Milletimizin dinine, imanına,inancına aykırı yaşadıkları yetmezmiş gibi her fırsatta hakaret etmeyi marifet bilenlerin aydın diye etiketlendiği bir zamanda yaşıyoruz.

Milletimize hakaret edenlerden de ibret alınacak işler çıkabilmektedir nadiren de olsa.

Bu yazıda önünüze getireceğimiz ibretli işlerden birisi Milletimizin bu günkülere benzer çok farklı olumsuzlukları yaşadığı 1980 li yıllarda yapılan bir sinema  filmidir.

Adı zübük olan bu filmde Türkiye siyasi yapısında çokça gördüğümüz çarpık karakterler hicvedilir ve film senaryo ve yapımcılık yönünden Kartal Tibet ile Atıf Yılmaz'ın imzasını taşır.

Filmin yapıldığı yılları hatırlamasalar da televizyonlarda çok sık yayınlanması nedeniyle pek çok kişi bu filmi izlemiş olmalıdır.

Yaklaşık 35 yıl önce çekilmiş olsa da Türkiye'nin son seçimden bu yana yaşadığı süreç göz önüne alındığında insanların kafalarında bir takım düşüncelerin çağrıştırılmak istendiğini düşünüyoruz.

Filmin tamamının izlenmesi gerekmiyor olsa da içinde yer alan kesitleri hatırlatmada fayda görüyorum.

Destek partisinden milletvekili seçilen İbrahim Zübükzade üzerinden olaylar şöyle gelişir.

Seçimler sonucunda hiç bir partinin tek başına iktidar olamaması nedeniyle hükümet kurulamayınca koalisyon ihtimali belirir ve partiler diğer partilerden milletvekili transfer etme yolunu düşünürler.

Koalisyon hükümetin kurulma ihtimali belirmesi üzerine İbrahim Zübükzade'nin milletvekili seçildiği destek partisinden huzur partisine transfer olması güdeme gelince Zübükzade nin ilk açıklaması "Ağırlığımca para verseler partimden ayrılmam" olur.

Daha sonra ise “Bakanlık verirlerse Huzur Partisi'ni desteklerim.” diyen Zübükzade Partisi'nden istifa eder ve katıldığı parti olan Huzur Partisi hükümeti kurar.

Kurulan Hükümette Fuzuli İşler Bakanı olan İbrahim Zübükzade Hükümetin güven oyu alamaması üzerine Huzur Partisi'nden ihraç edilir.

Ülkede parti değiştiren tek Zübüğün kendisinin olmadığını açıklayan İbrahim Zübükzadenin meclis serüveni  parlamentodan ihraç edilmesi ile son bulur.

Siyasi tecrübesinden önce bir devlet dairesinde kâtip olarak işe başlayan Zübükzade aldığı rüşvetler sonucunda ulaştığı zenginliğin kaynağı ortaya çıkmış olsa da siyasete girip bulunduğu mahalde başkanlığa kadar da yükselmiştir.

Safha safha anlatmaya çalıştığımız filmdeki Zübükzadeyi unutmadan şimdi seçimlerin yenilenmesi kararı alınması üzerine çevremize bir bakalım.

Bu günlerde milletvekili aday adaylığı sürecinin başlaması üzerine pek çok Zübükzade şahsiyet görebileceksiniz.

Maddi veya siyasi menfaatler söz konusu olduğunda mensup olduğu partileri değiştirmekte hiç bir sıkıntı çekmeyen bu Zübükzadeler kendilerinin haklılığı konusunda nasılda dil dökmekte mahir bir hale gelmişler böyle demekten kendiniz alamayabilirsiniz.

Dün ak dediklerine bu gün kara, dün kara dediklerine ise bugünlerde Ak diyen Zübükzadeler seçildikleri başkanlıkları vekillik için nasıl bir atlama tahtasına dönüştürdüklerini de görebilirsiniz.

Milletimiz Zübükzade karakteri ile müşahhaslaştırılan kişileri siyasi hayattan ebediyyen uzaklaştırmadıkça siyasi hayattaki problemler sona ermeyecektir.

ZÜBÜKLERİ SİYASETTEN AYIKLAYALIM

Seçim öncesi Kuzey Kıbrıs'ta oy kullancak her vatandaşın Zübük filmini bir kez daha izlemesini tavsiye ederim. Türkiye Zübüklerini seksenli yıllarda tespit etmiş ve beyaz perdeye taşımış, deşifre etmiş ve yıllar içerisinde siyasetten uzaklaştırmış. Gelin görün ki ülkemizde halen Zübüklerin sayısı küçümsenecek gibi değil. Gerçek politikacılara ve halka bu konuda büyük görev düşüyor, bir olup Zübükleri Kıbrıs Türk siyasetinden bir daha dönmemek üzere uzaklaştırmalıdırlar.

Seçim öncesi tüm siyasi partilerde aday listeleri kavgası en üst düzeyde devam ederken, siyasi partiler listelerinde Zübüklere yer verip vermemeleri konusunda halk önünde büyük bir ders veriyor. Kıbrıs Türk siyasetinde sayıları az da olsa değerli politikacıları tenzih ederek, Kıbrıs Türk siyasetinde artık Zübükleri görmek istemediğimiz hususunda tavrımızı alenen ortaya koymamız gerekmektedir. Zübükler kendilerini bilirler... Tavsiyem Kıbrıs Türk halkına saygı göstergesi olarak siyasetten kendi gönülleri ile çekilip buhar olmaları aksi durumda Zübüklerin teşhisinde Kıbrıs Türk halkının yanılmayacağı konusunda en ufak bir tereddütüm yoktur. Zübüksüz siyasi günler dileğiyle iyi seyirler diliyorum...