Sabit Horasan

Sabit Horasan

Süper lig heyecanı ve Rio Olimpiyatları

Süper lig heyecanı ve Rio Olimpiyatları

Rio 2016 Olimpiyatları, organize olarak veya Brezilya’nın içerisinde bulunduğu ekonomik sıkıntılar nedeniyle tam not alamamış, eleştirilerin hedef noktası olabilir, ama gerek katılımcı Ülkelerin ciddi hazırlık yaparak Rio’ya gelmeleri ve gerekse de sporcuların olağanüstü mücadelesi nedeniyle koşulsuz taktir edilmeli ve alkışlanmalıdır.

Çünkü, Rio Olimpiyat oyunları, kırılan çok sayıda ki  Dünya rekorları ve Olimpiyat rekorlarıyla tarihe geçti. 

Türkiye olarak belirlenen madalyaya ulaşıldı mı bilemiyorum. Gençlik ve Spor Bakanlığı ile Spor Genel Müdürlüğü nasıl bir hedef belirlemişti, kaç madalya bekleniyordu o konuda bilgi sahibi değiliz.

Ancak, en azından altın madalya olarak beklentilerin altında kaldık.

Tekvando’da Servet Tazegül’de ki düşüş, son Avrupa şampiyonasında kendisini göstermişti. Olimpiyatlarda yine altın için umutluyduk. Greko Romen güreşte, ilk 3 rakibini zorlanmadan yenerek finale çıkan Rıza Kayaalp’in altın madalyaya uzanamaması üzücüydü. Serbet güreşte altın madalya alan Tahas Akgül’ü de kutlamak lazım, başarısından dolayı. Tabi ki, madalya’ya uzanan diğer sporcuları da.

Türkiye, olimpiyatlarda hedeflenen madalyanın altında kaldıysa veya madalya beklenen sporcular bunu gerçekleştiremediyse, Rio dönüşünde konu sıcağı sıcağına masaya yatırılmalı ve özeleştiri yapılmalıdır.   

Sorun kimdeyse ortaya çıkartılmalı ve neşter vurularak çözüm yolu bulunmalıdır.

Futbolu özlemiştik.

Daha doğrusu, bu yaz Avrupa şampiyonası ve Copa Amerika maçları nedeniyle kaliteli ve zevkli maçlar izleme olanağı bulduk.

Özlemimiz, Süper lige. Uzun bir aradan sonra futbolla nihayet buluştuk. 

Takımlar genelde ilk hafta olmasına rağmen geçtiğimiz yılların aksine daha iyi bir görüntü verdiler. Zevkli maçlar oldu denebilir.

Geçtiğimiz sezon, bir çok ilke imza atan Atiker Konyaspor, sezonun ilk maçında Çaykur Rizespor ile berabere kalarak lige çok önemli 1 puanla başladı. 

Bu maçtan önce, Barcelona-Real Betis maçının kısa bir bölümünü izledim. Tabi ki, Arda’nın açılışı yaptığı nefis golünü de alkışladımalıyız. Bu maçta, Bercelona forvet hattında veya forvet hattının arkasında oynayan Messi, Suarez ve Arda ve sol bekten bindirmeler yapan Alba’nın yaptıkları olağanüstü paslaşma ve şovlarını büyük bir zevkle izledim 

Kısa süre sonra da Rizespor-Konyaspor maçının başlama saati geldiği için, gözlerimizi Rize stadına çevirdik.

Öyle ki, her iki yarının başlarındaki Konyasporlu futbolcuların özellikle orta alanda, kısa sürelide olsa yaptıkları pasları izlerken, kendimi Barcelona karşılaşmasında gibi hissettim.

Ama, Konyaspor’un bu üstünlüğü uzun sürmedi.

Atiker Konyaspor, orta alan oyuncularının genç ve yetersiz olması, forvet hattındaki futbolcuların gerek yeterli pas alamamaları ve gerekse yetersiz kalarak ileride top tutamamaları nedeniyle ev sahibi Rizespor’a teslim oldu.

Hani, çok pas hatalarına, futbolcuların fizik olarak oyundan düşmelerine, dahası tüm olumsuzluklara ve rakibin baskı kurmasına rağmen Konyaspor Rize deplasmanından galibiyetle dönebilir miydi? elbette ki olabilirdi. Ama, 1 puanda küçümsenmemeli.

Daha ligin başı. Sabırlı olmak lazım. Ama görülen o ki, ilk hafta maçlarına göre Konyaspor kadro yetersizliği nedeniyle en  zayıf takımlar arasında yer aldı. Bunda, sakat futbolcuların kadroda yer almaması da etken olabilir. En büyük tesellimiz, yeşil-beyazlı takımın geçen yıldan gelen bir oyun formatının olması. Bu ritim yakalanması halinde iyi işler yapılacağına inanmak istiyoruz.

Atiker Konyaspor’da üzerinde durulması gereken en önemli konu, transfer olmalı.

Önceki sezonun kapanmasından buyana sürekli yazıldı, Konyaspor’un transfere ihtiyacı olduğu dile getirildi. Şu an yine görülmektedir ki, oyunu iki yönlü oynayabilecek ve Ali Çamdalı ile orta alanı paylaşacak iyi bir ön libero ile birlikte gol şansı yüksek, becerikli bir forvet oyuncusu alınması zorunlu olarak görülmektedir. Transferin bitmesine kısa süre kaldığı da unutulmamalı.

Süper ligi ve kupa ile birlikte üç kulvarda mücadele edecek olan Konyaspor Avrupa liginde bu kadro ile çok büyük sıkıntı çeker.

Yönetim, transfer için gerekeni yapmalı. Aykut hoca da transfer yapılmaması konusundaki inadını bir kenara bırakmalı ve kadro en az iki futbolcuyla acilen güçlendirilmelidir.

Atiker Konyaspor’un yedek kulübesine baktığımız zaman transfer seçeneğinin doğru olduğu gerçeğini bir kez daha görebiliriz.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Sabit Horasan Arşivi