Meclis tarafından hazırlanmış olsa da, zamanın ihtilal Hükümetince ana maddeler yerleştirilerek yine İhtilal Hükümetince onaylanmasıdır.
1982 Anayasası ise 12 Eylül İhtilal hükümetince hazırlanıp oylama için halka sunulmuş ve halk tarafından şeffaf zarflı (!) oy pusulaları ile oylanarak kabul edilmiştir.
***
Bu Anayasalar yenilenme olduğu gibi ayrıca tatbikatları olan yıllar içinde de madde değişimi olarak kaldırma ve yenileri koyma işlemleri o zamanların TBMM. Tarafından yapılıp onaylanmış bulunmakta.
Nitekim 1924 Anayasası (ki Teşkilât-ı Esasîye ismi ile geçmekte) 1928, 1931, 1934, 1937 iki defa, 1945 yıllarında bazı maddeler için ilave, kaldırma ve değiştirmeler yanında ismi de “Anayasa” olarak TBMM’ce onaylanmıştır.
***
Bu değişiklikler 1961 Anayasası ve 1982 anayasalarında da zaman zaman yapılarak TBMM’ce kabul edilerek onaylanmış olmakta.
Her yenileme ve değişimler demokrasiye doğru giderken “daha ileri adımları mı kapsamış yoksa daha tutucu maddeler mi yer etmiş?” düşüncesine hemen cevap verilememekte.
Tatbikatta aksaklık görüldükçe yenileri hatta onlarında yenisi yer almaya meyilleşmiş olunmakta.
O zamanki yenileme ve değişimlerden 1982 anayasası hariç TBMM’ce onaylanmakta ama tabii 1961 anayasası evveli tek parti devresinin unsuru.
Diğerleri ise İhtilal hükümetlerinin ön onayı ile kabul edilmekte.
***
Bu Anayasalarda gerek yenilenirken gerekse ara değişimlerde ki maddelerde neler kalkmış veya ilave edilmiş aslında iyi bilmemiz lazım.
Bu bilemezlik son Halk oylamasında maalesef bariz olarak görüldü diye düşünmekteyim.
Hatta öyle ki fırsat bulup okuyamayan vatandaşlarımız bilmeseler de..
Taslak hazırlanırken bir türlü uyuşuma giremeyen Siyasi partilerin ilgilileri bile Anayasa’nın maddeleri üzerinde bilgi verip de ne gibi fayda ve zarar getirdiğini açıklayacakları yerde…
Tamamen başka ülkelerde pek olmayan bir tutumla, İktidar- Muhalefet mücadelesi ve İktidar hükümeti için güven oylaması haline getiriverdiler.
Onlara ilaveten Hukuk okuyup tatbikatta serbest olsun Resmî vazifeli olsun belli yerlere oturmuş olanların bile bilgi verme yerine sadece “Demokrasi elden gidiyor” diye duyurum yapmaları sonunda…
Kim kazandı bundan acaba dersiniz?
***
Dünden bu güne değişen anayasalar da neler değişmiş konusunu gelecek yazımda izleriz inşallah
Sağlık ve esenlik içinde sevdiklerinizle yaşam dileğimle…
Şöyle bir geçmiş tarihe bakarsak;
Osmanlı Devleti’nde Meşrutiyet kuruluşu evveli bir anayasası bulunmuyordu ki Padişah ve vezirlerince alınan kararlar tatbik ediliyor gibi görünse de…
17 Şaban 1223 (7 Ekim 1808) de “Sened-i İttifak”, 3 Kasım 1839 da “Gülhane Hatt-ı Hümayunu (Tanzimat Fermanı)”, 18 Şubat 1856 da “Islahat Fermanı”. 1875 de “Adalet Fermanı”, gibi yaklaşık işlemler ortaya çıkarken…
Meşrutiyetin kuruluşu ile 1876 da “î” olarak ilk Anayasa başlangıcına sahip olunuyor.
Son hazırlanan Yasa zamanın Mebusan meclisince diğerleri ise Sultan ve vezirleri tarafından tanzim edilerek okunduğu görülmekte. Osmanlı Devleti yerine Türkiye Cumhuriyeti kuruluşu sonrası yapılan Anayasa’lar olarak…
1921-1924 arası - "Teşkilat-ı Esasiye Kanunu" yani 1921 Anayasası
1924-1960' arası 1924 Anayasası - (3115 sayılı kanun, 4695 sayılı kanun)
1962-1980'arası 1961 Anayasası
Ve 12 Eylül Anayasası adıyla şöhreti olan son 1982 Anayasası (4709 sayılı kanun, 4777 sayılı kanun) tatbikata konulmuş olmakta.
***
Bu Anayasaların Türkiye Devleti olarak ilk olan1921Anayasası. TBMM Başkanı Mustafa Kemal Paşa tarafından teklifle cumhuriyetin kabulünden evvel olmakta.
Cumhuriyetin kabulü ile yeniden tüm yazımı yazılan Anayasa daha çok kurulmuş olan CHP Tüzüğü’nü içermekte.
O zaman zaten tek parti olan CHP Mebusan Meclisi tarafından onaylanmış olmakta. Bu hususta bir kayıt da konularak “CHP tüzüğü Anayasayı teşkil eder” kuralı konmuş olmakta.
Bu şekilde 1924 yılında Türkiye Büyük Millet Meclisince “1924 Anayasası” kabul edilmiş olmakta.
1961 ve 1982 Anayasaları ise. Birincisi sözde Kurucu Meclis tarafından hazırlanmış olsa da, zamanın ihtilal Hükümetince ana maddeler yerleştirilerek yine İhtilal Hükümetince onaylanmasıdır.
1982 Anayasası ise 12 Eylül İhtilal hükümetince hazırlanıp oylama için halka sunulmuş ve halk tarafından şeffaf zarflı (!) oy pusulaları ile oylanarak kabul edilmiştir.
***
Bu Anayasalar yenilenme olduğu gibi ayrıca tatbikatları olan yıllar içinde de madde değişimi olarak kaldırma ve yenileri koyma işlemleri o zamanların TBMM. Tarafından yapılıp onaylanmış bulunmakta.
Nitekim 1924 Anayasası (ki Teşkilât-ı Esasîye ismi ile geçmekte) 1928, 1931, 1934, 1937 iki defa, 1945 yıllarında bazı maddeler için ilave, kaldırma ve değiştirmeler yanında ismi de “Anayasa” olarak TBMM’ce onaylanmıştır.
***
Bu değişiklikler 1961 Anayasası ve 1982 anayasalarında da zaman zaman yapılarak TBMM’ce kabul edilerek onaylanmış olmakta.
Her yenileme ve değişimler demokrasiye doğru giderken “daha ileri adımları mı kapsamış yoksa daha tutucu maddeler mi yer etmiş?” düşüncesine hemen cevap verilememekte.
Tatbikatta aksaklık görüldükçe yenileri hatta onlarında yenisi yer almaya meyilleşmiş olunmakta.
O zamanki yenileme ve değişimlerden 1982 anayasası hariç TBMM’ce onaylanmakta ama tabii 1961 anayasası evveli tek parti devresinin unsuru.
Diğerleri ise İhtilal hükümetlerinin ön onayı ile kabul edilmekte.
***
Bu Anayasalarda gerek yenilenirken gerekse ara değişimlerde ki maddelerde neler kalkmış veya ilave edilmiş aslında iyi bilmemiz lazım.
Bu bilemezlik son Halk oylamasında maalesef bariz olarak görüldü diye düşünmekteyim.
Hatta öyle ki fırsat bulup okuyamayan vatandaşlarımız bilmeseler de..
Taslak hazırlanırken bir türlü uyuşuma giremeyen Siyasi partilerin ilgilileri bile Anayasa’nın maddeleri üzerinde bilgi verip de ne gibi fayda ve zarar getirdiğini açıklayacakları yerde…
Tamamen başka ülkelerde pek olmayan bir tutumla, İktidar- Muhalefet mücadelesi ve İktidar hükümeti için güven oylaması haline getiriverdiler.
Onlara ilaveten Hukuk okuyup tatbikatta serbest olsun Resmî vazifeli olsun belli yerlere oturmuş olanların bile bilgi verme yerine sadece “Demokrasi elden gidiyor” diye duyurum yapmaları sonunda…
Kim kazandı bundan acaba dersiniz?
***
Dünden bu güne değişen anayasalar da neler değişmiş konusunu gelecek yazımda izleriz inşallah
Sağlık ve esenlik içinde sevdiklerinizle yaşam dileğimle…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.