Sorun oyun değil, oyuncu yokluğu!
Çünkü, Atiker Konyaspor santraforsuz oynuyor...
Ligin 9. haftası olmuş Rangelov'un topu topu bir golü var...
Tahtaya ismi mecburiyetten yazılanlardan...
Kocaman'ın elinde Rangelov dışında bir santrafor yok çünkü...
Takımın alternatifi olmayan tek oyuncusu o...
Bu haliyle beklentilere cevap verebilmekten oldukça uzak...
Avrupa'da da yarışan bir takım için, bir hamle oyuncusu olması gerekirken, tahtaya ismi ilk yazılan oluyorsa, suçlu Rangelov değil, yöneticiler ile teknik adamlardır...
Üç kulvarda koşacak bir takıma, Rangelov'un muadil olacağı bir oyuncu transfer etmedikleri için...
Dokuz haftadır yaşanan gol kısırlığının mazereti sadece Avrupa ve ligdeki sert maçlar gösterilmemelidir...
İyi bir santrafor ve yaratıcı oyuncu eksikliğini es geçmemeli Aykut Kocaman...
"Avrupa'da ve ligde sert maçlar oynuyoruz" açıklaması çok alıcı bulmaz...
Orta sahada yaratıcı, forvette de iyi bir golcüsü yok bu takımın...
Onun için Hocanın işi kolay değil...
İki önemli yaratıcı oyuncusunu kaybetti bu takım...
Holmen ve Traore...
Yerlerine muadilleri konulamadan hem de...
Dolayısıyla meseleye doğru yerden bakmak lazım...
xxx
Eğer elde kaliteli bir oyuncu grubuna yönelik bir sorun, ya da rakip kaleye gitmede bir sorun varsa, duran toplar bir nebze olsun ilaç olabilir bu skor kısırlığına...
Tabi ki değişik planlarınız varsa, bu toplar için...
Şu ana kadar bu yönde yaratıcı bir arayışın sunulduğunu söyleyebilmek mümkün değil...
Kaleyi karşıdan gören toplarda tek umut Meha...
O da barajı geçebilirse ya da kaleye isabet ettirebilirse...
Bence Hoca'nın duran toplara kafa yormasında yarar var...
Bir bütün halinde ofansif zenginlik sunmasının zor olduğu aşikar bu kadronun...
Sağ tarafta Skubiç ve Ömer Ali'nin takım standardının üzerinde çalışmasına rağmen üstelik...
Çare; duran toplar gibi gözüküyor...
Eldeki malzemeden benim anladığım bu...
xxx
Aykut Kocaman takımlarından müthiş eforlu ve agresif bir oyun beklememek lazım...
Dahası sınırları zorlamamak lazım...
Aksi taktirde motoru yakarsınız...
Sonuç alınsa da, seyredenin keyif aldığı ve durumdan memnun kaldığı maçlar parmakla sayılacak kadar azdır Atiker Konyaspor'da...
Oynanan maçlarda zaman zaman keyif alınmıştır ve memnun kalınmıştır...
Ama bu anlayışın sürekliliği olmamıştır...
Yeterliliğiniz sınırlı iken, belki bu keyif alma dakikaları uzayabilir, ancak maçın tamamına yansımaz...
Bir yere kadar ancak...
O da, tribünlerin katkı sunması halinde...
Onların yokluğunda mümkün değil...
xxx
Aykut Hoca'nın sosyal medyada tartışılmasını kesinlikle doğru bulmuyorum...
Özellikle oynattığı oyundan dolayı...
Atiker Konyaspor lig üçüncüsü olurken de, Avrupa'ya giderken de, aynı bekleme oyununu oynadı...
Bu takım hiçbir zaman agresif oynamadı ki!
Dolayısıyla bu takımın oynadığı futbol göze hoş gelmese de, ilerleyen haftalarda skor olarak daha iyi olacağını düşünüyorum...
O nedenle Atiker Konyaspor'un öncelikli meselesi, ne Aykut Kocaman ne de oynattığı futbol...
Mesele; eldeki oyuncu kalitesinin yetersizliği ve daha ötesinde kaybolmaya yüz tutan güven duygusudur...
Camiada onları tamir edebilmenin yolları aranmalı öncelikle...
Yoksa bu takımın başına Mourinho teknik direktör, Guardiola da yardımcısı olarak gelse ne yazar, gelmese ne yazar.
xxx
Aykut Kocaman'ın maçtan sonra doping kontrolü ile yaptığı açıklama çok manidardır...
Bir takım çok koşuyorsa, istatistiklerde hep önde gidiyorsa, öküzün altında buzağı arayanlara bilmem ki ne demeli?
Atiker Konyaspor 9 haftada 3 kez doping kontrolüne tabi tutuluyorsa, bunun iyiniyetli bir davranış olduğunu düşünüyorum...
Bu takım geçen sezonda istatistikleri altüst etti...
Dolayısıyla Aykut Kocaman'ın oyuncularının performansı artıracak yöntemlere zerre kadar ihtiyaç duyacaklarına inanmıyorum...
Zira oyuncuların tek dopingi bizahiti Aykut Kocaman'nın kendisidir...
"Yiğidi öldür, ama hakkını da ver" der atalar...
Bu yapılan, hem Aykut Kocaman'a, hem futbolculara, hem de Atiker Konyaspor'a hakarettir, çamur atmadır ve hedef göstermedir...
Ve en önemlisi de emeğe saygısızlıktır...
Ayıptır yahu...
Eyyy TFF'ciler ve de WADA'cılar, koskoca bir şehri töhmet altında bıraktığınızın farkındamısınız!!?