Ve 34 haftalık lig maratonu sona erdi.

Torku Konyaspor perdeyi, Bursa deplasmanında aldığı beraberlik sonucu 46 puanla 8. sırada kapattı.

Konyaspor’un mevcut kadroyla ligde kalması sonucu bakıldığı zaman, bu iyi bir sıralama. İyi bir başarı, küçümsemeyecek bir derece. Emeği geçenleri kutluyorum. 

Evet, belki bu başarı ile övünç duymak yönetimin, teknik kadronun ve futbolcuların hakkı, ancak, hiç kimse bu derecenin ardına sığınmamalı.

Yaşanan onca sıkıntıdan sonra  hiç kimse çıkıp başarılı olduk dememeli.

Dahası, ligin orta sıralarda bitirilmesi yapılan hataları, yanlışları ve bir sezon boyu yaşatılan sıkıntıları kapatmamalı.

Bu beni yıllar öncesine götürdü.

O zamanki ismiyle 1. ligde mücadele eden Konyaspor, sezonun son maçında Aydınspor ile berabere kalarak 1 puanla ligde kalmış ve ligi sanırım 7. sırada bitirmişti.  O dönem çalıştığım Yeni Meram Gazetesinde, “oh bu yılda 1. ligde kaldık” diye başlık atmıştım. Pazartesi günü kendisini bilmez, yöneticiliği reklam aracı olarak kullanan, kulübe aldığı kombine biletlerin dışında maddi destek sağlamayan bir yönetici telefon ederek, “bu nasıl başlık, ligi 7. sırada bitirdik” diye ukalaca bir tavırla bir sürü laf etmişti. Buna karşılık bende, “Konyaspor dün Aydınspor ile berabere kalmasaydı ve 1 puan almasaydı takımın bugünkü konumu ne olurdu?” diyerek sorunca o yöneticinin sesini kesmiştim.

Türk insanının yapısında var, hiç kimse hataları, yanlışları görmez, ama küçük başarılardan kendisine pay çıkartır, bununla övünür...

O nedenle, zor ve sıkıntılı bir sezondan sonra bu başarıyla övünmek yerine hep birlikte  başımızı ellerimiz arasına alarak düşünmek ve doğruları bulmak daha yerinde olacaktır. 

xxx

İşe sezon öncesinden, dahası transfer döneminden başlayacak olursak;

Öncelikle teknik direktör konusunda yanlış yapıldı sezon başında.     

Yardımcısı Ümit Bozkurt bahane edilerek yol ayrımına gidilmesi planlanan Mesut Bakkal hoca, bu resti görerek arkadaşını yolda bırakıp Konyaspor ile devam etme kararı alınca planı ters tepen zyönetimin eli kolu bağlandı.

İkincisi, transfer de eksiklikler ve hatalar yapıldı. İyi transfer için sadece alınacak futbolcu değil, o ülkenin futbolunun konumu da göz önünde bulundurulmalı. Futbolu dip yapmış bir Romanya ve Bulgaristan’dan futbolcu transfer etmek doğru mu? bunu yönetici ve teknik adamların görüşüne bırakıyorum. Yöneticiler çıkıp, Konya ve Konyaspor’a yakışır iyi transfer yaptık diye övünebilir mi?

Yönetim teknik kadro konusunda yapılan yanlıştan 7. hafta sonunda dönerek teknik direktör değişimine gidip takımın başına Aykut Kocaman’ı getirdi en doğrusunu yaptı. Hani Sergen Yalçın lafları edildi, doğruysa ve teknik direktör olarak Sergen getirilmiş olsaydı yapacağı transferlerle borç daha da artar, Torku Konyaspor çoktan düşerdi.

Ara transferde de hayal kırıklığı yaşandı. Bir kaleci  olmak üzere alınan 3 oyuncunun takıma yaptığı katkı ortada. Oysa, Konyaspor’un direkt oynayabilecek ve takıma katkı sağlayabilecek nokta transferlere ihtiyacı vardı.  

xxx

Ligin başından buyana yapılanlara bakıldığı zaman, ilk yarıyı 17 puanla düşme hattının hemen üzerinde kapatan Torku Konyaspor’un bu kadro yapısıyla ligde kalması büyük mucize.

Torku Konyaspor’un ligde kalmasında ve sezonu 8. sırada bitirmesindeki etkenlerin başında, yeni stat ilk sırada yer almakta. Seyircisi baskısının olağanüstü yaşandığı Konya Büyükşehir Torku Arena’nın Konya ve Türk futbolunun hizmetine sunulması başarıda en büyük katkıyı sağlayan faktör oldu.

Torku Konyaspor’un ligde kalmasında diğer önemli etken ise, seyirci oldu. Passolig kartında ligde üst sıralarda yer alan Konyalı futbolseverler, uzak demeden, kar ve soğuğa  aldırış etmeden stadı doldurarak centilmence tezahüratlarıyla hem lige damga vurdular, hem de takımın ligde kalmasına önemli katkı sağladılar. Bence, bu sezonun taraftar ödülü hiç düşünülmeden Konya seyircisine verilmelidir. Çünkü, onlar bunu hak ettiler.

Torku Konyaspor’un ligde kalmasında yönetimin katkısını da pas geçemeyiz. Özellikle ardı ardına gelen Galatasaray ve Gençlerbirliği farklı yenilgileri ve Erciyes mağlubiyetinden sonra, onlar da aldıkları radikal kararlarla ve yokluk içerisinde futbolculara olan ödemeleri zamanında yapmış olmalılar ki, yeşil-beyazlı futbolcular özveri içerisinde, özellikle ligin ikinci yarısında kapasitelerinin üzerinde olağanüstü bir performans göstererek işlerini en iyi şekilde yapma gayreti içerisinde oldular.

Torku Konyaspor’un ligde kalmasındaki bir diğer önemli etken de, takımın başına 8. haftadan itibaren getirilen teknik direktör Aykut Kocaman oldu. Aykut hoca, zaman zaman eleştirilmesine, dar ve yetersiz kadroya rağmen, adeta kuru kavaktan düdük çıkartarak uyguladığı sistemle  takımın kaderini değiştirerek hem yeşil-beyazlıların lige tutunmasını sağladı, hem de Torku Konyaspor’un değerini katladı. Bu Konya’nın imajını da artırdı.  

Kısacası, kaliteli, heyecanlı ve son yılların en çekişmeli ligi geride kaldı. Bu dönemde yaşananlar her kesim için bir ders olmalıdır. Yeni sezonda bu hataların bir daha yaşanmaması dileğiyle.