Süleyman Küçük

Süleyman Küçük

Angajman Kuralları

Angajman Kuralları

Son zamanlarda gazete ve televizyon haberlerinde sıkça duyduğumuz bir kelime var, ANGAJMAN KURALLARI diye.

Angajman Kuralları siyasi ve askeri bir terim olmakla birlikte kısaca; bir ülkenin başka bir ülkenin hava sahasını ihlal etmesi veya o ülkenin topraklarında tehdit arz etmesi üzerine oluşan askeri tepkinin şartlarının belirlenmesidir.

Başka bir deyişle geniş anlamda diplomaside kullanıldığı şekliyle, tarafların ilişkilerini yürütürken kullandıkları prosedürleri ifade ederken, askeri anlamda kullanıldığında ise, bir ülkenin başka bir ülkenin hava sahasını ihlal etme veya ülke topraklarında oluşacak bir tehdide karşı yapılacak karşılık olarak ortaya koyacağı askeri tepki şartlarını ifade eder.

Bu ifade eskiden sadece Ege Denizi’nde ezeli ve tarihi düşman Yunanistan devletine ve askerlerine karşı kullanılırdı.

Nadir olarak da başka bir ezeli düşmanımız olan ve milletimizin kısaca moskof ayısı dediği Rusya’ya karşı.

Son yıllarda, yani Stratejik Ortak ABD eliyle, Arap Baharı adı altında Arap ülkelerine demokrasi getirildikten sonra, dost düşman anlayışı çok değişti.

Özellikle de stratejik ortağımız ABD ile birlikte uygulamaya konan Büyük Ortadoğu Projesi’nin hayata geçirilmesinden sonra.

Dolayısıyla angajman kuralları da değişti tabii olarak.

Bunun son örneği ülkenin güney sınırlarını ihlal eden Rus savaş uçağının düşürülmesi oldu.

Rus uçağının angajman kuralları muvacehesinde düşürülmesinin siyasi ve ekonomik etkiler devam ededursun, bizim sözü getireceğimiz asıl nokta siyasi ve askeri konular değil.

Sözün geleceği nokta, toplumumuzda özellikle son yıllarda sıkça görülen kişisel angajman kurallarındaki değişiklikler.

Kişilerin evleri, işleri, makam ve mevkileri veya içinde yer aldıkları siyasi ve ekonomik partilerin, derneklerin veya diğer yapıların değişmesi ile hareket ve tavırlarındaki değişiklikleri, kişisel angajman kuralları olarak tarif etmekte bir sakınca olmasa gerek.

Etrafınıza şöyle dikkatlice bir bakın derim.

Bir belediye başkanı emrinde çalışırken, belediye başkanının değişmesi ile veya ilgili kişinin kendisinin belediye başkanı olması ile o kişi de nasıl bir değişiklik oluyor?

Kamu olsun özel olsun herhangi bir işveren yanında çalışan bir kişinin, kendisinin işyeri sahibi olmasından sonra tavırlarında bir değişiklik oluyor mu?

Dükkânınıza giren bir kişi kendisini tanıtırken, söze ilk olarak hangi devlet dairesinde çalıştığını söyleyerek mi başlıyor?

Sadece çalışanlar veya işverenler söz konusu değil bu konuda.

Mesela arkadaşlarınızdan herhangi birinin sizden farklı bir yüksek okul kazandığında veya mezun olduğunda arkadaşlarınızın kişisel angajman kuralları denilen davranışları değişiyor mu?

Ya da arkadaşlarınızın çocukları sizin çocuğunuzdan farklı bir okul kazandığında, arkadaşlarınızda böyle bir takım farklılaşmalar oluyor mu?

Makamı ve mevkii ya da tahsili değişen kişilerin, angajman kuralarında da değişiklikler olur diyenlerden misiniz?

Makam, mevki ve tahsilin değişmesi kişileri değiştirmez diyenlerden misiniz?

Veya kısaca:

Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun son belediye başkanları toplantısında başkanların yüzlerine tokat vururcasına ifade ettiği gibi, kişilerin belediye başkanı olduktan sonra ilk olarak eşini değiştirmese de, evini ve arabasını değiştirmelidir diyenlerden misiniz?

Daha ilerisi, siz de kişisel angajman kurallarınızı sıkça değiştirenlerden misiniz?

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Süleyman Küçük Arşivi