Yıllar önce de yazdığım gibi maalesef Osmanlı’nın başına geleni Türkiye içinde tatbik etmek istiyorlar.
Tarihi bilenler Alman devleti “size hediye harp gemisi veriyoruz” demiş ve Karadeniz’de tur atmaları istenmişti.
Bu oyunu anlayamayan zamanın zabitan komutanı Enver Paşa ve iktidarda olan padişahtan üstün salahiyetli İttihat Partisi müsaade etmişti Padişah oyunu anlamış ki müsaade etmek istemedi ama ne yazık salahiyeti budanmıştı
Karadeniz’de tur atma yerine Osmanlı bayrağı altıda ki gemiler Sivastopol kıyılarına gidip top atışı yapıverdiler.
“Vay sen misin atan” 1. Dünya Harbi içinde başlayan hareket Osmanlıyı mecburen savaşa sokuverdi.
Sonunda Osmanlı Devleti’nin ne hallere düştüğünü anlatmaya gerek var mı? Bunu bahane eden ve Osmanlı Devleti’ni tarihten silmek azminde olan düveller…
Sevr muahedesine varınca kabul ettirmekle arzularının yerine gelmiş olsalar da.
Vatanının toprağını, kanını verse de vermeyen Türk toplumu Kurtuluş Savaşı’nı başardı.
Başardı ama düvellerin isteği Osmanlı Devleti’nin silinmesi ve yerine, Türkiye Devleti ismi almasının oluşumunu da başarmış oldular.
***
Şimdi de tarih tekerrür etmekte. Aslında onlarca içten değil dıştan dost olup topraklarımızda daima gözü olan sözde dost komşularla vuruşturma neticesi yok ettirebilme azmindeler ama Hitlerin bile Türkiye’ye vuracağım derken Won Papen’in “Türkler canını verir toprağını vermez” denilince vazgeçtiğini bilemiyorlar.
Çünkü Osmanlı da hudutları içerisinde oldukları gibi Türkiye Cumhuriyeti bayrağı altında olan yurttaşlar kanlarını verir bir avuç toprağı vermezler.
Bakmayın Kürt ismi vererek karşı çıkanlara esas Kürt olup bu vatanda yaşayanlar da düşünmezler ama düvel ajanlarının cirit attığı ve bolca beslenen silah bile verilen eşkıyaların yaptığı tehdit ve öldürme işleminin korkusu içinde…
Onlardanmış gibi görünmek mecburiyetinde kalmaktadırlar. Yoksa seçim falan kazanamazlar.
Peki, bu işlemler sadece PKK dediğimiz gözü dönmüş kendi silsilesini bile öldürmekten çekinmeyen vahşi canavarların işimi dir?
Cık! Yanılıyoruz gibi geliyor bana.
Bakın Sayın Genel Kurmay Başkanı ne diyordu.
“Kandili vurur yokederim amaaa. ABD’nin ve siyasilerin izni gerek!”
Buradan anlaşılmıyor mu PKK’ya dokundurtmadan yaşamasını isteyen düvellerin olduğu!
Olan olaylar hakkında fikrini yazan Sayın Yazar Nurullah Aydın 21 Haziran’da ki
“Ajanlar Savaşı ve terör” başlıklı makalesinde ne diyor bakın.
“Birileri açılım diye yola çıkmıştı.
Birileri çok iyi şeyler olacak, demişti.
Sonra; ne kadar terörle içiçe olan varsa onlarla görüşmüşlerdi.
Sonra; terör uzmanı diye bir tane kişiyi sorgulamamış, bir tane kitap yazmamış, CIA, FBI ve MI6, Mossad eğitiminden geçmiş, yıkıcı ve bölücü ajan gazeteci ve akademisyenlerle hareket etmişlerdi.
Şimdilerde ise şaşkınlık hâkim. 10 yıl öncesinin sıfır terörü bugün ülkeyi sarmalamış durumda.
Oysa Proje yüzyıllıktı.
100 yıl önce; Kürt Teali cemiyeti kurulmuştu.
İngiliz Muhipler cemiyeti faaliyetteydi.
İngiliz casus Lawrence; Arap dünyasını Türkler aleyhine örgütleyip isyan ettirirken, “Bir Kürt devleti kurabilseydim, Türkleri tarihten silecektim, başaramadım” diyordu.
ABD Başkanı Wilson; kendi prensipleri adıyla Anadolu’da Ermenistan Kürdistan’ı içeren harita yayınlıyordu.
Şimdilerde ise; ABD kongresi tarafından ve NATO dergilerinde yayınlanıyordu.
Birinci ve ikinci Irak savaşı Kuzey Irak’ta güvenilir bölge oluşturuyordu.
Talabani teröristi Irak cumhurbaşkanı yapılırken, Barzani’ye Kürdistan kurduruluyordu.
Sonrasında ne oldu?
Arslan Bulut konunun perde arkasını kronolojik ele alan yazısında diyor ki;
“Hakkâri’de 8 Türk askerinin şehit edilmesi olayını, kimileri sadece “Bir üst akıl, Türkiye’nin terör sorununu çözmesini istemiyor” şeklinde yorumluyor. O üst aklın kime ait olduğunu ise söylemiyorlar. PKK lideri Murat Karayılan, Avni Özgürel’e Oslo sürecini İngiliz istihbaratı organize etti…” dedi.
Kuzey Irak Kürt özerk bölge lideri Mesut Barzani; CHP yöneticisi Mesut Değer’in de katıldığı KDP kurultayında diyor ki; “Kerkük Kürdistan’ındır, bunu tartışmaya dahi açmıyoruz. Birleşik Kürdistan’ı oluşturmak istiyoruz. Kürtler parça parça olamazlar artık. Kürtler tek vücuttur ve dil ekseninde bölünemezler. Çok farklı lehçeler olsa bile, Kürtçe tek dildir.”
ABD’nin eski Ankara Büyükelçisi Pearson; Türkiye’nin Doğu ve Güneydoğusu dâhil Erzurum’dan Bağdat’a kadar uzanan toprakların tek bir ekonomik bölge olması gerektiğini söylerken, Barzani’nin İnternet sitesinde “Bu coğrafya, siyasi olarak da tek bir bölge olacak, Türk askeri işgal ettiği Kuzey Kürdistan’dan çekilecektir” diyordu.”
Sayın Aydın’ın noktaladıklarında yalan var mı? Her şey apaçık ama gel gör ki bizim yazarçizer ve siyasilerimiz çoğunluğu bilerek de olsa gözleri kapalı.
Aynı Kurtuluş Savaşı sırasında Halide edip Adıvar, Hüseyin Rahmi vb.nin
“Amerikan mandasına girmeliyiz” desteği gibi hareket içindeler mi acaba?
***
Evet, Türkiye’yi komşuları ile vuruşturmak azmindeler.
Nitekim tavşana kaç tazıya tut misali Suriye olayları!
Hele şu İsrail Heron’u dört saat hududumuz içinde tetkik yaparken vur emri ver(e)meyen komutanımız ve iktidarın tutumuna karşı biraz içeri girdi diye düşürülen uçağımıza ne demeli.
Bakalım ne hareketler olabilecek veya cendereye çekip susma yoluna mı gideceğiz?
Günler gösterecek!
***
Sağlık ve esenlik içinde sevdiklerinizle beraber yaşam dileğimle…