Süleyman Küçük

Süleyman Küçük

Teravihe Bakan Gelecek

Teravihe Bakan Gelecek

Geçen haftaki yazımızda Ramazan Bidatçılarının ramazanın başlaması ile birlikte tekraren ortaya çıkarak TV’ler vasıtasıyla evlerimize ve şehirlerimize üşüştüklerinden bahsetmiştik.
Yazılı ve görsel basını işgal eden Ramazan hocaları ve profesörlerin yanında yerel yöneticilerinde bidatleri terk edecekleri yerde bir takım nevzuhur uygulamalar ile yeni yeni bidatleri uygulamaya başladıklarını konu etmiştik.
Bütün bunlar olup biterken dün akşam Kapu Camii’nde hatimle teravih namazı kılmak için bekleyenleri sükûtu hayale uğratan bir yeni bidat uygulaması daha yaşandı.
Yatsı namazı öncesi vaaz eden hoca efendi yatsı ezanı okunmasına rağmen vaazını uzattı da uzattı.
Vaaz uzayınca cemaatin uyarmaları da sonuç vermeyince kısa bir süreliğine mikrofon kapatıldı ama o da vaazın kesilmesine çare olmadı ve mikrofonun açılmasının akabinde kısa(!) bir ilave ile vaaz anlatımı devam etti.
Taa ki Dış İşleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Vali Bey ve yanındaki zat-ı muhteremler ile birlikte camii şerife gelinceye kadar vaaz devam etti ve cemaat ancak bakan gelince namaza başlayabildiler.
Tabii ki arkalarından gelen polis ve koruma ordusunun araçlarından yükselen telsiz sesleri arasında.
Bakanın camiye geç gelmesinin ceremesini de yıllardır Ünver Hoca Efendi’nin ardında hatimle teravih kılan cemaat Kur’an kıratını 4 sahife eksik dinleyerek çekti.
Geçmişte de mutlaka münferit olarak bu tür olaylar olmuştur Konya da.
Gerek Demirel hükümetleri döneminde olsun, gerek Özal döneminde olsun hatta Erbakan Hükümeti döneminde olsun bu tür bir gecikme nasıl karşılandı bilmiyorum ama bu defaki gecikme Dış İşleri Bakanına yakışmadı.
Esasen bu konuda suçlu da sadece namaz için geciken Dış İşleri Bakanı değil.
Camide vaaz veren Hoca Efendiye “Teravih için camiye Bakan Gelecek, onun için vaazı Bakan gelinceye kadar mümkün olduğunca uzat” diyen dil kiminse gerçek suçlu o dur.
Bu İlçe Müftüsü de olsa aynı, İl Müftüsü de olsa aynı hatta Vali bile olsa aynıdır.
Sözün özü stratejik derinlik sahibi ve komşularla sıfır sorun mucidi entelektüel kimliği ile basında öne çıkarılmaya çalışılan Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun Konya’mızdaki ziyaret ve iftar programlarının zaman ve saatlerini ayarlayamaması kendisi açısından bir handikap oluşturmaya başladığı gözlenmektedir.
Bu handikapların zaman içinde artması ise, siyaseten aleyhine olabilecek durumları bile oluşturabilecektir.
Hem de Recep Tayip Erdoğan sonrasında Ahmet Davutoğlu’nun isminin Başbakanlık için sayılan isimler arasında gösterilmeye çalışılırken, birden bire hiç hesapta yokken Numan Kurtulmuş’un partiye transferi ile adı gerilere düşürülmüşken.
Ramazan ayının ilk on günü olan rahmet günlerini tamamlamak üzere olduğumuz şu günlerde, aziz misafirimiz Ramazan’a ve kendimize neler yaptığımıza hepimizin tekrar tekrar bakması gerekmiyor mu?

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Süleyman Küçük Arşivi