Ahmet Güldağ

Ahmet Güldağ

Silo yapımı tamam, okula başlama

Silo yapımı tamam, okula başlama

Silo inşaatı o günün şartlarına göre sözde hızla devam etmekte. 35 adet silindir şeklinde ayrımları olan inşaatın beton işi. Türkiye’de ilk defa kayar kalıplarla tamamlanmakta. O zamanlar beton makine ve hortumları bulunmadığından asansörle aşağıdaki beton karışımı yukarı çıkarılmakta.

Dikkatinizi çekti mi? Zamanla ne kadar ilerde olundu…

***

Kayar kalıplar saatte ve günde ne kadar ileri gidiyor? Harç asansörle kaç dakikada çıkıp iniyor ve saatte kaç sefer oluyor? Bunların rapor ve grafiğini bile çizdiriyorlar bendenize…

Yine Türkiye’ye ilk defa büyük bir eleme makinası getirdiler.

Bir olay da oldu.

Bu makine on gün kadar çalışırken sanat enstitüsünden mezun eleman çalıştırıyordu eleme makinasını.

Bir gün bana gelerek. “Ağabey makinanın haftalık yağlanması olması gerekir. Bana söylemediler kitabı da yok nereden yağlama yapacağım bilmiyorum. Bir konuşsan” dedi.

Ben de şef Johnson’a durumu bildirince.

Hayretle karşılayıp kendisi karar vereceği yerde tüm teknik elemanları ile toplantı yaparak durumu konuştular.

Konuşma sonunda elemanı çağırıp onun fikrini aldılar.

Eleman ne zaman ve nasıl yağlama yapılması gerektiğini izah etti.

Kendisine ikazı için teşekkür ettiler ve salahiyet verdiler tüm makinaya bakım için.

***

Üç yıla yakın burada çalıştım hep teşekkürlerini aldım.

TMO Kontrolörü, Yük. Mühendis Emrullah Bey de. Verdiğim izahata teşekkür ederdi.

Bana her zaman “Neye bıraktın çocuk teknik üniversiteyi?” derdi.

***

İnşaat işlerinin tümü bitince bize yol göründü.

Beni şefin odasında Danimarka mühendis ve muhasebe elemanları bulunmakta iken çağırdılar.

Benim vazifelerimi yerinde güzel yaptığımı bu bakımdan takdir ve teşekkürlerini ifade ederken…

“Kaliteli bir elemana her zaman ihtiyacımız var. Eğer arzu edersen şirketin elemanı olarak Danimarka’ya götürebiliriz. Dünyanın neresinde iş alırsak gideriz. Kararını verdiğinde hemen bildir” dediler.

***

Eve geldiğimde durumu aileme bildirdim. Eşim, Babam ve Annem “Ne yapacaksın uzak yerlerde. Burada aç mı kaldın? Gerek yok” diye uzunca izahlarını kabullendim ve ertesi günü kendilerine teşekkür ederek “Çalıştığım müddet içinde sizlerden destek gördüm. Başarılı bir çalışmanız var takdirlerimi arz ederim. Teklifiniz beni ziyadesiyle memnun etti. Ancak Konya’dan ayrılmamaya karar verdim.” Diyerek tekliflerini kabul edemeyeceğimi bildirdim.

***

Bana yazılı olarak “Proje ve grafiklime yanında hazırladığı raporlarla işinin ehli bir eleman olduğumu. Çalıştığı müddet içinde kendisinden memnun kalarak, işbu takdirnameyi sunmakta ve işverenlere tavsiye etmekten gurur duyarız. İfadeleri bulunan bir bonservis yanında ayrıca özel resimde de gördüğünüz İngilizce büyük bir takdirname verdiler.

***

Piyasa da proje yapmamız kaldırılmıştı. Yine bu işlemi yapabilmek için Ankara’da açılan Akşam İnşaat Tekniker Okulu’na kaydolmaya karar verdim.

Bu okulun karşılığı İstanbul Yıldız Teknik Okulu’nun iki yıllık eski fen memuru yeni adıyla Tekniker Okulu haklarına sahipti.

Devam mecburiyeti yoktu ama 15 günde bir Cumartesi Pazar günleri imtihan ediyorlar not veriyorlardı.

Bunu göze aldım derslerin notlarını arkadaşlardan alıp çalıştım ve Cumartesi Pazar günleri Konya’dan Ankara’ya gidip yapılan imtihanlara girmeye başladım.

***

Bir iş de bulmam lazımdı. Tanışıklığımız olan eski Belediye Başkanlığı da yapan Müteahhit Rahmetli İbrahim Aşçı teklif yaptı.

“DSİ 4. Bölge Müdürlüğünde. Teknik Ressama ihtiyaçları vardı. Almamışlarsa bir götüreyim Müdüre” dedi.

Randevu aldığı üç gün sonra gidecektik.

Bakalım yeni bir işim olacak mı idi?

Gelecek yazıda izleriz inşallah…

***

Sağlık ve esenlik içinde sevdiklerinizle yaşam dileğimle…

 

ahmet-güldağa-şirketce-verilen-bonservis.jpg

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ahmet Güldağ Arşivi