Şair Ebu Dellame ile Halife Mehdi arasında bir vakıa geçmiştir… Ebu Dellame, Abbasi hükümdarlarına bir kaside takdim eder…

Halife kasideyi pek beğenir;

“Sana bu kasiden için ne caize( hediye) vereyim?”

Şair; “Efendimiz bendeniz bir av köpeği isterim…”

Abbasi Halifesi;

“Bu kadar güzel bir kasidenin caizesi bir av köpeği olur mu?”

Şair ısrarcı;

“Efendim kulunuz böyle istiyor…”

***

Halife Mehdi işe şaşar, ama şairi de kırmak istemez…

“Peki” der istediğin gibi bir av köpeği verin diye de talimat verir…

***

Şair söze girer;

“Fakat Efendim bendeniz ava ne ile gideceğim?”

Halife;

“Hakkın var bir de at versinler…”

Şair yine cevap verir;

“Ata nasıl bineceğim?”

Abbasi Halifesi başını sallar;

“Doğru, güzel bir eğer takımı da versinler...”

***

Şair bastırır yine;

“Efendimiz ata kim bakacak?”

Halife morali bozuk;

“Haklısın, bir de köle versinler…”

Şair yüzsüzce;

“Ama Efendim ben atı nerede barındıracağım?”

Halife burnundan soluyarak;

“Bir de ahır versinler…”

Şair iyice yüklenir;

“Köleyi nerede yatırayım?”

Halife öfkeden yüzü kıpkırmızı;

“Bir ev versinler…”

Şair keyifle karışık yalandan bir sitemle;

“Bu kadar halkı ne ile doyuracağım?”

Halife nefes alamaz bir şekilde;

“Bin altın da harçlık versinler.”

Şair iştahla yeniden söze karışmak ister;

“Efendim...”

Halife Mehdi oturduğu yerden hışımla kalkar şairin sözünü keser;

“Eğer masrafı idare etmeye bir kethüda, hesapları tutmaya bir katip istersen, köpeği geri alırım ha...”

***

Niye anlattık bu hikayeyi?

Maalesef içinde bulunduğumuz durumu en iyi bu kıssa özetliyor da ondan…

Siyaset kurumu her defasında; “Ülkedeki sorunları çözeceğim ama şunu da isterim, bunu da isterim” diyor…

***

Seçmen yukarıdaki Halife misali bonkerliğini her seçimde bol-bol gösteriyor… İşlerini yapması gerekenler her tökezlenmede, her başarısızlıkta, sorumlusu kendileri değilmiş gibi sürekli “başka bir adresi” suçluyor, seçmene; “Şunu da verirsen” cümlesiyle yüklenmeye devam ediyor…

***

Seçmen Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en güçlü desteğini vermesine rağmen hala işlerin, tuhaf yürümesi kafaları karıştırıyor… Ortalama her iki yılda bir vatandaşın önüne “sandık” geliyor…

***

Bir yılda iki kez sandığa giden seçmene, 2016 yılında da yeni bir sandık çoktan göründü bile… Referandum sandığı şimdiden hayırlı olsun..

***

Yangın olur biz yangına gideriz

Düz ovada keklik gibi sekeriz

Yokuşlarda şahin gibi uçarız

***

Sandık sandıklar içinde çok şanımız var

Hazreti Mevla'ya yalvarmamız var

Beyoğlu'ndan kalktık sandık selamet

Galata'ya vardık koptu kıyamet

Hurşit Reis sandık sana emanet

Sandık sandıklar içinde çok şanımız var

Hazreti Mevla'ya yalvarmamız var